İpek yolu vakası aslında yeni değil biliyorsunuz. Öncekiler de yani Başpınar ve Mezarlık kavşakları başa bela olmuştu… O zaman da çalışmalar ağır gidiyordu. O zaman da cumartesi - pazar çalışma olmuyordu. Çalışan araç gereçler zaten belirli bir sayıdaydı. Az yazmamıştık o zamanlar, tıpkı şimdi yazdıklarımız gibi. En sonuncusunda sürücülerin isyanı sonrası tepkiler büyüyünce özellikle Sayın Fatma Şahin ve milletvekilleri devreye girip çalışmayı erteletti. Elbette o zaman bir tarih belirlenmiş ve ona göre planlama yapılmıştı. Ne yazık ki Pandemi’den yararlanmayı düşünmemişlerdi. Yani resmen hesap yanlışlığı yapmışlardı. Çünkü bu kez bölge çok kritikti. Sanıldı ki, sıkıntılar Organizeye gidişte ve mezarlık kavşağındaki çalışmalar gibi olacaktı. Maalesef bu asfalt işi tam tersi oldu. Şehrin can damarına dokunuldu. İşte bu hiç hesaplanamamıştı. İPEKYOLU DIŞINDA ALTERNATİF YOLUMUZ YOK Biliyorsunuz geçen hafta yazdığım gibi Gaziantep’te yollar çok plansız yapılmış. Ve bu plansızlığın bedelini bu kentin sürücüleri ödüyor. Mesela Küsget’e gitmek için herkes ipek yoluna mahkûm edildi. Bu yolun aynı zamanda şehirlerarası bir yol olması hiç hesaba katılmadı. Oysa şimdiye kadar birkaç tane alternatif yol üretilmeliydi bu şehirde. Üzülerek söylüyorum ki, hala İbrahimli ’den Kalyon ve Tugay tarafına çıkış için 2 kavşak var. Bu olacak şey mi yani. Aralarda birkaç yol vardı oralar da kapatıldı. Oysa İbrahimli çıkışlarında, Kalyon - Tugay arasında dünyanın resmîkurumları var. Devlet Su işleri, Çevre şehircilik müdürlüğü, Tarım il müdürlüğü ilk aklıma gelen yerler. Bunların çok da geniş bahçeleri var. Buralardan pekâlâ yollar açılabilir ve farklı güzergahlarla küçük sanayiye de, şehir içine de geliş gidiş yolları yaratılırdı. Maalesef bunlar düşünülmedi ve zaten sıkıştırılan şehir böylece nefes alamaz duruma getirildi. BÜYÜKŞEHİR MÜDAHALECİ OLMA REFLEKSİNİ GÖSTEREMEDİ Onun içindir ki, yeni yollar üretme refleksimiz zayıfladı. Üretmede zafiyete düşüldü. Yoksa basit bir İpekyolu Gaziantep’i bu kadar kilitler miydi. Hep söylüyorum iş körlüğü başa bela. Bu başlarsa o zaman hata yapmaya başlarsınız. İşte en basit örneği İpek yolundaki olay. Bundan önceki vakada şehir merkezi bu kadar etkilenmemişti. Bu hesaplanamadı maalesef. İşte en büyük hata burada yapıldı. Çünkü; 1- Şimdiki yapılan bölge, ipek yolu ile şehir bağlantısının olduğu yerdi, hesaba katılamadı. 2- Adliye ve Otogarı içeren bölgedeki tıkanıklık, tam da şehir merkezine olan bağlantı yüzündendi bu da hesaba katılmadı. 3- Bunun etkisi sadece ipek yolu çevresi değil, ta şehir merkezine kadar uzayacaktı düşünülemedi. 4- Büyükşehir bir büyük hata daha yaptı ve bez afiş asarak “Lütfen Alternatif yolları kullanınız” demekle geçiştirdi. Belki de tepkilerden kurtulacağını sandı. 5- Asıl vahim olan, alternatif yolları vatandaşlara bırakma düşüncesiydi. Çünkü bu ‘ne haliniz varsa görün’ demek anlamına geliyordu. Oysa, a- Bu işin öncesinde masaya oturulmalı, alternatif yollar belirlenmeli, b- O güzergahlardaki araç parkları geçici süre kaldırılmalı ve yollar kavşaklar tamamen parktan temizlenmeli, ara sokaklara yönlendirme yapılmalıydı. c- Yön levhalarıyla araç sürücülerin gidebileceği güzergâh tarif edilmeliydi. d- Trafik lambalarındaki ışık süreleri uzatılmalıydı. Uzatma oldu ama bu kez aralardan gelecek araçlar hesaba katılmadı. Onun için de araçlar kavşak ortalarında kaldı, trafik kilitlendi. e- Önemli kavşaklara trafik ve zabıta trafik ekipleri yerleştirilmeliydi, önce yapılmadı iş çığırından çıkınca sonradan yapılmaya başlandı. f- Ambulanslar için o tıkanıklıktan çıkışın kolaylaştırılması sağlanmalıydı maalesef olmadı. Bunda bizim Gaziantepli sürücülerin ambulans eğitimsizliğinin de rolü büyük oldu. İnanın bu söylediklerimin yüzde 10’u gerçekleşmedi. O hareketli, o yaratıcı ve kente çok şeyler kazandıran ulaşım daire başkanı Hasan Kömürcü kardeşim başta olmak üzere tüm ekiplerin elleri kolları bağlandı. Sanki hepsinin kafasında, ‘bu iş Karayollarının ve ihaleyi alan firmanın sorumluluğunda. Biz ne yapabiliriz. Onların plansız programsız çalışmaları yüzünden şehir halkı perişan oldu. Daha biz bastırarak 70 gün olan süreyi 40 güne çektirdik, daha ne yapabiliriz’ düşüncesi hakimdi. BÜTÜN FATURA NİYE FATMA ŞAHİN’E ÇIKARILSIN Kİ İşte bu olumsuz gelişmeler paralelinde, şehrin çektiği tüm sıkıntı Fatma Şahin’in başına patlayacak bir ortam yaratılmasını sağladı. Bunları söylüyorum diye sakın farklı anlamlar çıkarılmasın. Çünkü ister kabul edin ister etmeyin, Fatma Şahin bu şehrin patronu, her şeyi. Hatta Gaziantep dışındaki popüleritesi asla tartışılamaz. Dahası ve en önemlisi AK Parti’nin önemli vitrini, gülen ve herkesle barışık yüzü…Ama tüm bu artıları kentte yaşanan ulaşım ve İpekyolu krizi yüzünden O’nu sıkıntıya soktu. Herkes biliyor ki, Fatma Şahin’in kapısını çalmayacağı, sorun çözmeyeceği, tuttuğunu koparıp almayacağı bakanlık ve bürokrasi kanadı yok. Tuttuğunu koparana kadar o işi kovalar. Hatta birisine ben şahidim bizzat. Şaka yollu bir “ekşili taraklıkla” bir bakanımızdan olmadık projenin gerçekleşmesini sağladığını bilirim. Ama bu İpekyolu işinde Gaziantepliler o Fatma Şahin’in bilinen gücünün etkisini görmek istedi. Maalesef olmadı, göremedi. Çünkü Gaziantep gibi koskoca şehir, ihaleci bir Müteahhit’in elinde oyuncak edildi. Böyle diyorum, çünkü iddia ediyorum ki, bu 2 kilometrelik yolu Büyükşehir yapsaydı 10 günde bitirirdi. f6100a46-75b9-4fc3-b7a1-45f2a8b87703.jpegMÜTEAHHİT PARA KAZANSIN DİYE MİS GİBİ ASFALTI KAZIDILAR Dahası var, kaldı ki bu yolun asfaltı öyle delik deşik ve berbat değildi. Güzelim ipek yolunun asfaltını sırf müteahhitlere para kazandırmak için kazıdılar. Bakın bu fotoğrafa. Allah aşkına yazık değil mi, 2 kat asfalt yapılmış bu zamana kadar. Ve şimdi onlar tekrar kazılıyor, yerine yenisi yapılıyor. Vallahi billahi içim sızlıyor. Biraz da öfkeleniyorum tabii. Çünkü Gaziantep bu kadar mı sahipsiz diyorum kendi kendime. İşte vatandaş olarak bunlara öfkeleniyoruz. Karayollarının sırf müteahhite para kazandırmak için şehrin trafiğini allak bullak edişine, faturanın ise Fatma Şahin’e çıkarılışına elbette gönlümüz razı olmuyor. Bir de şu var tabii. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Milletvekillerimiz ve Vali ile belediye başkanlarımız birlik olsa, bu müteahhittin hiç değilse araçlarını çoğaltmasını ve vardiyalı çalışmayla ekipmanı artırmasını sağlayabilirdi. O zaman bu iş 10-15 günde bitirilirdi. Bunları Çin, Japonya ve Avrupa’da görüyoruz. Orada bu tür işler 1 haftada bitiriliyor, hatta tünel bile yapılıyor bir haftada. Bizde ise müteahhit üç-beş adamla bir şehrin can damarını kesiyor. YAZIK VALLAHİ… HEPİNİZE İYİ HAFTALAR