Hal böyle olunca: Tarih biliminin ortak insanlık tanımı içinde Türkleri özel bir yere oturtması kaçınılmaz bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.

Bu meyanda Kürtlerin tarih içinde takip ettiği yürüme yolunu, Türklerin öngördüğü uygulama sahasının dışında düşünmek giderek imkansızlaşıyor.

Türklerin tarihsel geçmişi, adeta Kürtlerin tarihsel geçmişine ait cevap anahtarının kendisi oluyor.

Bu bağlamda Kürtlerin tarihiyle Türklerin tarihini birbirinden temelli ve kesin çizgilerle ayırmak mümkün gözükmüyor.

Bu içiçeliğin doğası gereği yaşamsal önem taşıyan o girift bilmeceler Kürtleri yeniden tanımlamayı değil, tersine kürtlerin Türklük mefkuresi içindeki yerini sağlamlaştırıyor.

Tek millet, tek bayrak, tek vatan kavramına giderek daha yakışır bir hal alan tekil devlet olgusu Emperyalizmin bütün türevlerine karşı Kürt-Türk birliğini zorunlu kılıyor.

Turani bir toplum olan Kürtleri Medlere, Perslere, Urartulara hatta Germenlere tahvil etmeye kalkışan provakatör tarih kurgucuları yaklaşık 100 yıldan beri Kürtleri bir deneme tahtası gibi kullanarak medeniyetler arasında zikzak çizdirmektedir.

Türkten başka hiçbir milletle yama tutmayan kürt tarihine zorlamayla Selehattin Eyyubi'yi monte etmeye çalışanların ikinci bir milli kahramanı henüz keşfetmiş olamaması traji-komik bir gidişatın ta kendisidir.

Şerefname'de Kürtlerin Türk kökenine ilişkin serpiştirilmiş doğrudan veya dolaylı verilere rastlamak olasıdır.

Bu eserde, Türk oldukları tartışma götürmez bir gerçek olan ığirmidört boyu kürt diye gösterilir. Buda 'Evet Kürtler vardır ve Türklerin alt kollarından birisidir' savını ileri süren Türk ve Kürt Türkçülerin elini güçlendirmektedir.Türk Milliyetçileri Selehattin Eyyubi'nin Türk kökenli olduğunu kanıtlarını da Şerefname'de bulur.

Selehattin Eyyubi'nin beş kardeşinden üçünün adlarının Turan Şah, Tuğrul Tekin ve Börü-Burı (Kurt), kardeşinin oğlunun adının 'Karakuş' olması, (Şerefhan, Şerefname, S.76-77, Yaba Yayınları, İstanbul 2009) Bunun gibi bir çok veri barındıran eseriyle Şeref Han'ı Türk Milliyetçisi Kürtlerin ilham kaynakları listesinin ilk sırasına koymak ironik ve şaşırtıcı gelmemektedir.

Kürtlerin Türk olup olmadığı, Türk kökenli ülkücülerden daha çok kürt kökenli ülkücülerin ilgi ve merakını çekmiştir. (Ülkücü Camianın Kürt Evlatları, Bozkürt, Ahmet Dinç, Karakutu Yayınları, Nisan 2011, İstanbul)

Türkleri Kürtlerin tarihinden arındırdığınızda ortada tarih değil, derebeylikler döneminin baskıcı ve gerici taassubuyla, göçler, sürgünler ve acıyı kuşaktan kuşağa devreden iç harplerin dehşetine tanıklık eden feodalitenin kıskacındaki umumi manzarayla karşılaşırsınız.

Yani ortada tek başına kürtlere ait olan müstesna bir tarihi geçmiş yoktur.

Tarih yolculuğu boyunca kendini arayan Kürtlerin kat ettiği yolun kilometre taşlarında Türkler olacaktır.

Çünkü Türkler Kürtlerin aynasıdır. Onların yolunu aydınlatan öncü akıncı gücü ve ruh ikizidir.