Tüketici Hakları Derneği Şube Başkanı Bülent Yılmaz, gıda fiyatlarında uzun bir süredir yükselişin yaşandığına dikkat çekerek vatandaşın son aylarda gıdaya erişiminin zorlaştığını söyledi. Gaziantep’te çok fahiş fiyatların olduğunu belirten Yılmaz, “150-160 baklava satılan, küçük bir tepsi kadayıfın baklavayı geçtiği, nohut dürümünün 9 lira olduğu, 150 gram et olan bir dürümün 50 TL’ye satıldığı şehrimizde fahiş bir fiyat politikası izlendiği çok açık. Asıl denetlenmesi gereken budur. Fahiş fiyat konusunda gerek Ticaret il müdürlüğü gerekse de ticaret odamızın inisiyatif almasını bekliyoruz. Serbest piyasa ekonomisi olduğu bir gerçek ancak bu isteyenin istediği fiyatı yapabileceği anlamına gelmesin” dedi. Yılmaz, resmi veriler ve hissedilen “gerçek enflasyon” arasındaki farkın arttıkça halkın giderek yoksullaştığını dile getirdi.SORUNLARI ÇÖZMEKTEN UZAK BİR YÖNETİM Ağustos ayında tüketici enflasyonunun yüzde 19,25, üretici enflasyonun da 45.52 olduğunu ve durumun üretici fiyatlarının henüz tam olarak tüketici fiyatlarına yansımadığını gösterdiğini anlatan Yılmaz, “Önümüzdeki aylarda çok daha yüksek enflasyon oranıyla karşılaşabiliriz. Hükümetin marketleri denetlemesini doğru bulmakla birlikte bunu popülist bir uygulama olarak görüyoruz. Sorunu çözmekten uzak, günü kurtarıcı ve vatandaşa sevimli görünmek için yapılan bir iş olarak görüyoruz. Asıl sorun ülkenin kaynaklarının doğru kullanılmasından geçiyoruz” diye konuştu. FAHİŞ ARTIŞLAR SÖZ KONUSU Yılmaz, “Enflasyon oranı 19, gıda enflasyonundaki oran ise yüzde 29 ve bu çok enteresan bir durum. Toptan eşya üretici fiyat endeksi yüzde 45,52, yani bu aslında başka bir tehlikeyi de gösteriyor. Yani üreticinin yaptığı zammın belki de daha gerçek anlamındaki tüketici fiyatlarına yansımadığını da bize gösteriyor. Bu durum vatandaşı daha da zorluyor. Çünkü arada 10 puanlık bir fark var. Demek ki bir yerlerde haksız kazanç, stokçuluk, spekülasyon ve tekel var. Bunu denetleyecek olan kamudur, konunun muhatabı olan Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı’dır. Buradaki artışın sebebini de vatandaşa anlatmaları lazım. Ortada bir fahiş artış olduğu açık.” dedi.MÜCADELE EDİLMESİ GEREKİREnflasyonun vatandaşa yoksullaşmayı getirdiğini belirten Yılmaz, “Öyleyse bizi yönetenlerin bu yoksulluğa karşı siyaset üretmesi, politika üretmeleri gerekiyor. Özellikle temel ihtiyaç ürünlerinden elektrik, su, ısınma ve gıda ürünlerindeki fiyat artışları ile mücadele edilmesi gerekiyor. Öncelikle buradan başlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZYılmaz devamla şunları söyledi: “Zor bir dönemden geçerken, ülke olarak büyük harcamaları kısıp tasarrufa yönelip, buradan elde edeceğimiz kaynağı doğrudan vatandaşın hizmetine sunmak gerekir. Cebinde 100 TL’si olan bir kişi 200 TL harcayıp 100 TL borçlanıyorsa, kasasında sınırlı para olan bir ülkede büyük yatırımlar büyük paralar harcalarak aynı şekilde borçlanıyor.. Öncelikle kişi başı milli geliri arttırarak, ekonomiyi sağlam temellere oturtacak politikaların faaliyete geçmesi gerekir. Dövizin bu kadar arttığı bir ortamda bunun bütün ürünlere yansıması kaçınılmaz. Bu nedenle 3-5 markete gidip göstermelik, denetleme yaparak bu sorunu çözmez. Sonunun çözümü gerçekçi uygulabilir ekonomi politikaları sağlamakla olur.” LEYLA ÖZEKŞİ POLAT