Fuat Avninin kendi twitter hesabından duyurduğu bir şey var ki, yalanır yutulur cinsinden öte. Şeytanın bile aklına gelmez. Ne diyor Avni, 'Çözüm sürecine karşı olan polislerin listesi PKKya verildi.' İnanıp inanmamakta herkes serbest. Ancak 'acabaların' havada uçuşmasına da kimse engel olamaz. Zira önce inkar edilen, sonra normal karşılanan Oslo görüşmesinde MİT, PKKya soruyordu, 'bölgede canınızı sıkan kim var' diye. AKPyi PKKnın nihai hedeflerine eklemleme siyasetinde zaten bunlar var. Milli unsurlar tasfiye edilecek, PKK tapışlanacak, Kürdistan güle oynaya kurulacak. Cumhuriyetin kuruluş yılları da dahil olmak üzere, devlet tarihin hiçbir döneminde bu kadar güç kaybetmedi. Askerin ve polisin görev yapamadığı, sadece seyretmekle yetindiği 12 yıllık bu süreci iyi analiz etmek lazım. Fuat Avninin yumurtladıklarıyla, Osloda söylenenleri şöyle bir tarafa koyalım. Ardından Diyarbakırda birer gün arayla şehit edilen polislerimizin akıbetlerini topladığımız parçalara ekleyelim. Bakalım ortaya ne sonuç çıkacak? Bu cinayetler son derece profesyonelce işlenmiş olmasına karşın Diyarbakır Emniyet Müdürü ilk cinayette kemküm yolunu tercih etmiş, ancak 2. cinayette terör şüphesine dikkat çekmek zorunda kalmıştı. PKKnın bir diğer birimi YDG, dün itibarıyla MHPnin Kürdistanda siyaset yapmasını yasakladıklarını bildiriyordu. Neden MHP? Çünkü mecliste grubu olan siyasi partiler içinde çözüm sürecine karşı olan tek parti MHP olduğu için. Şimdi şeytanın avukatlığını yapalım. Oslo süreci ve MİTin verdiği sözler, Fuat Avninin twiti, Diyarbakırdaki polis cinayetleri ve YDGnın MHPyle ilgili yaptığı duyuru. İşte AKPnin yeni Türkiyesi ve Kürdistana giden yolu tıkayanların başına gelenler ve gelecek olanlar.. Var mı itirazı olan..