Gastronomi şehri seçilmemizin bazı fırsatçıların önünü açtığını belirten Battal Yıldırım, "Dışarıdan gelen misafirlerimiz pahalı bir şehirsiniz diye şikayet ediyorlar. Ev kiralarından tutun, otel fiyatlarına, hediyelik eşyadan tutun baklavaya, fıstığa varıncaya kadar ciddi şikayet var. Bazı çevreler bu işi fırsata çevirdiler. Bunu sektöre yıllarını vermiş firmalar yapmıyor. Bu fırsatçılığı sonradan türeyenler yapıyor. Yeri geliyor bu şehir hafta sonu 50 bin turisti ağırlıyor. Bu işe birilerinin el atması lazım. Aksi halde bu pahalılıktan hepimiz zarar görürüz" dedi.

DİĞER ŞEHİRLERİ ÖRNEK VERİYORLAR

Battal Yıldırım, Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkan Yardımcısı olduğu için her hafta sonu mutlaka dışarıdan misafirleri olduğunu, gelen misafirlerin gastronomi turlarını çok beğendiklerini, ancak son yıllarda özellikle pahalılıktan dert yandıklarını anlattı. Yıldırım, "Arkadaşlarım diğer şehirleri örnek vererek, Gaziantep'in pahalı bir şehir olduğunu söylüyor. Tamam gastronomi çok güzel, gastronomi turları çok güzel ama çok pahalısınız diyorlar. Yanınızdaki şehre gidiyoruz bu kadar pahalı değil diyorlar. 80 TL'ye baklavamı olur diyen bir dünya insan var, keza Ticaret Odası başkanı bu konuyla ilgili açıklama yaptı. Sadece baklava, beyran fiyatları değil, gastronomi şehri olmamızın ardından şehirde herşeyin fiyatı arttı. Fiyat farklarını bir 2013 yılındaki fiyatlara bir de şu andaki fiyatlara baktığınızda görüyorsunuz. Maalesef Gaziantep pahalı bir şehir haline geldi" diye konuştu.

NE OLDU DA FİYATLAR BU KADAR ARTTI?

Bazı çevrelerin bu işi fırsata çevirdiğini, sektörde gerçekten yıllarını vermiş, 40 senelik 50 senelik firmaların zaten kendini bozmadan devam ettiğini belirten Yıldırım, "Sonradan türeyenler veya sonradan bu işi aktif hale getirenler bu fırsatçılığı yapıyor. Ben bir şefim, bazı yemeklerin maliyetini onlara çıkartabilirim. Tamam ülkemizde ette sorunumuz var. 57-58 60 TL'ye et alıyorsunuz, çünkü her yerini kullanamıyorsunuz o ayrı bir boyut. Adam 10 bin TL kira veriyor. Ama dışarıdan gelen insanların yüzde 99 dönüşleri bize pahalı bir kent olduğumuz yönünde. Bu konuda ciddi anlamda şikayet var. Bir fincan kahve 7.5 TL. 3 sene önce 12-13 liraya satılan fincan takımı şimdi 70 TL. Ne oldu ya? Bir tek yemek yönünden değil genel bakımdan şikayet var. Sadece yemek sektörü değil. UNESCO bizi fiyatlarınız artsın diye yaratıcı şehirler ağına almadı. Bu ödülü bize kültürel mirasımıza sahip çıktığımız için verdi" dedi.

HEPİMİZ ZARAR GÖRÜRÜZ

Dışarıdan gelenlerin Gaziantep'i çevre illerle kıyasladığını söyleyen Yıldırım şunları dile getirdi:"Gelen misafirlerimiz bir Konya, bir Adana'ya göre de pahalı olduğumuzu söylüyorlar. Adana'da 18-20-21 TL'ye bir porsiyon Adana kebabı yiyoruz yanında 6 çeşit garnitörü ile. Gaziantep'te aynısını 50 TL'ye yiyoruz diye şikayet ediyorlar. Pahalılığın önüne geçilmeli. Kazanın kapağı bir kere tangırdamasın. Başlarsa eninde sonunda bu işten Gaziantep zarar görecek. Bir tek yemek yönünden değil genel bakımdan şikayet var. Gerekirse bu gelen insanların buradan Gaziantep'te memnun ayrılması adına devletinde belediyelerimizinde destek olması lazım. İşletmelerimizin önünün açılması, işletmelerimizin daha modernize edilmesi lazım. Yeri geliyor bu şehir hafta sonu 50 bin turisti ağırlıyor. Bu işe birilerinin el atması lazım. Aksi halde bu pahalılıktan hepimiz zarar görürüz." Meral KINACILAR