AK Parti’nin kurucularından ve eski yöneticilerinden biri, ilçe başkanlığına seçilecek, atanacak kişide tek bir kritere bakılmasını istiyor…

Ona göre, ilçe başkanlığına getirilecek kişinin adı-soyadı, yaşı-başı, parası-pulu, eğitimi-kariyeri önemli değil…

Yaşlı yönetici, "İlçe başkanında bulunması gerekli tek özellik, mutlaka teşkilattan geliyor olması" diyor…

Eski yönetici niçin bu kriterin üzerinde durduğunu ise şöyle açıklıyor;

-"Teşkilat dışından gelen kişi bir yıl boyunca ancak teşkilatı tanıyor...

Bu sırada bir dizi hata yapıyor…

Meclis üyesini tanımıyor, partinin kurucusunu tanımıyor...

Tanımadığı için telefonlarına cevap veremiyor, iş-ini bitiremiyor...

Dürüst ve çalışkan olsa da bilmeden epey partiliyi kırıp döküyor...

Kendine göre bir düzen oluşturuyor...

Bu arada şikayetler birikiyor...

Sonunda cümbür-cemaat el birliği ile marş, marş...

BAKANLIK VE MAZICIOĞLU..

Hakkında, ’Bakanlık istiyor, bakanlık bekliyor, girdiği her ortamda bunu dillendiriyor’ diye konuşulduğunu duyunca doğru olup olmadığını öğrenmek için Halil MAZICIOĞLU’nu aradım.

Mazıcıoğlu, "Dedikodu" dedi ve bu tür iddiaların kendisini yıpratmaya yönelik girişimler olduğunu ve aslı astarı olmadığını söyledi.

Seveni olduğu kadar, sevmeyeninde bulunduğunu açık yüreklilikle dile getiren Mazıcıoğlu;

"Bacım yıllardır beni tanıyorsunuz benden böyle bir şey bekler misiniz? Beklerim derseniz ben kendimi suçlarım. Çünkü ben o zaman kendimi yeterince anlatamamışım demektir. Çok şükür, böyle birşey yok. Milletvekili olarak memleketim ve ülkeme hizmet için elimden geleni yapıyorum. Bizde böyle birşey olmaz…" dedi.

Fırsatlar çıkmadıkça kabiliyetler pek az işe yarar...

CHP’DE İMZA BİLMECESİ

Bir grup CHP’li Şahinbey ilçesinin olağanüstü kongre yapması için imza topladı...

Toplanan 205 imza ilçe başkanlığı ve genel merkeze sunuldu...

Ancak ne ilin, ne ilçenin ne de genel merkezin olağanüstü kongre yapılmasına gönülleri yok…

Hamur yoğurmak istemeyen, beş gün un elermiş...

İlçe yönetimi 205 imzayı mercek altına aldı.

Bilmeden çift imza atmış delege izine rastlamanın sevincini yaşayan yöneticiler, 10 KİŞİnin imzasını geri çekmesiyle rahat bir nefes almış gibiler...

CHP Genel Merkezinin hukukçusunun görüşü, imzaların geri çekilebileceği yönünde ancak, imzacıların da imzaların geri çekilemeyeceğine yönelik ellerinde yargı kararları var...

Yani CHP’de durumlar yine karışık...

İmzacılar mı, yoksa yöneticiler mi bu süreçten kazançlı çıkacak, önümüzdeki günlerde netleşecek ama, tek sevindirici gelişme, imzacıların şimdilik mahkemeyi düşünmemeleri...

İMPARATORLUK AKLI...

Hafta sonu ilimizde ’Yeni Türkiye ve İslam Dünyasının Eğitimi’ konulu sempozyum yapıldı. 60 ilden öğretmenlerin katıldığı sempozyuma Anadolu Platformu Başkanı Turgay ALDEMİR’in konuşması damgasını vurdu.

ALDEMİR, uzun konuşmasıyla sempozyumun açılışını değil, neredeyse kapanışını da yaptı…

Rektör, belediye başkanı ve kaymakamların göz kapakları sonunda isyan ve iflas etti…

ALDEMİR uzun konuşmasının yanısıra, ezber bozan cümleleriyle de dikkat çekti;

Neler mi söyledi?

* "Sevgili öğretmen arkadaşlarım, Cumhuriyetin ilk yıllarında iki şeyden korkuluyordu. Biri din, diğeri millet.. Hatta bir grup subaya İsmet İNÖNÜ şunları söylemiştir; 'Efendiler, içinde bulunduğumuz vaziyeti bilesiniz, Padişah düşmanımızdır, yedi düvel düşmanımızdır, kimse işitmesin millet de düşmanımızdır.' Ama millet işitti…"

* "Sevgili eğitimciler, dini eğitim kurumları sınırlandırıldı, dini eğitim kurumları topluma öncelik edecek nitelikte insanları maalesef çıkaramadı… Din yetersiz insanların elinde gerçek niteliğinden uzaklaştı… Bu sınırlı yerlerden mezun olanlar da devleti dini argümanlarla savunmanın telaşına girdiler… Dini tarihi sürece baktığımız zaman yer yer devletlerin, yer yerde din adına çıkan bir kısım cemiyet ve CEMAATlerin dini kendi hırslarına araçsallaştırdıklarına şu günlerde ve geçmişte şahitlik ettik…

*Arkadaşlar, Tevhid-i Tedrisat’la zenginliklerimiz ÖTEKİleştirilerek sınırlandırılmış ve bunun adına da MİLLİ EĞİTİM sistemi denmiştir… Cemil MERİÇ, ne diyor; ’İMANsız ve İDEALsiz nesiller türettik… Pusuda bekleyen yabancı ideolojiler setleri yıkılan ırmaklar gibi ülkemize saldırdılar, istila ettiler.’

*Şu anda bu toprakların kadim olan dokusuyla örtüşmeyen bir SİSTEMle fiiliyatta bir cendereye sıkıştırılmış durumdayız… Artık YAMAlarla bu sorunu çözemeyeceğimizi bildiğimiz için bugün Gaziantep’teyiz… İmparatorluk AKLIyla, birikimiyle, artık meselelerimizi ele almamız lazım…"

Bir şey ne kadar çok değişirse, o kadar çok aynı kalır…

Bence bizdeki eğitimdeki sorun bu…

Kalın Sağlıcakla…