Tam 25 yıl, yani çeyrek asır.. Bizim koşullarımızla 25 yıl bu gazetenin her yönüyle ayakta kalması bir direncin sembolüdür.. 25 yıl onurla yaşamak, onursuzluğu kapıdan içeri sokmamak, direnmek, omurgalı olmak, yazılanı inkar etmemek, yazdıklarımızla kamuoyuna güven sağlamanın şerefli duruşudur.. İşte bu 25 yılı tüm zorluklara göğüs gererek, kendi imkanlarıyla yaşayarak, adını kullandığı şehrin gazetesi olmanın sorumluluğu için bugün tamamlıyor ve 26'ncı yaşına adım atıyor gazetemiz.. Yani sizin, bizim, hepimizin gazetesi.. Var olan sağolun sevgili okurlarımız..resim-001.jpgFARKLI BİR HİKAYESİ, FAKİRLİĞE MEYDAN OKUYUŞU VAR BU GAZETENİN1994 yılı 19 Ağustos’unda o sene Hazreti Muhammed’in doğum gününe rastlayan gecede baskıya girdi ilk sayımız.. Tabildot boy olarak çıktık, adını da SPOR27 koyduk.. Herkesim okusun ve bayilerde satılsın diye.. Ama orta ve uzun vadeli projemizde arka sayfayı da Gaziantep27 yaptık ve güncel haberler verdik. Çok tuttu gazetemiz ve kısa zamanda tabildot boydan büyük boya geçtik. Bu kez tersini yaptık, SPOR27’yi arkaya, Gaziantep27’yi de öne aldık. Böylece şimdiki adımızı kullanmaya başladık.. Bu da beğenildi.. Nihayetinde halkın sorunlarını çok iyi biliyorduk.. Çünkü Babam esnaftı, berberlik yapardı, bende yaptım uzun süre yanında berberliği.. Berberlik aslında ciddi bir hayat okulu, Kahvecilik de öyle. Bir nevi insan psikoloğudurlar.. Gazeteciliğimin ilk sigortalı oluşu, bir zamanların efsane gazetesi Kurtuluş’ta gerçekleşti..1977 yılında gencecik bir spor müdürü olarak kadroya alınmıştım..OKUMAK İSTEYENDEN OKUTANLIĞA...Ben aslında okumak istedim maalesef okutamadı beni ailem.. Dayım gemi kaptanlığı yapardı İngilizce konuşmasına bayılırdım, “bende senin gibi olacağım, İngilizce konuşacağım” derdim, çünkü idolümdü, ama gerçekleşmedi. Küçüklüğüm yamalı pantolon ve lastik ayakkabılarla geçti. Bu gazeteyi kurmaya karar verdiğimde, inanın tek kuruş paramız yoktu, ama inanmıştım bir kere, boşluğu görmüştüm Gaziantep'te.. Onun için mutlaka gazeteyi çıkaracaktım. Kağıtçı ve matbaalar peşin para olmadan iş yapmadı bizimle. Borç istedim bazı yakınlarımdan vermediler.. Ama pes etmedim tabii.. İyiler de vardı elbette.. 2 Bilgisayarı borç aldık, Velic pasajında küçücük bir ofisimiz vardı.. O zaman Tercüman, Güneş ve Dünya gazetesinin temsilciliğini yapıyordum.BİZİM SERMAYEMİZ GÜVENDİR..Sevgili okurlarımız, sizi sıkıyorsam lütfen kusura bakmayın.. Amacım okuduğunuz bu gazetenin ne koşullarda kurulduğu ve yaşatıldığını sizlerin de bilmesini istiyorum.. Küçüklü büyüklü her özel kuruluşun bir hikayesi vardır.. Sermaye en önemli güçtür.. Bizim o da yoktu. Tek sermayemiz güvene dayalı ilişkilerdi.. Asla suistimal etmedik ilişkilerimizi.. İhanet etmedik bize güvenenlere, sır verenlere.. Öyle ki, Gazeteciye güven olmaz anlayışını şahsım olarak hiç hissettirmedim, toplantılarda, sohbetlerde.. Bu gazeteyi 25 yıla taşıyabilmek bizim gibi insanlarla gerçekten mucize.. Çok sıkıntılar yaşadık, maddi manevi.. Hacizler, icralar, mahkemeler, dava kaybetmeler.. En acısı iki kez saldırıya uğradım. En ağırı eşimle birlikte uğradığımdı. Beyin ameliyatı oldum, eşim çeşitli yerlerinden yaralandı.. Çok organize bir saldırıydı. Tuzağa düşürdüler bizi.. Allaha şükür atlattık.. Neler yaşadık neler, inanamazsınız.. Ne ihanetlere uğradık, ne kalleşlikler gördük.. Ne iftiralarla karşılaştık, ne kötülükler yaşadık.. Eğer kısmet olursa mutlaka kitabını yazacağım. Okuyunca yok artık diyeceğinizden adım gibi eminim..GEÇMİŞTE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN KAÇIRILMA TEŞEBBÜSÜNDEN HABERİNİZ VARMIDIRGeldik son bölüme.. Aslında yazacak o kadar çok şey var ki.. Ama bunları kitaba saklıyorum.. Şunu mutlaka belirtmeliyim.. 25 yılın bizim için anlamı çok büyük.. Gaziantep için de.. Bu şehrin menfaatlerini koruma adına yapılan gazetecilik dillere destan.. Hele bir Zeugma mozaiklerinin kaçırılma olayı var, inanamazsınız.. Gazete olarak müthiş bir çalışma başlattık, kent gönüllüsü çok sayıda arkadaşlarımızla el ele verdik. Zeugma Platformu oluşturduk.. Sonunda oyunu bozduk ve yabancılar ile yerli işbirlikçilerine o fırsatı vermedik.. Kale platformu kurduk, onarım ve harabe haline dönen yerleri yaptırtmaya vesile olduk. Galeri yapılmasını sağladık. Havaalanına ILS cihazı için kampanya yaptık, havaalanı yolu, şimdiki Nurdağı yolu için inanılmaz çabalar harcadık.. İşte bu anlayışla farklı bir yayın çizgisinde olan gazeteyi getirdiğimiz nokta mevcut koşullarda bizim için zirve.. Çünkü Gaziantep’te güven duyulan bir gazete konumundayız.. En çok okunan olmak, bayilerde satılıyor olmak ayrı bir değer.. BU KADAR HAKSIZLIK OLMAZ DEDİRTECEK UYGULAMAŞu bir gerçek ki, acı da olsa artık yazılı basın olarak sona geldiğimizin farkındayız. Renkli baskı yapamıyoruz çünkü ekonomik sorun var.. Siyah beyazla varlığımızı sürdürüyoruz.. Galiba bu iktidar yazılı basını yok edecek niyette. Onun için yerel basına olan desteği yok denecek hale dönüştü..Mevcut olarak Basın ilan kurumundan gelen ilanlar yetersiz.. Hele son darbe bize çok sıkıntı verdi. Maliyeye olan borçlarımız bu kurumdan gelen ilan paralarından tahsil edilmeye başlandı. Hemde çok acımasız biçimde. Gelecek ilan parasının tümüne el koydular.. Oysa yarısını almalarına bile razıydık, yapmadılar.. Birisi de, "Bu gazete nasıl yaşayacak, birden bire ayda 12-15 bin lirayı kesersek ciddi yanlışlık olur, bunların çalışanları var, ödemeleri var, hemde kurban bayramı öncesi" demediler.. Diğer gazeteleri bilmem ama biz gerçekten iyi bir darbe yedik.. Yani işin özü, bunları yapmakla, İşin doğrusu, bize “kağıt baskılı işler bitti kapatın” diyorlar açıkça.. DİJİTAL ALT YAPIMIZA BAŞLIYORUZ25 yılı geride bıraktığımız dönemde, artık Dijital düşüncemizi her yayıncılar gibi biz de ön plana almış durumdayız.. Web sitemizi daha profesyonel yapabiliriz ama şimdilik yapamıyoruz, çünkü ciddi bir alt yapıya ihtiyacımız var. Dayanabildiğimiz yere kadar gideceğiz.. Tıpkı 25 yıl önceki gibi yeni bir mücadele içine girmemiz gerektiğini düşünüyorum.. Tabii bunda tek hedefimiz, sizlere daha iyi habercilik yapmaktır.. Bu arada sosyal medyayı da önemsiyoruz. Artık akıllı telefonlar birer gazete ve televizyon olmaya başladı.. Bu yönde bir alt yapı çalışmamız var, inşallah gerçekleştiririz.. Tabii bunda hepinizin desteğinizi istiyoruz elbette.. TWİTTER MİSYONUBu arada Twitter'da şahsıma bir misyon yüklendi. Son dönemlerde adeta vatandaşın sesi olduk.. Şehrimizde yaşanan olumsuz gelişmeleri, ihmallikten veya öngörüsüzlükten kaynaklanan belediyelik sorunları, gürültü ve güvenlik konularında yaşanan zafiyetleri vatandaşlarımız hemen bana iletiyor.. Haliyle bende yetkililere aktarıyorum.. Aracılık ediyorum kısacası.. Bunların çoğu hemen düzeltiliyor bize bildiriliyor. Bizlerde vatandaş adına hangi kurum ise teşekkür ediyoruz tabii.. Bu yönde şehre bir faydamız oluyorsa bundan gurur duyarım elbette.. Birde yol gösterici oluyor, tecrübelerimi insanlara aktarıyor, şehrimizin daha yaşanabilir hale dönüşmesi için kendi üzerime düşeni yerine getirmeye çalışıyorum.. Hepinize saygılarımı sunuyor, "Gaziantep27 yaşatılmalı" diyorum.. HEPİNİZE İYİ HAFTALAR