Gazişehir Gaziantep özellikle son iki sezonda süper lige çıkabilmek adına neler çektiğini bu camianın içinde olanlar ve gönül veren taraftarlar çok iyi biliyorlar.Bu kadar emek ve uğraşın ardından hedefine ulaştı ve artık layık olduğu ligde mücadele etmeyi hak kazandı ama ne yazık ki ilk defa mücadele edeceği bu lige daha adım atar atmaz menajerlerin istilasına uğradı. Hem de ne uyanık menajerler, burayı adeta para basan bir makina gözüyle görmeye başladılar. Takım kendi evinde kamp yaparken kendi tesislerini ikinci ve üçüncü etap kamp çalışmalarını yaptığı Topuk Yaylasını adeta mekan etmiş durumdalar. Bunların öncelikli hedeflerinin başında buraya ne kadar futbolcu getirirsem bir diğer tabirle kakalarsam o kadar cebim dolar mantığı geliyor. Kaliteli futbolcu getireyim, bu takımı süper ligde kalması lazım mantığının onlar açısından hiç önemi yok. Şu ana kadar takıma transfer edilen ne yazık ki taraftarların beklediği transferler değil ve bana göre geneli süper lig ayarında değiller. Fakat bu CAN’ım menajerim peş peşe getirilenler futbolcuları kırmızı – siyahlı taraftarlara çölde Serap gösterme havası yarattı.Bu menajer arkadaş Gazişehir Gaziantep’in süper lige ne hallerde çıktığını kesinlikle bilmez, buraya futbolcu getireyim de kalitesi ve yeteneği ne olursa olsun umursamaz. Netice de transfer döneminin sonunda cebini bolca doldurmuş olacak. Olanlar ise bu şehre ve Gazişehir Gaziantep’e olacak. Alınan futbolcuların bazılarının geçen sezon liglerinde çok az forma giymemeleri ve dahası da geldikleri ülkelerin alt liglerinden transfer edilmeleri ne yazık ki taraftarlar kadar bizleri de ligde kalma adına umutlandırmadı. Böyle devam ederse CAN’ım menajerim bu takımın üzerinden yükünü tutarken, Gazişehir Gaziantepli taraftarlar ise çöllere pardon kümeye düşecek.