Kadın Cinayetlerini durduracağız Platformu Ankara Temsilcisi-Kadın Meclisleri Üyesi Ayşen Ece Kavas ve EKMEK VE GÜL DERGİSİ GAZİANTEP TEMSİLCİSİ Fatma Keskintimur, ‘ikinci eş’ arayanlar için açılan sitelerin kadınların bir eşya gibi görülmesinin en büyük göstergesi olduğunu belirttti. Özellikle iç savaşın ardından ülkemize gelen Suriyeli kadınların yaşadığı sorunları da gündeme getiren kadın dernekleri temsilcileri üzüntü veren açıklamalarda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

MÜLTECİ KADINLARIN HAYATINI ETKİLİYOR”

Mülteci kadınların cinsel şiddete maruz kaldığını aktaran Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri üyesi Ayşen Ece Kavas, bu gibi cinsel şiddeti meşrulaştıran sitelerin mülteci kadınların hayatını doğrudan etkilediğini kaydetti. Kavas, Yapılan her hareket, açıklama, uygulama ve yasa kadınların hayatını doğrudan etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde 2. Eş Bulma sitesi gündeme geldi. Kadınların tepkisi sonucu erişime kapatıldı. Sitede, erkeklerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamanın dine uygun hali olduğuna dair akıl almaz açıklamalar vardı. Kadınları eşya gibi gören bir düşüncedir bu. Birincisi Türkiye’de evlilik medeni kanuna göre düzenlenmiş ve haklarımız yasal güvence altına alınmıştır. Aksi uygulamalar kesinlikle kabul edilemez. İkincisi laikliğe aykırıdır. Üçüncüsü kadınlar eşya değildir ve cinsel ihtiyaçların karşılanacağı bir nesne gibi görülemez. Bu sebeple bu tip başka site varsa araştırılmalı ve kapatılmalıdır” dedi.

KESKİNTİMUR: “SURİYE’Lİ KADINLARIN YENİ TEHDİTİ”

İkinci eş siteleri boy göstermeye başladı” diyen EKMEK VE GÜL DERGİSİ GAZİANTEP TEMSİLCİSİ Fatma Keskintimur, “Sitelerde, ‘Suriyeli kadınlar savaş mağduru, onlarında ihitiyaçları var. Bir şeye ses çıkaracak durumda değiller’, ‘nikah yapmanıza dahi gerek yoktur’ gibi akıl almaz ibareler yer alıyor. Kadını ikincil gören, kadın üzerinde bir çok hakkının olduğunu düşünen kimi erkeklerin bir yerlerden cesaret aldığını görüyoruz” dedi. Keskintimur, şunlarıda aktardı: “Gaziantep, geçtiğimiz yılın istatistik rakamlarına göre; kadın cinayetlerinin İstanbul’dan sonra en çok yaşandığı ikinci şehir. Eğer nüfus yoğunluğu olarak kıyaslama yaparsakta Gaziantep, birinci sırada. Basına yansıyan ya da yansımayan taraflarıyla kadın sürekli şiddete maruz kalıyor veyahut öldürülüyor. Adli vakâ olarakta yansımayan bir çok olayın olduğunu düşünüyoruz. Bu yaşanan olumsuzlukların başında ekonomik sorunlar yer alıyor. Eşitsizliği yeniden üreten ekonomik sebepler insanı çıkmaza sürüklüyor.”

SURİYELİ KADINLAR, GANİMET GİBİ GÖRÜLÜYOR

Suriye’de cereyan eden savaştan ötürü Gaziantep’e sığınan kadınlardan hikayeler dinlediğine işaret eden Keskintimur, “İŞİD ve benzeri çeteler, kadın bedenini savaş alanına çeviriyordu. Çünkü kadının bedenide bir savaş olarak görülüyor. Farkındaysanız barışı en çok kadınlar ister. Bunun için en çok mücadele verende kadınlardır. Gaziantep’te ise durum biraz daha farklı. Suriye’den kaçıp savaşın mağduru olarak Gaziantep’e sığınan Suriyeli kadınlar, yerel hak tarafından ganimet gibi görülüyor” diye konuştu.

SURİYELİ KADINLAR KAMPA GİTMEK İSTEMEDİ

Keskintimur, şunlara da değindi: “Gaziantep’te Suriye’lilere yönelik linç girişiminin olduğu dönemlerde, sosyo-ekonomik sorunlar iyice katmerlenmişti. Önlemlerin alınmaması insanları karşı karşıya getirmişti. Suriyeli kadınların evine gidip konuşmuştum. 60 yaşındaki kadın ağlayarak bana şunu anlattı: “10 yaşındaki erkek çocuklar tarafından sözlü tacize uğruyoruz.” Bu çocuk bunu nereden öğreniyor? Ya evinde ya da birlikte olduğu erkekler tarafından konuşuluyor. Linç olayları büyüyünce Fatma Şahin, kamplara gönderme politikası uyguladı. Sokakta yaşayanlar toplandı ve kamplara gönderildi. Ya da ihbar üzerine evlere baskın yapıldı. Suriye’li kadınlar, kamplara gitmek istemeyen taraftı. IŞİD ve diğer çetelerine karşı korkuları vardı. Hatta IŞİD, verdiği fetvalarla o kadınları kendilerine helal sayıyordu. Bu durumu yaşamak istemeyen kadınlar, ölmeyi tercih etmişlerdi.”

DİNİ KULLANIYORLAR

Din alet edilerek meşrulaştırılıyor açıklamasında bulunan Keskintimur, ikinci eş durumunu sadece siteler meşrulaştırmıyor. Küçük yaştaki Suriye’li çocukları; yerel halkın erkekleri, ikinci ya da üçüncü eş olarak alıyor. Bu kişiler bir de dini referans alarak ve Peygemberi örnek göstererek bu işe kalkışıyor. Onları koruyup kollayarak, sahip çıkarak iyilik yaptıklarını düşünüyorlar. Toplum nezdinde yanlış karşılanan bu durumlar, din alet edilerek meşrulaştırılıyor” vurgusunu yaptı.

GAZİANTEP'Lİ KADINLAR, SURİYELİ KADINLARI
TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR


Gaziantep’li kadınların, Suriyeli kadınları tehdit olarak gördüğünü anlatan Keskintimur, Gaziantep’te başlattıkları kampanyadan da bahsetti: “Suriyeli kadınlar; cinsel kimlikten, kadın olmaktan, üzerine bir de mülteci sıfatını taşıyor olmasından kaynaklı, Gaziantep’li kadınlar gibi kaderlerine terk edildi. Gaziantep’te, ‘Kız Kardeşlik’ kampanyası başlatmıştık. Aslında bakarsanız kadınlara yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün ve cinayatin çözümü Suriye’li ve yerel halkın kadınlarından geçiyor. Yine erkek olgusu var. Erkekler kendi çıkar ve zihniyetine ilişkin tavırlar takınıyor. Erkek, eşini; Suriye’li kadınla tehdit ediyor. Yerel halkın kadını öfkesini erkeğe yönlendirmek yerine Suriye’li kadınlara yönlendiriyor ve mülteci kadınları bir tehdit olarak görmeye başlıyor. Gaziantep’li kadınlardan, ‘Suriye’li kadınlar başımıza bela oldu’ lafını çok duydum. Bu sorunların çözüme kavuşması için mültecilerin, mülteci haklarına sahip olması gerekiyor.” Ayşegül BAĞCI