Sayın Bakanımız kendisinden bir talepte bulunulmadan hak arayışlarına gidildiğini ifade etmektedir. Oysaki kendi açıklamasından da anlaşılacağı üzere kendisinden talepte bulunulmuştur. Ancak Sayın Bakan bu taleplerin kanunsuz olduğunu iddia etmektedir. Özlük haklarımızın iyileştirilmesine yönelik Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi ve vekillerin görevlendirilmeleriyle yapılacak ödemelerin usul ve esaslarına ilişkin yönetmelikte tarifenin belirlenmesinde Türkiye Barolar Birliği'nin görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın yetkisinde olduğu açıkça düzenlenmiştir. Tam da kendisinin sorumluluğunda olan iş bu talebimiz dayanağını kanundan almaktadır.İMA TALİHSİZ OLMUŞTURSayın Bakanın baroların, avukatların özlük haklarına ilişkin demokratik taleplerini "Bu memlekette eylemle hukuk yürümez, benim bildiğim eylem işi kimin işidir?" diyerek kanun dışı grupların faaliyetlerine benzerliğini ima etmiş olması talihsizliktir. Ne zamandan beri demokratik usul ve yöntemlerle yapılan hak talepleri bir hukuk devletinde kanunsuz sayılmaktadır?Hakim, savcı ve avukatların görevi adaleti tesis etmektir. Bu görevi layıkıyla yerine getirdiklerinde, bunun doğal sonucu olarak adaletin sağlanmasında birbirlerine yardımcı da olmuş olurlar. Bunun dışında yargının kurucu unsuru olan savunmanın görevleri arasında adaleti sağlamak esastır, hakim ve savcılara yardımcı olmak gibi asli bir görevi yoktur.Temennimiz, Sayın Bakanın avukatların yasal ve meşru hak taleplerini ima ile başka mecralara çekmek yerine bu taleplerin karşılanması yönünde çaba göstermesidir.CMK ÜCRETLERİ AAÜT İLE EŞİTLENMELİDİRAdalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Adalet Sarayı açılışında yaptığı konuşmasında, uzun bir süreden beri CMK Ücretlerinin arttırılması için çalışma yürüten TBB ve Baro Başkanları üzerinden avukatları kanunsuz talepte bulunmakla itham eden açıklamaları herkesin ihtiyacı olan adaleti tesis etmek için canla başla çalışan hukuk camiası üyelerini üzmüştür.Yapılan bu haksız itham üzerine sessiz kalmak mümkün değildir. Sayın Bakanın, avukatların özlük haklarına ilişkin taleplerini dile getirmelerini kanun dışı grupların faaliyetlerine benzettiği iması bir talihsizliktir. TALEPLERİMİZ KANUNSUZ DEĞİLDİRSayın Bakanımız kendisinden bir talepte bulunulmadan hak arayışlarına gidildiğini ifade etmektedir. Oysaki kendi açıklamasından da anlaşılacağı üzere kendisinden talepte bulunulmuştur. Ancak Sayın Bakan bu taleplerin kanunsuz olduğunu iddia etmektedir. Özlük haklarımızın iyileştirilmesine yönelik Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi ve vekillerin görevlendirilmeleriyle yapılacak ödemelerin usul ve esaslarına ilişkin yönetmelikte tarifenin belirlenmesinde Türkiye Barolar Birliği'nin görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı ve Maliye Bakanlıklarının yetkisinde olduğu açıkça düzenlenmiştir. Tam da kendisinin sorumluluğunda olan iş bu talebimiz dayanağını kanundan almaktadır.İMA TALİHSİZ OLMUŞTURSayın Bakanın, Baroların, avukatların özlük haklarına ilişkin demokratik taleplerini "Bu memlekette eylemle hukuk yürümez, benim bildiğim eylem işi kimin işidir?" diyerek kanun dışı grupların faaliyetlerine benzerliğini ima etmiş olması talihsizliktir. Ne zamandan beri demokratik usul ve yöntemlerle yapılan hak talepleri bir hukuk devletinde kanunsuz sayılmaktadır?Hakim, savcı ve avukatların görevi adaleti tesis etmektir. Bu görevi layıkıyla yerine getirdiklerinde, bunun doğal sonucu olarak adaletin sağlanmasında birbirlerine yardımcı da olmuş olurlar. Bunun dışında yargının kurucu unsuru olan savunmanın görevleri arasında adaleti sağlamak esastır, hakim ve savcılara yardımcı olmak gibi asli bir görevi yoktur.Temennimiz, Sayın Bakanın avukatların yasal ve meşru hak taleplerini ima ile başka mecralara çekmek yerine bu taleplerin karşılanması yönünde çaba göstermesidir.