Bir ay filan oldu galiba, Kamil Ocak zeminini gören bir arkadaşım beni uyardığında çok da ciddiye almamıştım.. Demişti ki, 'bu stadın protokol kapalı tribünün önündeki çimlere eğer müdahale edilmez, bakımı yapılmaz ise, çok kötü hale döner. Geçen yıl Dünya şampiyonası nedeniyle TFF uzmanlar getirmiş ve stadın zemini çok ciddi bir bakıma alınmış, onarımı yapılmıştı. Ama ondan sonra boşverildi. Belki de çimden anlayanlar yok Kamil Ocak stadında. Yazık olacak, çünkü bu saha hem Gazinatepspor hem de Büyükşehirin yükünü çekecek noktadan uzaklaşır.'

Karabük maçında görünce aklıma arkadaşımın uyarısı gelmişti. Biraz da kendimi suçlu hissettim birden. Çünkü Gaziantepspor yönetimini uyarabilirdim.. Hoş uyarıya gerek yok aslında çünkü bu sorunu görmeleri lazım. Yoksa çimden anlayanları da mı kovdular, orasını bilmiyorum.. Neyse umarım bundan sonra o bölgeye acil çözüm bulur önlem alırlar. Aksi takdirde daha da kötü hale gelecektir..

Dönelim maça.. Önemli olan kazanmaktı. Maç öncesi dediğim gibi beraberliğin yetmeyeceği bu maçtan alınan 3 puanın çok büyük önemi var.. Futbol için artık Okan Buruk tarzına alışmamız gerektiğini düşünüyorum..Kimse saha içi oyundan çok fazla bir şey istemesin bu Gaziantepspordan.. 90 dakikalık oyunda bazen güzel hareketler olabilir ama bunu sürekli kılacak bir anlayış yok.. Bireysel hareketlerden sonuç çıkartıldığında, vasat bir oyun sergilense bile, puan veya puanlar alındığında hepsi bir kenara bırakılır.. Tıpkı Karabük maçında olduğu gibi..

Bunun için derim ki, iyi ve kaliteli futbol adına Gaziantepspordan fazla bir şey beklememek lazım.. Önemli olan gerçekten kaliteli olduğuna inandığım bazı oyuncuların, oturmuş bir sistem içerisinde değil de, bireysel becerileriyle sağlanan goller sayesinde alınacak puanlarla yetinelim.. Şu andaki gidişat da fena değil doğrusu.. Daha iyi olabilir mi ? Elbette olabilir.. Yeterki Okan hoca elindeki malzemeden iyi bir helva çıkartabilsin…

BÜYÜKŞEHİR DE DÜNYANIN YANLIŞI

İşin Başından beri olanları sessizce izliyorum.. Ne kadar yanlış varsa hepsini peşpeşe yaptıklarını görüyorum.. Buna başkan ve yönetim oluşumu, isim tercihlerindeki hatalar, teknik adam meselesi ve futbolcu transferleri.. Dikkat etmişseniz, Büyükşehir hakkında sezon öncesinden beri doğru dürüst tek kelime söylemedim.. Yazmayı da istemedim.. Çünkü iki laf etsek, iki kelime yazsak zaten bahane arayanlar hemen şahsıma yönelik farklı söylentiler ve dedikodular üreteceklerdi.. Şu bir gerçek ki, yönetimin çoğunluğunu arkadaşlarım oluşturuyor.. Teknik yönde de öyle.. Ama çok iyi tanıdığım bu arkadaşlarla, Büyükşehirin yeni oluşumunun mayasının tutmayacağını çok net bir şekilde görüyordum.. Ama dediğim gibi, sessiz kalmak gerekirdi..

Şimdi mi ? Dünkü farklı Karşıyaka yenilgisi, bu güne kadar galibiyet yüzü görülmeyişi, 4 puan ile ligin dibine demir atılışının getireceği sıkıntının altından kalkılabilir mi ona bakmak lazım.. Benim gördüğüm kadarıyla bu siyasetçi bakış açısı, bu anlayıştaki belediye ve kulüp başkanı, bu dağınıklık ve huzursuz ortamda kendi yarattığı ekibine sahip olamayan, gereksiz transferleriyle işin başından beri ciddi hatalar yapan teknik direktör, emekliliği gelmiş ve dünyanın parası verilmiş bazı futbolcularla bu takımı toparlamak çok zor..

Bakın görün, şimdi tedbir adı altında yine aynı isimler, yine dünyanın hatasını yapacaklar..