Gaziantep'te yaşamak her geçen gün zorlaşıyor. Kentin merkezi artık gerek trafik yönünden gereksede kaldırımlardaki rezaletler yüzünden tipik Ortadoğu şehrine döndürülmüş vaziyette. Belediyelerin zamanlı zamansız çalışmaları, bunları da hesapsızlık ve plansızlık yüzünden vatandaşları ve o bölgedeki esnafı perişan edecek noktaya götürmeleri, dayanılır olmaktan çıkmıştır. Yapılan hizmetler ne kadar olumlu ve güzel ise, bunun uygulanış biçimindeki plansızlıklar o hizmete tepki vermekten başka işe yaramıyor maalesef. Bir hizmet yapılacaksa, bunun kademe kademe uygulanması her zaman işe yaramıştır. Atatürk Bulvarı'yla sıkıntı yaşatılan kent halkına aynı dönemde Karagöz Caddesi projesi koyulursa, bu doğru hizmetin yanlış uygulandığını gösterir. Zaten trafikten boğulan vatandaşlar, birde o yolların haftalarca kapatılmasıyla nefret eder hale gelir. Mütercim Asım Caddesi'nde iki kez yapıldı bu yanlışlıklar. Şimdi yine devam ediyor maalesef.

TRAMVAY GELDİ TRAFİK DERDİ BAŞLADI

Kırmızı ışıklarda durmayan ve kavşaklarda bekleyen yüzlerce aracın kabusu haline gelen tramvayların kent merkezine gelmeye başlamasıyla işler yine karıştı. Aslında aylardır yazıyorum, tramvaylar kırmızı ışıklarda dursa, bu kadar sıkıntı yaşanmaz diye. İbrahimli yönü için yapılan çalışmalar nedeniyle istasyona gelişi durdurulan tramvaylar bizim bu önerimizi net şekilde doğruladı. Tramvay güzergahındaki trafik önemli ölçüde rahatladı. Ama şimdi eskiye dönüldü. Birde kavşaklardaki yeşil ışık süreleri bir ara uzun tutuluyordu, şimdi galiba vazgeçildi ve kuyruklar çoğalmaya başladı. Ne söylesek boş demek zorundayım maalesef...

CHP'DE YENİLİK LAZIM

Eğip bükmeden doğrudan söylüyorum. Yıllardır aynı yöntemlerle gidildi. Özellikle belediye başkan adaylıklarında hep tanıdık ve bilinin isimler tercih edildi. Ama görünen o ki, CHP'ye gönül vermiş insanlar "Artık onlardan rica ediyoruz çekilsinler bir kenara. Ağabeylik yapsınlar, büyüklük yapsınlar"diyor. Doğrusunu söylemek gerekirse bende katılıyorum onlara. Şimdi önümüzde yerel seçim var. AK Parti Büyükşehir adayını belirledi. Gaziantep'te bir ilk'i gerçekleştirdi ve Fatma Şahin'i aday yaptı. Merkez İlçelerde Şahinbey'de Mehmet Tahmazoğlu her ne kadar ayağı kaydırılmak istense de, yerini sağlamlaştırmış gözüküyor. Şehitkamil'de Rıdvan Fadıloğlu zaten Fatma Şahin'in istediği isim olduğu için kalmasına kesin gözle bakılıyor. Oğuzeli'nde ise Halil Uğur ağır basıyor. Peki CHP'de durum nedir diye sorulduğunda, herkesin kafası karışık. Kimisi Akif Ekici tamam diyor. Diğeri Ali Peri olacak diyor. Celal Doğan adı her zaman geçerli. Her ne kadar Celal bey ben İstanbul'dan adaylığımı koydum dese de, yine de adı hep zirvede tutuluyor. Tabii ki birde Burhan Cahit Bingöl var, büyükşehir adaylığı için. Bu sanayici arkadaşımızın şu zamana kadar verdiği mücadeleyi takdirle karşılıyorum. Hele yaratıcı sloganları mükemmel. Son olarak "Gaziantep'e BAKAN değil, GÖREN Başkan lazım" sloganı, müthiş bir yaratıcılık eseri. CHP yönetimi ne düşünüyor bilemem, ama Gaziantep'te Bingöl'ün adaylığı, partiye halk indinde hareket getireceği görüşü ağır basıyor. Çünkü bunun sinyallerini alıyoruz. Söyleyeceğim şu ki, CHP eğer bu seçimde ciddi manada etki yaratmak istiyorsa, büyükşehire ve ilçelere yeni isimlerle girmeli. Örneğin Şahinbey'de Deniz Kurdoğlu'nun da aday gösterilmesi halinde partinin hareket kazanacağı herkes tarafından dile getiriliyor. Elbette değerli bir insan daha var burada. Erdinç Tütüncüler de iyi isim.. Ancak CHP'de hareket isteyen kişiler Deniz Kurdoğlu'nun daha etkin ve atak olacağı görüşünde birleşiyor. Umarım CHP yeni isimlerle sahneye çıkar ve Gaziantep yerel seçimlerde hareket kazanır.

GAZİANTEP EMNİYETİ İĞNE İLE KUYU KAZDI

Bir sanayicinin kaçırılması, o şehrin emniyeti için ciddi bir sınavdır. Gaziantep emniyeti bu sınavı son derece akılcı bir stratejiyle başarılı şekilde vermiştir. Hemde Mobese gibi en önemli gücün yetersizliğine rağmen. Müdür Ömer Aydın önderliğindeki ekibin son derece titiz çalışması sonucu, adeta iğne ile kuyu kazınarak, Diyarbakır emniyetiyle işbirliği içinde Ahmet Şireci'nin yerinin tesbit edilmesi, bu başarının en önemli belgesidir. Bunda Gaziantep Valisi Erdal Ata'nın emniyet ile işbirliğindeki titizliği, izlenen stratejide vermiş olduğu destek kadar İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Aile Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in hassasiyetlerini de unutmamak lazım. Sonuçta Ahmet Şireci sağ salim aramıza dönmüştür. Bu sayede Gaziantep'te tedirgin olmaya başlayan özellikle sanayi dünyası derin bir nefes almıştır.

ARACINIZDAN İNMEYİN, KAVŞAKLARDA DİKKAT EDİN

Yeri gelmişken özellikle sanayici ve iş adamı dostlarım başta olmak üzere araç kullananlara bir uyarım olacak. Herhangi bir durumda hemen aracınızdan inmeyin. Kapıyı kilitleyin ve telefona sarılın. Aracınıza çarpsalar bile bunu yapın. Çünkü bu işlerin değişik metodları var. Elbette tek başına araç kullanın demiyorum. Çünkü bir şoför aynı zamanda korumanız gibidir. Ama velevki aracı siz kullanıyorsunuz o zaman olası tuzaklara düşmeyin. Bayan sürücülere de aynı şeyleri söylüyorum ve sakın aracınızdan inmeyin diyorum. Bu arada kaza yaptığınızda aracınızı olduğu yerde bırakmanızda fayda var. Bu arada bir şey daha belirtmek istiyorum. Özellikle kavşaklarda araçlar durduğunda yanınızda beliren kişilere dikkat edin diyorum. Azarlamayın, varsa 3-5 kuruş verin onlara. Evet bunu özellikle belirtiyorum. Çünkü vermediğiniz takdirde tam yeşil ışık yandığında aracınızı çiziyorlar. Arabadan inseniz başınız daha da belaya girecek ve basit bir sorun yüzünden belki de hayatınıza mal olabilecek işlerle karşılaşabilirsiniz. Aman dikkat diyorum.

HAVA ALANINDA DIŞARDAKİLERİ HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZMÜ?

Değerli dostum Cemal Sancaktar anlattı geçenlerde. "Havalanında dışarıda ne tuvalet nede mescid var, insanlar perişan oluyor dikkatinizi çekti mi" dedi. Doğrusunu söylemek gerekirse hiç yaşamadığım için aklıma gelmemişti. Ama düşündüm gerçekten doğru. Çünkü hergün yüzlerce araç geliyor ve insanlar dışarda yolcusunu bekliyor. Bu insanların tuvalet ve namaz ihtiyacını kimse hesaba katmamış. Böylece kimileri bir köşeye gidip ihtiyacını karşılıyor, kimileri ise namazını bulduğu yerde kılmaya çalışıyor. Bununla kim ilgilenir bilemem. Ama havaalanı çevresinde bir tuvalet ve küçük mescid yapacak yer mutlaka vardır. Sayın Valimiz, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz sanırım bu sorunu çözmek için adım atarlar. Hatta Cemal bey, bu konuda bir hamle daha yaptı ve "Yer göstersinler ben yapayım. Yeterki insanlar perişan olmasın" dedi. Umarım dikkate alınır. Aynı zamanda takipçisi olacağız bu işin.

TEŞEKKÜRLER SEVGİLİ OKURUMUZ

Yaptığımız iş çok önemli. Bir o kadar da meşakkatli ve sıkıntılı. Gaziantep'te yoktan var ederek bu noktaya getirdiğimiz gazetemizin son dönemlerde sayfa sayısını arttırdık malumunuz. Tabii içeriğini de. Daha da projelerimiz var yapacak. Birde internet sitemizi toparlıyoruz yavaş yavaş. Şu bir gerçek ki, Bayi ve abone okuru olarak en fazlasına sahip bu gazetenin en büyük moral kaynağı sizlerden gelen görüş ve düşüncelerdir. Zaten kurulduğundan beri söylüyorum bu gazetenin sahibi bizler değil siz okuyucularıdır diye. Müsaade ederseniz, Cuma Bekem isimli okurumuzun yazmış olduğu maili sizlerle paylaşmak istiyorum..

"Sevgili Gaziantep27 gazetesi çalışanları Hepinize günaydın. Çıkarmış olduğunuz gazete ile ne kadar övünseniz azdır; sizleri kutluyorum. Yerel gazetede bir okuyucu, yaşadığı il ,ilçe, mezra, köy ile menfi veya müspet ne ararsa var. Her gün o kadar ulusal gazete okuyorum, sizin gazete kadar zevk almıyorum. İyi bir gazete sadece yazarları ve haberleri ile olmuyor. Bir kişi düşünün iyi bilgili, iyi eğitimli, takım elbisesi harika gömleği harika kravatı harika, ama ayakkabısı hafif boyasız o mükemmel insan birden o toplumda nasıl sırıtıyor. Bu misalden baktığımızda gazeteciliğin komple bir olay olduğunu söylemeliyim. İşte bunu sizde görüyorum. Herşeyi ile harikasınız. Sayfa düzeni harika, yazı karakteri harika, yazının puntosu, 18 yaşında bir kişi ile 60 yaşındaki bir kişi gazeteyi rahatlıkla okuyor buda çok güzel bir şey. Bunları ulusal gazeteler bile yapamıyor. Gazete parkta ,bahçede, kahvede, dinlenme yerinde okunduğu için insan her zaman okuma gözlüğünü yanına alamıyor ama bilgisayar gazetesi için gözlük her zaman yanında oluyor. Tarafsız olmanız sizi daha da zirveye çıkarıyor. Basında her zaman tarafsız olan ilelebet olur, taraflı olan bertaraf olur. Gaziantep27 gazetesinin başta ÖKKEŞ ÖZEKŞİ abi olmak üzere tüm çalışanlarına sağlık, sıhhat afiyetler dilerim." Cuma Bekem

Hepinize iyi haftalar...