Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, güvenli hale getirilecek alana öncelikle 1 milyon, izleyen dönemde bir o kadar daha Suriyelinin geri dönüş yapmasının planlandığını söyledi. Gaziantep'in göç ve sığınmacı olgusuna içtenlikle yaklaşarak, samimi ensar bir şehir olduğuna işaret eden Oktay, tüm kent sakinleriyle birlikte sığınmacılar için de fedakarca çalışan yönetici ve sivil toplum kuruluşlarını kutladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, Gaziantep’te göç konusunda büyük bir başarı hikâyesi yazıldığını anlattı.370 BİN KİŞİ GERİ DÖNÜŞ YAPTICumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Göç ve Yerinden Edilmeye Yönelik Yerel Çözümler Uluslararası Forumu"ndaki konuşmasında, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla Suriye'de oluşturulan güvenli bölgelerin bugün o ülkedeki yaşanabilir yerleri oluşturduğunu dile getirdi. Oktay, "Burada güvenlik, sağlık ve eğitim başta olmak üzere, barınma, yol, su, elektrik dahil tüm yerel yönetim hizmetlerini, hiçbir ayrım yapmadan Suriyelilerin kullanımına sunuyoruz. Ayrıca bölgenin yönetimi yerel halk tarafından belirlenen mahalli meclisler tarafından idare edilmektedir. Terörden temizlenen bölgelere ülkemizden yaklaşık 370 bin kişi geri dönüş yapmıştır." diye konuştu. GAZİANTEP’TE 12 VATANDAŞIMIZI ŞEHİT EDENLER BUNLARHarekatla güvenli hale getirilecek alana öncelikle 1 milyon, izleyen dönemde bir o kadar daha Suriyelinin geri dönüş yapmasının planlandığını bildiren Oktay, şunları kaydetti:"Güvenli bölgenin yapısına ilişkin üzerinde çalıştığımız taslak planda 5 bin nüfuslu 140 adet köy ile 30 bin nüfuslu 10 ilçeden oluşan yerleşim alanı bulunmaktadır. 200 bin civarında konutun da Barış Pınarı Harekatı bölgesinde inşa edilmesi öngörülmektedir. Okullar, hastaneler, sanayi siteleri, ibadet yerleri, yeşil alanlar, yol, su ve elektrik altyapısı da bu planlamanın içerisindedir. Buradan, bölgede istikrar ve huzur isteyen tüm tarafları güvenli bölgenin yapılanmasına destek vermeye davet ediyorum. Suriye'deki insani krizin sonlanmasını samimiyetle isteyen herkes güvenli bölge konusunda elini taşın altına koymalıdır. Biz kimin ne dediğine ne kadar destek verdiğine bakmadan barış koridorunu hayata geçirmekte kararlıyız. Bunu Arap, Kürt, Türk, Yezidi, Keldani; her kökenden kardeşlerimiz için yapacağız. Bizim mücadelemiz ülkemize musallat olmuş terör belasını kaynağında yok etmek içindir. Gaziantep'te Karşıyaka Polis Merkezinin önünde bombalı araç saldırısı yaparak 12 vatandaşımızı şehit edenler bunlardır."TERÖR TERÖRDÜRYıllardır kundaktaki bebeklere, genç öğretmenlere, askere ve güvenlik güçlerine kıyanların da yine aynı terör örgütü olduğunu belirten Oktay, şöyle konuştu:"YPG/PKK, Kürtlerin temsilcisi ya da DEAŞ'ın hasmı değil, DEAŞ'tan da tehlikeli bir terör örgütüdür, bu gerçeğin görülmesi lazım. Bölgede terör örgütleri arasında ayrım yapanlar ve Çobanbey Cerablus gibi güvenli hale getirdiğimiz bölgelerde barışa ateş açanlar bilmeliler ki bilerek veya bilmeyerek terörün değirmenine su taşımaktadırlar. Biz terörün her türlüsüyle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kararlı şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizim 'iyi teröristimiz, kötü teröristimiz' gibi ayrımımız yoktur. Terör, terördür. Terörist, teröristtir, başı ezilmelidir ve biz bunu yapacağız, yapıyoruz da. Bu vesileyle Barış Pınarı Harekatı ve diğer operasyonlarımızda hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum."DÜNYA'NIN BÜTÜNÜNÜ ETKİLEDİCumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Fırat'ın batısını terörden temizleyip nasıl bölgede hastaneleri, okulları, kilise ve camileri, tarımsal çalışmaları ve altyapı hizmetlerini faaliyete geçirdiysek Fırat'ın doğusunu da huzur, güvenlik ve temel hizmetlerle buluşturacağız" dedi. Oktay, kentteki bir otelde düzenlenen "Göç ve Yerinden Edilmeye Yönelik Yerel Çözümler Uluslararası Forumu"ndaki konuşmasında, küresel ve bölgesel düzeyde yaşanan nüfus hareketleri ve düzensiz göçün, hiçbir ülkeyi ayırmadan dünyanın bütününü etkilediğini söyledi.SAYI ARTTIÖzellikle siyasi çalkantılar ve çatışmaların tetiklediği zorunlu göç olgusunun, çetrefilli bir sınama olarak karşılarında bulunduğunu ifade eden Oktay, "Dünyada göçmen sayısı bugün 272 milyonu geçmiştir ve bunun yaklaşık 71 milyonu zorla yerinden edilmiş insanlardan oluşmaktadır. Son yıllarda gözlemlenen yerinden edilmiş kişi sayısı artışındaki temel etmen, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük zorunlu göç dalgasını oluşturan Suriye krizidir. 8 yılı aşkın süredir Suriye'de yaşanan insani dram sonucunda 5,6 milyon kişi, komşu ülkelere sığınmış, 6,6 milyon Suriyeli de ülke içinde yerlerinden edilmiştir. 911 kilometre uzunluğundaki Suriye sınır hattımızın doğal bir sonucu olarak terör ve zulümden kaçan 4 milyona yakın Suriyeli kardeşimiz, Türkiye'ye sığınmış durumdadır. Kısıtlı kaynaklara ve tüm belirsizliklere rağmen elimizdeki imkanları yıllardır sığınmacılara sırtımızı dönmeden paylaşmaktayız. Çünkü biz yaratılanı Yaradandan ötürü seven bir milletiz."BİLGİRGEYİ ÖNEMLİ BULUYORUzFuat Oktay, Türkiye'de bulunan tüm yabancılara tek elden daha iyi hizmet sağlanabilmesi için Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün kurulduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanlığımızın çabalarıyla, okul çağındaki 684 bin sığınmacı çocuk okullu olmuş, eğitim imkanlarıyla buluşmuştur. Zaten biliyoruz ki; ulaşamadığımız her çocuk, sokağa terk edilmiştir. Sadece Türkiye için değil, tüm dünya için potansiyel bir sorun teşkil edecektir, ulaşılamayan her çocuk. Sağlık Bakanlığımız sığınmacıların sağlık hizmetlerinden yararlanmasına imkan sağlamıştır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, sığınmacıların iş gücüne kazandırılması ile kadınların ve çocukların korunması amacıyla yoğun bir mesai yürütmektedir. Ülkemize sığınanlara yaptığımız ev sahipliği sadece sığınmacı kampları, geçici barınma merkezi hizmetleri ya da eğitim, sağlık gibi temel hizmetler ile sınırlı değildir. Bu hizmetlerin yanında sığınmanın sürdürülebilirliği ve sosyal uyumu sağlayacak yerel bütünleşme hizmetleri de merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sivil toplum tarafından sığınmacılara ulaştırılmaktadır. Özellikle farklı dil ve kültür özelliklerine sahip sığınmacıların kente uyumunda en önemli görev yerel yönetimlere, belediyelere düşmektedir. Bu açıdan göç ve yerinden edilmeye yönelik yerel çözümler sunacak olan bu forumu ve sonucunda oluşacak Gaziantep Bildirgesi'ni son derece önemli buluyorum. Forumun, Türkiye'deki belediyelerle dünya genelindeki yerel yönetimler ve uluslararası kuruluşlar arasında ortaklıkları artıracağına ve iyi uygulamaları öne çıkaracağına yürekten inanıyorum."ŞAHİN: DÜNYA’NIN VİCDANİ BİR DEVRİME İHTİYACI VARBüyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, Gaziantep’te göç konusunda büyük bir başarı hikâyesi yazıldığını hatırlatarak, “Hepimiz zamanın ve mekânın şahitleriyiz. Dünya’nın nereye doğru gittiğine hepimiz tanıklık ediyoruz. Zengin ve fakir arasındaki gelir-gider makasının açıldığını görüyoruz. İnsanların temiz su bulamadığına tanıklık ediyoruz. Ciddi adalet eksikliğinin ve empati yoksunluğunun yer aldığı böyle bir Dünya’nın vicdani bir devrime ihtiyaç duyduğunu söylemeliyim. Bizde komşu hakkı çok önemlidir. Komşumuzda kimyasal bombaların altından evladını, namusunu ve canını kurtarmak için mücadele eden insanlar var. Biz de diğer ülkeler gibi yaşanan bu üzücü olaylara kayıtsız kalamayız. Vicdanımızın sesine kulak vererek milyonlarca Aylan bebeğin hayattan yok olmasının önüne geçmeliyiz. Kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı döneminde kabinede Suriye ile ilgili reformların yapılması ve bu kaosun oluşmaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar mücadele ettiğine birebir şahitlik ettim. Açık kapı politikasıyla 7 yıldan bu yana bütün Dünya’ya nasıl insanlık dersi verileceğini gösterdik” diye konuştu. Türkiye’nin iç savaştan kaçarak sınıra dayanan Suriyelileri açık kapı uygulamasıyla çocuk kadın ve yaşlı başta olmak üzere 500 bin Suriyeliye sofralarını açtıklarını aktaran Şahin, 2011-2019 yılları arasında geliştirilen birlikte yaşama kültürü kapsamında tüm Dünya’ya model olabilecek “Gaziantep Modeli”ni hayata geçirdiklerini belirtti.SUNUM EŞLİĞİNDE ANLATTISosyal Araştırma Merkezi kurduklarını hatırlatan Şahin, “ Sadece mültecilerin ya da sadece kendi vatandaşlarımız için oluşturacağımız bir istihdam modeli büyük problemlere yol açabilirdi. Mülteci kardeşlerimizi de bağrımıza bastık. Bunun mali bir yük getirdiğini siz de tahmin edebilirsiniz. Ama bunu yapmasaydık, bugün bunları konuşamayacaktık ve bütün Dünya’ya Gaziantep ve Türkiye modelini anlatamayacaktık. Şehrin her yanını altınla döşesek susuz kalmış bir şehrin kimseye faydası yoktur. Nasıl ağır bir yükle yola çıktığımızı, büyük bir sınavdan geçtiğimizi sizler de bizimle empati yaparak görebilirsiniz. Düzbağ Projesi’ni 2 yılda bitirdik, kimse inanmadı. 130 kilometreden dağları delerek kente su getirdik. Şehir adına önemli işlerin altına imza atmak için kurum içinde de değişime gittik”RODRİGUEZ: ŞAHİN LİDERLİK ÖRNEĞİ GÖSTERİYORBM Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez de “Forumda yerel yönetimlerin yapısal çalışmaları anlatılacak. Gaziantep, kalkınma hedeflerinde çok başarılı. BM Türkiye ve belediyeler ortaklığı sayesinde bütün sorunlar çözülecektir. Yerel yönetimin önemi yadsınamaz. Gösterdiği liderlik için hem belediye başkanımıza hem diğer paydaşlara teşekkür ediyorum” dedi.