*500 bin çalışanın ev sahibi olma şansı ortadan kalktı

*Çalışan arkadaşlarımızın tamamı bu şehirden gitmek istiyor

*Kira fiyatlarımız, gıda fiyatlarımız İstanbul’la yarışıyor

Tez Koop İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak ile şehrimizdeki pahalılığı konuştuk. Öztokmak, yanlış imar politikaları yüzünden bugün şehrimizde işçi kesiminin artık ev sahibi olamadığını ve kira bulmakta çok ciddi sıkıntı içinde olduğunu belirterek, bunun nedenini gayrimenkul düzenine bağladı. Öztokmak, “Gaziantep kira ve gıda fiyatlarında İstanbul’la yarışıyor. Sahil kentleri Mersin, Antalya, Muğla bile bizden daha ucuz yerler haline geldi. İşçi, memur kesimi bundan 10-15 yıl önce ucuz yaşamdan dolayı tercih ettiği Gaziantep’ten şimdi gitmek için fırsat kolluyor. Bu şehir özellikle çalışan insanlar açısından yaşanılması en zor illerden biri haline geldi, bunun durdurulması gerekiyor” dedi.

BİLİNÇLİ YAPILIYOR

Türkiye Ticaret, Kooperatif Eğitim Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Tez-Koop-İş Sendikası) Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, son yıllarda şehirdeki imar rantına dayalı yapılaşmanın özellikle çalışan sınıfına çok ciddi zararlar verdiğini, barınma hakkını ortadan kaldırdığını söyledi. Öztokmak, “Şehirdeki nüfuzlu toprak sahipleri maalesef imar politikalarına müdahale etmeye devam ediyor. Bilinçli yapılan imar politikasının sonucu olarak konut fiyatları yükseliyor. Bu serbest piyasa ekonomisinin getirdiği bir şey olsa yanıbaşımızda Kahramanmaraş veya Şanlıurfa gibi yerlerde de aynı şey olması lazım. Ancak serbest piyasa ekonomisinin bir sonucu değil, özellikle bizim ilimizdeki imar politikalarının sonucu olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

BU ŞEHİRDE ESKİDEN KİRA SORUNU YOKTU

Bundan 10-15 yıl önce Başpınar’da fabrikada çalışan asgari ücretli bir işçinin barınma hakkını sağlayabildiğini anlatan Öztokmak şunları söyledi:”Fabrikada çalışan işçi birkaç yıl çalıştıktan sonra peşinatını biriktirip bir ev sahibi olabiliyordu. Ama maalesef şu anda bu şehirde 500 bin civarında çalışan var, 500 bin çalışanın barınma hakkı, artık bir ev sahibi olma şansı ortadan kalktı. Bu şehirde eskiden kira sorunu da yoktu. Bir şekilde satın alarak veya satın alıncaya kadar kirada oturarak barınma haklarını sağlayabiliyorlardı. Ama şu anda şehirde kira bulmak mümkün değil neredeyse. Bizi kiralık için arıyor çalışan insanlar. Bu şehirde yaşayan insanlar, işçiler artık ev sahibi olamıyor ve maalesef kira bulmakta da çok ciddi sıkıntı içindeler.”

EN SON YAMAÇTEPE ÖRNEĞİ VAR

En son Şahinbey belediyesinin bu günlerde ilanını gördüklerini söyleyen Öztokmak, “Yamaçtepe de şehrin bir uç noktasında yaptırdığı konutları görüyoruz. 130 m2 konutları 450 bin liraya satıyor. Bunu satan Şahinbey Sosyal Konutlar Daire başkanlığı. Sosyal konutlar yapmakla mükellef belediyenin birimi ,130 m2 konutlar yapıp 450 bin liraya satıyor. Bu sonuç bu politikalardan geliyor. Çalışan işçi sınıfının buna başvurup alması mümkün değil. Baktığınız zaman 450 bin liralık ev üretiliyor şehirde, 450 bin liralık evin kirası da 2 bin 3 bin lira olacaktır. Hem kira hem satın almada Gaziantep sorunlu bir il haline geldi” diye konuştu.

BELEDİYELER MALİYETİ DÜŞÜK KONUTLAR ÜRETMELİ

Belediyelerin işçilerin, halkın barınma hakkını önceleyen politikalar oluşturması, belediyelerin sosyal konutlar daire başkanlıklarının, kendi amaçlarına hizmet etmesi gerektiğini belirten Öztokmak, ”Belediyelerin lüks konutlar değil, insanların barınabileceği maliyette konutlar üretmesi gerekiyor. Kar amacı gütmemesi lazım. İmar oluştururken bölgelerde oradaki toprak sahiplerine nasıl daha rant katabiliriz değil, nasıl daha fazla yaşanabilir alanı imara açıp insanların barınmalarını sağlayabiliriz diye bunları öncelemeleri gerekiyor” dedi.

İSTİKRAR KALMADI

Şehrimizdeki pahalılığın nedeninin gayrimenkul düzeni olduğunu tekrarlayan Öztokmak şöyle konuştu:”Şimdi pahalı bir işyerinde pahalı bir üretim yapabiliyorsunuz. Haliyle pahalı alanda yaptığınız fabrika inşaatları pahalı üretim yapmak zorunda kalıyor. Pahalı su, elektrik zamları, hepsi birbirine bağımlı. Fiyat politikası kalmadı. Piyasada denge kalmadığı için tamamen bir keyfiyet kaos hakim oldu. Ulusal çaptaki firmalar dahi ciddi bir fiyat kaosu yaşıyor, bir istikrar kalmamış günü birlik değişen fiyatlar. Bu sadece son satış halkasında marketlerde değil toptancılarda veya üretim aşamasında günü birlik girdi fiyatları değişiyor günü birlik satışa yansıyor. Böyle bir şehir ülke haline geldik.”

TERCİH EDİLEMEZ BİR ŞEHİR HALİNE GELDİK

Pahalılıkta İstanbul ile yarışır hale geldiğimizi söyleyen Öztokmak, “Artan mülteci sayısı, işsizlik pahalılığı daha da artırdı. Kahramanmaraş’ı istisna tuttuğumuzda bölge illerinin hepsinde pahalılık var. Kira fiyatlarımız, gıda fiyatlarımız İstanbul’la yarışıyor. İbrahimli’de 1 trilyonun altında ev bulamıyorsunuz, Karataş bölgesi ucuz bir bölgeydi Karataş’ta 500-600 liraya evler. Eskiden Gaziantep’te İstanbul’un yarı fiyatına yaşayabiliyorduk. Para biriktirmek için işçi, memur Gaziantep’i seçiyordu, tercih ediyordu. Özellikle gıda fiyatlarının ucuzluğu, ucuz yaşamdan dolayı. Ama artık seçilemez tercih edilemez bir şehir haline geldik.” dedi.

SAHİL KENTLERİ BİZDEN UCUZ

Sahil kentlerinin bile bizden ucuz hale geldiğini öne süren Öztokmak, “Biz kendi işyerlerimizde onu görüyoruz çalışan arkadaşlarımızın tamamı bu şehirden gitmek istiyor, tayin olmak istiyor. Kamu kurumlarında çalışan arkadaşlarımız var, fırsat bulan herkes bu şehirden uzağa, para biriktirmek için tayin istiyor. Daha uygun şehirlere, sahil kentleri dahi bizden daha ucuz halde. Mersin, Antalya, Muğla oralar bizden daha ucuz kaliteli bir yaşam sürdürecek yerler haline geldi” dedi.

BU ŞEHİR ZOR BİR HALİNE GELDİ

Yöneticilerin bu sıkıntıları duyması, buna uygun politikalar üretmesi gerektiğini ifade eden Öztokmak konuşmasını şöyle bitirdi: ”İnsanların yaşamları kolaylaştırılmalı, bunun başında barınmaları kolaylaştırılmalı, ucuz yaşam, ucuz ulaşım, ucuz su buna kavuşturulması gerek. Artık insanlar yaşamlarını idame ettiremez hale geldiler. Bunun görülmesi gerekiyor. Bu şehir özellikle çalışan insanlar açısından yaşanılması en zor illerinden biri haline geldi, bunun durdurulması gerekiyor. Ucuz barınma hakkı, ucuz ulaşım, ucuz su, bunun gibi yaşamları kolaylaştırıcı politikaların üretilmesi gerekiyor.” Meral KINACILAR