Gaziantep’te özellikle tüketim maddelerinde, yiyecek ve içecek sektöründe fiyatların inanılmaz şekilde yükselmesine seyirci kalınması, ister istemez bu kentte yaşayanların sorumlu kesimlere olan inancını sekteye uğratıyor.. Fiyat denetimleri yapılıyor mu bilemem, ama yapılsa herhalde bu kadar keyfi zamlar, keyfi uygulamalar olmazdı sanırım..Daha önce de fiyatlar almış başını gidiyordu.. Ramazan geldi daha da azdılar.. Marketlerde 1 ay önceki fiyatların bu kadar artması bir yana, lokanta ve restorantlardaki uçuk fiyatlar daha da deli ediyor insanları.. Hele iftar fiyatları vallahi billahi adamda akıl fikir bırakmıyor..Ne varki arz talep meselesi şaşırtıcı biçimde tıkır tıkır işliyor.. Tepki yok, kuzu kuzu kabul ediliyor fiyatlar.. Çok net ifade edeyim, Gaziantep’teki restoran fiyatları en yakın Adana ve Mersin dahil Ege deki şehirleri bile ikiye üçe katlıyor.. Şehir Gastronomi kenti, yerli yabancı turistler için fiyat olarak cazip haline getirilmesi lazım ama, sanki bir daha turist gelmeyecekmiş gibi fiyat kazığı atılıyor resmen. Esnafın bir kısmı da öyle maalesef. Bir dükkana giriyorsunuz, aynı mal başka bir dükkanda daha ucuz veya pahalı.. Ya bu işin bir standartı olmalı.. Elbette kaliteli ve kalitesiz mallar var, ama eşit orandaki malların iki dükkanda fiyat farkının olması, denetimsizlikten başka bir şey değil..Birde cafelerde çay ve kahve fiyatlarının uçukluğu var. Bir çayın 5-7 liraya satıldığı cafeler var. Altı üstü bir çay.. Havaalanlarında bile bu kadar pahalı satılmıyor.. Çok fazla uzatmak istemiyorum, ama bu şehirde fiyatları kontrol edecek bir mekanizma geliştirilmez ise, Sayın Fatma Şahin’in de çabası işe yaramayacak haberi olsun…HASTANE ACİLİNE ARAPÇA YAZI CEZASIŞehrimizde ilginç gelişmelere sahne oluyoruz. Mesela son dönemlerde Arapça levhalar kaldırılmaya başlandı biliyorsunuz.. Doğru bir karar bu, gecikilmesine rağmen.. Bunun için belediyelerimizin zabıtaları her yere giderek Arapça yazılan tabelaları kontrol ediyor ve zabıt tutuyor.. Ama vur deyince öldürenler de var tabii..
Çünkü Zabıta veya bir santralde veyahut çağrı- şikayet merkezlerinde görevli olanlar derslerine iyi çalışmıyor. Detayları öğrenmeden hareket ediyor. Bakın size iki örnek vereceğim.. Zabıtalar Arapça tabela deyince, bir hastanelerin acil girişince Türkçe- İngilizce ve Arapça yazılı tabelayı görüyor ve hastane hakkında Arapça yazı kullanıyor diye tutanak tutuyor.. Resmen Trajikomik bir olay bu.. Karadeniz fıkrası gibi yani.. O zabıtaya arapça tabelalar talimatı veren amirleri ayrıntıya girmez ise, haliyle o zabıta da dümdüz gider ve acildeki arapça yazıdan dolayı hastaneye ceza kesmeye kalkışır..153 Ü ARAYANLARI PİŞMAN ETTİRMEYELİMSadece bu değil komiklik..Birde Vatandaşın sorumlu davranarak araç kullanırken yolda gördüğü bir su arızası veya herhangi bir olumsuzluğu haber etmek için belediyeyi aramasıyla birlikte çektiği eziyet var. Örneğin bizzat yaşadığım için yazıyorum..İpek yolunda araç kullanan vatandaş 153 ü çeviriyor ve “şu yoldan geçerken AK Parti binasının önünde su patlamış bu araçlar için tehlike yaratıyor. Lütfen Gaski’ye haber verin” diyor. İşte orada komedi başlıyor çünkü görevli “siz bize mahalle adını, sokak adını, bulunduğunuz yerin adresini verin” diyor. Sürücü vatandaş “kardeşim ben araç kullanıyorum, yer belli zaten” diyor ama anlatamıyor..Haliyle beni arıyor ve “ya ne günlere kaldık. Adamı aradığına pişman ediyorlar”diyerek dert yanıyor.. Bu konuyu hemen yetkililere ilettim ve düzelttiler tabii. Gerekçe elemanın yeni olmasıymış. Özür kabahatten büyük misali yani.. Umarım basit gibi gözüken ama bunun gibi yüzlerce olaya yansıyabilecek olumsuzlukların önüne geçilir.. Başka ne denir ki..GAZİANTEPSPOR VE YENİ TAKIMGelelim şehrin önemli gündemi haline gelen spor meselesine.. Biliyorsunuz Gaziantepspor süper ligden düşünce TFF liginde nur topu gibi iki takımımız oldu.. Tabii Büyükşehir’de bir alt lige düşüyordu ama son dakika Hüseyin Kalpar mucizesiyle kümede kaldı da rahat nefes alındı..Tabii asıl işler şimdi başlıyor.. Gaziantepspor’u yönetenlerin yaptığı binlerce yanlıştan sonra bu takımı şehirden soğutma başarısının gösterilmesi, şimdi Kızıl kardeşleri tamamen kendi kendi kaderleriyle başbaşa bırakılma yolunu açtı.. Yani bir şehrin adını temsil eden takımı yönetenlerin o şehirle kavgalı olmasını sağlayacak olumsuzlukları nasıl gerçekleştirdiklerinin bir benzeri sanırım dünyada yoktur.. Bırakmaları gerekiyor onu da yapmıyorlar.. Ad kentin, kulüp adeta kendilerinin.. Yani kentten kopuk ama kentin adını taşıyan kulübün yöneticisi olarak bırakmamakta direniyorlar.. Üstelik kulübü inanılmaz borç içine sokuyorlar..

ŞAHISLAŞTIRILAN GAZİANTEPSPOR YERİNE ŞEHİRLEŞTİRİLECEK BİR TAKIM HAMLESİBu gerçekten hareketle, kent yöneticileri yıllardır Gaziantepspor için verdikleri mücadeleyi, parasal yardımları ve desteğin hiçbir işe yaramadığını gördüklerinden şimdi farklı bir uygulama içine girme kararı almış durumdalar.. Sayın Vali Ali Yerlikaya, Sayın Fatma Şahin, Milletvekilleri ve AK Partinin önde gelen isimleriyle birlikte bazı sanayici ve iş adamları Büyükşehir Belediyespor’un şehir takımı olmasıyla başlayacak, isim ve forma rengine kadar değişim yapılacak bir oluşum gerçekleştirmek için harekete geçtiler..Bu hareket çerçevesinde, Gaziantep’in mutlaka süper ligde olması için ne gerekiyorsa yapılacak... Böylece artık şahıslaştırılan Gaziantepspor adını taşıyan takım yerine, kenti süper ligde temsil edebilecek şehrin sahiplenebileceği bir takım oluşturulacak.. O kulüp de Büyükşehir Belediyespor olacak tabii.. Atılan ilk adımda yönetim değişimi, sonra isim ve forma değişimi olacak.. Ve son olarak belediye ile bağlantısı olmayan bir takım oluşturulacak..Elbette ilk etapta tüm bunlar kulağa hoş geliyor. Bu oluşumun hesabında kesinlikle Teknik direktör Hüseyin Kalpar ile devam etme kararı var.. Böylece takımın süper lige çıkabilmesi için güçlü bir oyuncu kadrosu oluşturulacak. Başkan olarak artık biliyorsunuz, Sayın Osman Toprak’ın yerine büyük bir ihtimalle Sayın Adil Konukoğlu gelecek.. Bu hamle, kulübün büyükşehir belediyesinden ayrılıp şehir takımı olması yolunda atılan ilk adım olarak gösteriliyor tabii.. Bunu yönetimin değişimi takip edecek.. Ardından hemen kongre ve isim değişikliği gelecek..BEN HER İHTİMALE KARŞILIK TARİHE BİR NOT DÜŞEYİM..Gelişmeler iyi ve olumlu gibi gözüksede, ben TARİHE NOT DÜŞME açısından burada görüşlerimi belirtmek zorundayım..1- Sayın Adil Konukoğlu, bu kadar iş yoğunluğu ve Sanayi Odası başkanlığından sonra şimdi buna ek olarak profesyonel kulüp başkanlığına ayıracak zamanı mutlaka hesaplamıştır.. Konukoğlu ailesi olarak, Gaziantepspor’u 1. Lige çıkarttıktan sonra prensipte özellikle profesyonel spor kulübü yönetmeme kararı almalarından sonra bu prensiplerinden vazgeçilmesi, dikkate değer bir gelişme olacak..2- Şu anda herkesin kafasında Sayın Adil Konukoğlu’nun başkan olmasıyla birlikte spor kamuoyunda takımın adının Sankospor olarak anılmaması için ne gibi önlemler alınacağı sorusu yatıyor... Çünkü bu takım belediye ve kurum takımı yerine, şehir takımı olarak yaşamını sürdürme, şehirle bütünleşme adına yola çıkacak. Örneğin başka bir sanayici başkan olsa, ön planda o takımın adı olacak. Ama başkan Adil bey olunca, Gaziantep’in en önde gelen kurumu olan Sanko isminin takımın önüne geçme ihtimalinin büyük olduğunu mutlaka belirtmeliyim.. Elbette bir zamanlar Sankospor olarak bu şehirde önemli hizmetler yapılmıştı. Hep birlikte büyük başarılara şahit olduk.. Ama şimdi durum farklı.. Sanırım Adil bey bunu mutlaka hesaplamıştır..3- Bir şeyi daha.. Sayın Osman Toprak’ı eleştiren galiba bir tek ben varım Gaziantep’te.. Ama o Osman Toprak 3 seneye yakın bir zaman dilimi içerisinde hatalarıyla günahlarıyla alt yapı oluşturdu. Tecrübe kazandı. Yani Ustalık dönemine girdi kısacası.. Şimdi o birikim bir çırpıda kenara itiliverdi, nedense içgüdüsel olarak bu bana ters geliyor bunu da mutlaka not düşmeliyim..4- Sayın Adil Konukoğlu eğer Başkan olacaksa, yönetiminde kendine yakın isimler olacak. Biraz siyasi, biraz iş adamı ve sanayici.. Çoğunun zaman konusundaki sıkıntıları takımla ilgilenme konusunda sıkıntı yaratacak. Çünkü basit bir örnek, kent konseyinden biliyorum. Uzun süreden beri toplanamayan bir Kent konseyi yürütme kurulu gerçeği var önümüzde. Bazı toplantıların Adil beyin il dışında olması nedeniyle ertelendiğini biliyorum.. Eğer ekibi mesai harcayabilir, doğru işler yapabilirse, elbette hedeflenen sonuca ulaşılabilir..5- Son sözüm.. Umarım çıkılan yolculukta hedefe varılır.. Gaziantepliler ilk göz ağrıları olan Gaziantepspor'dan kolay kolay vazgeçmez.. Bu düşünceyi kafalardan silebilmek için çok dikkatli bir politika izlenmeli.. Hassas olunmalı ve Kızılların Gaziantepspor'u yerine, sahiplenebilecekleri ve adının önünde kurum veya kuruluşun olmayacağı,öyle anılmayacağı, sadece Gaziantep olarak anılacak bir kulüp etkisi yaratılmalıdır.. İşte bu nedenden dolayı, bu oluşum ile ilgili tereddütlerimin olduğunu şimdiden tarihe not düşmeme izin verin lütfen.. Saygılarımla..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR