Çocuklar ne zaman öğrenmeye başlar sorusuna artık cevap verebiliyoruz. Çocuklar sanıldığından çok daha önce öğrenmeye başlarlar. Çocuk doğduğu andan itibaren öğrenmeye hatta araştırmacılar anne karnından itibaren öğrenmeye başladığını ifade ederler. Mesela; kızmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir bebeğe kızıldığında bebek ağlamaya başlar, tam aksine sevildiğinde ve sarıldığında ise bebeklerde mutluluk ve gülümsemeler gözlemlenir.

Bebekler kendi kendilerini ifade etme yeteneğine sahiptir. Aç ve susuz kaldığında ya da rahatsız olduğunda ihtiyaçlarının karşılanması için ağlayarak iletişime geçerler. Ağlayan bebekler ihtiyaçları karşılandığı zaman ise ağlamayı bırakırlar. Zamanla bebekler olgunlaşarak yürümeyi ve konuşmayı, 5 yaşından itibaren ise vicdan gelişimleri ortaya çıkar.

5 yaşından itibaren sağlıklı bir birey olması için en önemli görev anne ve babaya düşmektedir. Kendi çocuklarının sağlıklı bir kişilik yapısına sahip olmalarını isteyen ebeveynler çocuklarının vicdani gelişimlerinde çok önemli bir rol oynamaktadırlar. Dolayısıyla ebeveynler üstüne düşen görevleri yerine getirmek zorundadırlar.

En önemli duygu empati (duygudaşlık) duygusudur. Empati duygusunu geliştiren en önemli davranış biçimi ise ‘Yardımseverliktir’ Yardım etmeyi seven çocuk empatik duyguları gelişiyor demektir. Yardım eden çocuk ise ‘Paylaşmayı’ öğrenecektir. Dolayısıyla çocuklar karşısındaki bireylerin duygularını anlayacak ve kendini karşısındakilerin yerine koyarak ne hissettiğini anlayacaktır. İyi insan olmanın en önemli basamağını Empati duygusunu oluşturmaktadır

Diğer önemli duygu ise sevgidir. İyi vicdana sahip olmak için sevgiye ihtiyaç vardır. Aileler muhakkak sevgiye yönelik davranışta bulunmalıdırlar. Ebeveynler çocuklarına doğayı sevmeyi, hayvanları sevmeyi, insanları sevmeyi öğretmelidirler.

Ailelerin çoğunlukla çocuklarının akademik gelişmelerini ön planda tutarak iyi insan olmalarının gerekliliğini zamanında öğretememekte bu sebeple de okul çağında ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Hâlbuki tüm aileler çocuklarının vicdani gelişimlerine olumlu yönde katkı sağlasa okullarımızda şiddet, zorbalık vb. gibi olumsuz durumlar yaşanmayacak. Bu sebeple okullarımızda her çocuk ailelerinin birer aynası durumundadır.

Sağlıklı bireyler, sağlıklı toplumu oluşturur. Sağlıklı toplumlar ise güçlü bir devleti ortaya koyar. Merhamet, Adalet ve Dürüstlük kavramları akademik bilgilerden daha önemli durumdadır. Aynı şekilde Vatanseverlik, İnsan Hakları ve Şefkat duyguları ise sağlıklı bireylerin özellikleri arasında olmazsa olmazıdır. Ebeveynler doğal olarak çocuklarının akademik anlamda başarılı olmalarını isterler. Fakat çocuklarının vicdani gelişimlerini olumlu yönde geliştiremeyen ebeveynler çocuklarının akademik başarısı yüksek olsa bile ileride ciddi sorunlarla karşılaşabilirler. Bu duruma en somut örneği verecek olursak vicdani gelişimi olumlu yönde olan öğrenciler, yani sorumluluk duygusuna sahip, barışçıl, paylaşmayı seven, saygılı öğrenciler notları düşük olsa bile öğretmenlerin gözünde her zaman yerleri farklıdır. Bu çocuklar toplumun sağlıklı kolonlarını oluşturacaklardır.

Sözün özü; ebeveynler bir an önce çocuklarına akademik bir şeyler öğretmeye için hemen harekete geçmesinler çünkü zamanı geldiğinde çocuklar zaten öğreneceklerdir.

Ebeveynler çocuklarına önce;

Merhameti, Adaleti, Dürüstlüğü, Vatanseverliği, İnsan Haklarını, Özür dilemeyi ve Şefkati öğretmelilerdir.