Musibet uzaklardan yavaş yavaş geldi ama hızla ilerliyor. Her akşam Tv.lerin başında maç sonuçlarını merak eden futbol meraklıları gibi ölü sayısını, golü kaç kişi yemiş, kaç kişi sıyırmış rakamları izliyoruz. Tabii her yeni olay gibi bu musibet de dilimize kendi jargonunu yerleştiriyor. Corona ‘dan önce kaç kişi bilirdi ya da kullanırdı korona sözcüğünü. Virüsle bakteri sözcüklerini eş anlamda kullanır her ikisine mikrop deyip geçerdik. Hatta bu sözcüğü kötü, pis, bulaşıcı, her işe burnunu sokan,vb anlamlarında insanlar için de kullanırdık.!

Bu musibet sayesinde entübe sözcüğüne de öğrendik. Yakında bir beddua olarak bir deyim çıkarsa hiç şaşırsam : Entübe olasıca, Allah seni entübelere yatırsın, entübeden dönme vb. Sonra efendime söyleyeyim; ölümden dönenler yerine, hastalığı atlatanlar, polisiye olaylar için kullandığımız vaka sözcüğünü şimdi de hastalığa yakalananlar, virüsü kapmış olanlar anlamına kullanıyoruz.

Pandemi, pandemik, sosyal mesafe, salgın, bulaş…DSÖ.Dünya Sağlık Örgütü , dezenfektan, dezenfekte…Kolonya, sabun…

Şimdi diyeceksiniz ki ,biz kolonya sabunu bilmez miydik ? Bilirdik bilirdik ama bunların karaborsalara düşeceğini, satın almak için sosyal mesafelerin bozulacağını, hatta bunları satanların dükkânların kapılarının önüne birer adam yerleştirip “ Hop! hemşerim sıraya gir…sıranı bekle. Sosyal semafeyi, pardon mesafeyi, bozma… Satıcılarında “ Valla kusura bakmayın, başkasının hakkını size veremem, bir kilodan bir litreden fazla veremem….”d iyeceklerini, sonra da bekleyenlerin itişip kakışacaklarını, “ İttirme hemşerim işte gidiyoruz! Yavaş yavaş, şıvey şıvey!” dediklerini, kolonyanın sağlığa iyi geliyor, virüsleri öldürüyor diye içildiğini, hatta bazı aklı evvellerin mademki dezenfektan ellerimizi temizliyor o halde içelim de içimizi de temizlesin diyerek içmeyi, ABD Başkanı Trump’tan daha önce keşfettiğini… Kantin v e karantinayı başlarda karıştıranlar olduysa da okul kantinlerinden falan karantinayı keşfedenler olduğunu da öğrendik.

Bir corona fıkrasıyla bitirelim mi ?

Temel pencereden girip çıkıyor. Komşusunun dikkatini çekiyor:”Ula Temel niye pencereden gelip gidiysun?!” “Ben tokturuma güveniyrum, tokturum kapıdan adımını atmayacaksın! dedi!!!