Yarın Beşiktaş ile oynayacak olan Gaziantepspor'un nelerle uğraşmak veya kulübü yönetenler ile bizlerin nelerle muhatap olmak zorunda bırakıldığımızı üzülerek izliyoruz..
Kulüp Başkanı, bazı yöneticiler, teknik adamlar ve bu kentte mesleğini ilkeli biçimde yürütmeye çalışan bizler, ne yazık ki ellerine kalem veya mikrofon alan, 3-5 şarlatanın ürettiği dedikodulardan öteye gitmeyen basit ve ucuz söylentilerle uğraşıp duruyoruz....
Dün bunun için basın toplantısı bile yapıldı.. Basın toplantısının bir bölümünde bir meslektaş, dedikodularla beslenme yerine erkekçe çıkıp, benim Başkan İbrahim Kızıl'dan para istediğim, hatta aylık 5 milyar aldığım yolunda dedikodular yapıldığını, bunun doğru olup olmadığını sormuş.. İyi de yapmış, Çünkü bu meslekte birçok kişi karnından konuşuyor ve bundanda son derece mutlu oluyor.. Yüzünüze karşı konuşamayanlar arkanızdan herşeyi söyleyebiliyor.. O kadar basit düşünüyorlar ki, duyduklarının doğru olup olmadığını gerçek muhataplarına bile sormadan kanaate varıyorlar..
Yeri gelmişken belirteyim, daha öncede basında özellikle son dönemlerde sağa sola çamur atmakla ünleneceğini sanan biri sırık, biri dede olmuş iki şarlatan, benim nasıl biri olduğumu bildikleri halde Kızıl'ın danışmanı olmak için çaba gösterdiğimi, hatta aylık 20 bin dolar istediğimi telaffuz etmişti.. Neyse ki işin sevindirici yönü, bu iki şarlatan rakamı yüksek tutmuş. Hiç değilse bu sayede biraz olsun kalitemizi ortaya çıkarmışlar.. Sanırım bu da beni gözlerinde çok büyütmelerinden olsa gerek... Çünkü kendileri üç kuruşluk adamlar..
Şunu çok net söylüyorum ve sizlerin de bilmesini istiyorum; bunlar ve onlar gibi düşünenler bedava uçak bileti için kırk takla atarlar, takımın otelinde kalmak için olmadık yalakalığı yaparlar, deplasmanlara gitme uğruna meslek ahlakını yerlerde süründürürler..
Bunlar bizim gibi davrananlara alışamamışlar.. Kendileri aleyhinde konuşulanları açık yüreklilikle yazma cesaretine sahip değiller.. Çünkü korkaktırlar.. Gazetelerinde veya köşelerinde yazamazlar, söyleyemezler..
Çok net şekilde iddia ediyorum.. Ve herkese hodri meydan diyorum.. Şu Antepte bir Allahın kulu firma, siyasetçi, parti veya her kim ise, birisi çıkıp ta "Ökkeş Özekşi bizden şunu istedi"desin, tehdit şantaj veya yalvarma, hatta bazıları gibi matbaa kurma yöntemiyle para istedi diye söylesin, O kişinin alnını karışlarım..
Ama bunlar farklı insanlar.. Hayatta ilke nedir bilmezler.. Prensip ve dik duruş nedir anlamazlar.. Yaşamları hep kimden üç kuruş yolumu bulurum, kimi tırtıklarım diye düşünerek geçiyor.. Birde insanlara iftira atmalarında üstlerine yoktur.. Dedikoduculuk, hatta mektupçulukta çıkın sokağa, sorun iş ve sanayi dünyasında önünüze gelen kişiye "kim yapıyor bu mektupçuluğu" deyin, size sadece bir iki gazeteciyi sayarlar..
Elbette sözüm tüm basına değil.. İçlerinde efendi insanlarda var. Namusuyla şerefiyle ekmeğini kazananlarda var..
Ama benim hakkımda dedikodu çıkartıp, yıpratmaya kalkışanlar bu söylediğim kategoriye dahildir..
Bunlar öyle insanlar ki, deplasmana giderken uçak biletlerimizi, otel paralarımızı kendi cebimizden ödediğimize bile inanmak istemiyorlar.. Çünkü böyle bir ilkeleri yok.. Varsa yoksa beleşçilik.. Baksanıza niye deplasmanlara sadece Gaziantep 27 gidiyor? (bazen kendi imkanı ile gidenlere sözüm yok) Gitselerdi ya son İstanbul deplasmanına, Bursa turnuvasına.. Hatta Hollanda kampına.. Gidemezler çünkü Gaziantepspor'a yeni kurallar geldi.. Daha birde bazıları utanmadan yazıyor, Gaziantepspor Hollandaya gitti gazeteci götürülmedi diye.. Gittin de önünü kesen mi oldu.. Takım deplasmana gidiyor sadece bir basın kuruluşu var diye hem şikayet ediyorlar, hemde Gaziantep 27'yi sanki kulüp götürdü diye kara çalmaya kalkışıyorlar..
Sözüm ona bizi kulübün götürdüğünü, kendilerinin de bundan yararlanmaları gerektiğini ifade ediyorlar..
Yani bunlar gibi düşünüp yaşayanlar herşeyi menfaat ve çıkar ile ölçüp biçiyorlar.. Kendileri ne yapıyorsa, veya neye yelteniyorlarsa, bizi de o çemberin içine çekmeye çalışıyorlar.. En son olarak Bursa turnuvasına giden Ökkeş Özekşi'nin, yanlış anlaşılmasın diye takımın kaldığı otel yerine başka otelde kalma erdemini gösterdiğini, İstanbul'da Fenerbahçe maçına Gaziantep 27 ekibinden Eyüp Özka'ında uçak biletini kendisinin aldığını kabul edemiyorlar.. Etseler bile işlerine gelmiyor, çünkü anlamak istemiyorlar..

KIZIL CEVAPLARINI VERDİ

İşte basın camiasında bazı kişilerin en başarı oldukları dedikodu ve söylenti ile iftira yöntemleri dün İbrahim Kızıl ile gerçeklerin duvarına çarptı.. Böyle şeyin olmadığını söyleyen Kızıl'a, bunları yayan ve hergün Ökkeş Özekşi'ye sataşarak tiraj yakalamaya çalışan bir şarlatan toplantıda sesini bile çıkaramadı..
Oysa çıkıp konuşabilir erkek gibi davranabilirlerdi..
Ama yapamazlar, çünkü onlar küçücük odalarında kalem veya bilgisayar tuşlarında erkekleşirler..
Zaten onlar adam olsalardı, biraz kişilik sahibi gibi davransalardı, geçen seneden beri Ökkeş Özekşi ve eşine yapılan saldırı sonrasında, ihanet avcıları gibi davranmazlardı.. Gerçekleri bildikleri halde saptırma yoluna gitmez, hele saklanan ve söz verildiği halde tarafımıza verilmeyen son kaset olayında ortalığı ayağa kaldırırlardı..
-"Yahu bu adam hergün gazetesinde kendilerine saldıranların robot resimlerini yayınlıyor, hatta bu uygulama belki de DÜNYADA BİR İLK, bunu gazetemizde haber yapalım"derlerdi.. Hatta Ajanslar bile böyle bir olayı görmezden gelmezlerdi..
Ama maalesef böyle düşünmedikleri gibi, şimdi İbrahim Kızıl'ın, bir süre önce TSYD'ye benim için bazı yönetici ve gazetecilerin geçen sene yaptıkları yanlışı , haksızlıkları ve iftiralarını anlatmasını, dün ise basın toplantısında bu tür söylentileri çıkartanları yalanlamasını kabul edemezler..Onlar yine bildiklerini okumaya devam ederler. Çünkü karakterleri ve kişilik yapıları bunu gerektirmektedir..
Ne yazık ki, onlar bizim gibi davranana alışmamışlar.. Böyle bir kişiliği, ilkeli duruşu bir türlü kabullenemiyorlar..
SON SÖZÜM; Gaziantepspor'u yönetenlere sesleniyorum.. Şu anda yaptığınız doğru işleri, bu üç-beş iş bilmezin ve kulübü sadece kenti menfaatleri doğrultusunda sevenlerin oyununa gelmeyin. Bırakın dekikoduları ve söylentileri.. Onlar sizi doğru iş yapmaktan alıkoymasın.. Sadece kendi işinize bakın çünkü bu takımın başarısı herşeyden daha önemli..Yalnız yönetim içinde hala eski kafada olanları da uyarın ve artık kendilerini geliştirmelerini, otobüse binmedim, otele alınmadım diyerek menejere veya hocaya kızıp ta kulübe zarar verecek işleri yapmalarına engel olun..

NOT: SEVGİLİ OKURLARIMDAN YİNE ÖZÜR DİLİYORUM. AMA İNANIN BUNLARI YAZMAKTAKİ KASTIM, BU MEMLEKETTE VE BU MESLEKTE KİMLERLE VE NELERLE UĞRAŞTIĞIMIZI İYİCE GÖRMENİZ İÇİNDİR... SESİMİZİ ÇIKARMADIĞIMIZ MÜDDETÇE, BUNLAR BİZİ KORKUYOR SANIYOR.. OYSA BİZİ ÖLÜM BİLE KORKUTAMAMIŞ, ÜÇ BEŞ ŞARLATAN MI KORKUTACAK?

"Namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmak zorundadır." İsmet İnönü