CHP'yi yönetenler halkın ve kendi partilisinin içine girmiyorlar mı.. Vatandaşın sorunlarına çözüm üretmeyi ve bu anlayışla ülke siyasetinde yeni bir yol haritası yapmayı düşünmüyorlar mı, çok merak ediyorum gerçekten.. Türkiye geneline baktığımızda CHP genel merkezinin ülkeye hangi pencereden baktığı anlaşılmayan garip bir yöntem uyguladığını zaten yıllardır izliyoruz.. Sürekli kongreler, sürekli görevden alıp değişime gitmeler ve daha neler neler.. İş öyle bir noktada ki, Genel başkanın teşkilat oluşumlarında görevlendirdiği isimlerin, partinin geleceğinden çok, kendi geleceklerine göre ahbap çavuş ilişkilerine dayalı bir anlayışla il ve ilçeleri dizayn etme tehlikesini görmeyişini de biliyoruz.. Ve tüm bunların beraberinde teşkilatların genel merkeze, partinin gerçek sorunları yerine kendi koltuklarını sağlamlaştırıcı gerçek olmayan bilgileri verdiğini de görüyoruz..

Böylece CHP'nin bırakın umut arayan vatandaşa kucağını açmasını, kendi bünyesindeki kadın erkek genç yaşlı ne kadar yetişmiş nitelikli insan varsa, parti yönetimlerine sokmamak için müthiş mücadele verdiklerine, bunun neticesi olarak da tüm enerjilerini kendi iç çekişmelerinde mükemmel şekilde kullandıklarına şahit oluyoruz..

KENT SORUNLARINA İLGİSİZLER

Daha önceleri de yazdım.. CHP teşkilatlarında görev yapan arkadaşlar, Gaziantep'in birincil derecedeki sorunlarıyla ilgilenmelidir diye.. Söylenecek gündeme getirilecek o kadar çok sorun var iken, bu arkadaşların kentte halkı birebir ilgilendiren sorunlar konusunda ilgisiz kalmaları gerçekten düşündürücüdür.. Gerçekten çok merak ediyorum.. Acaba bizler mi farklı düşünüyoruz.. Veyahut onların yaptıkları doğruda bizim söylediklerimiz mi yanlış.. Ama ne düşünürlerse düşünsünler, şu bir gerçek ki, bu CHP, AK Parti için bulunmaz bir şanstır.. Özellikle Gaziantep'te.. Öyleki, AK Parti içi muhalefetin bile, CHP'lilerden daha etkin ve elle tutulur bir politika izlediğini söylemeliyim.. Çünkü hiç değilse onlar sorunları doğru biçimde genel merkeze aktarmasını biliyorlar.. Genel merkez de çeşitli yöntemlerle Gaziantep'i araştırıyor ve çözüm arıyor.. Ama yöneticilerle irtibat kurarak değil, partililerle konuşarak…

ASIM GÜZELBEY KONUŞMALI

Şunu net şekilde ifade etmeliyim.. AK Parti Gaziantep'te CHP'den belediyeyi aldıktan sonra bile, Celal Doğan hakkında bu kadar konuşmamış, yıpratıcı eylemlerde bulunmamıştı.. Sadece Asım Güzelbey ilk senesinde Celal Doğan'dan kalan borç konusunu gündeme getirmişti.. Ama şimdi inanılmaz şeyler duyuyoruz.. Fatma Şahin ile birlikte büyükşehir sanki muhalefet partisinden alınan bir belediye gibi.. Şu ana kadar yapılan idari yönlü uygulamalar bazı kesimlerce haklı görülse de, genelde hoş karşılamadığımız davranışların ötesine geçen şeyler yaşanıyor maalesef.. Yani parasal konular.. çok çok ciddi iddialar.. Hele biri var ki, yenilir yutulur gibi değil.. Tramvay alımında 2,5 milyon Euro'luk usulsüzlük iddiası.. Buna karşılık Asım Güzelbey'in susması.. Ve susarak adeta bu iddiaları kabul ediyor algısını oluşturması.. Bilemiyorum ama, eğer bu konuda çıkıp konuşmaz ve gerçekleri söylemez ise, Asım Güzelbey imzalı tüm hizmetlerin, insanların kafasında soru işaretleri oluşturacağını bilmesi gerekir.. Konuşun Asım bey.. Suskun kalmak kabul etmek anlamına gelir…

BİR AK PARTİ TABANI ANALİZİ

İşte AK Parti'yi oluşturan unsurlar

Hürriyet'ten Ahmet Hakan yazmış dün.. Doğrusu ancak bu kadar ifade edilebilir dedim okuyunca.. Katılan kadar, katılmayıp tepki gösteren de olacak bu değerlendirmeye.. Paylaşmak istedim sizlerle..

- TAYYİPÇİLER: 'Biz AK Partili değiliz kardeş, biz Tayyipçiyiz' diyecek kadar Tayyip Erdoğan sevdalısı olanlar.


- İSTİKRARCILAR: AK Parti'nin ideolojik tutumuyla zerre kadar ilgili olmayıp ekonomik istikrara önem verenler...


- AĞIRLAR: Orhan Baba, Kadir Abi benzeri ağırdan alan ağır şahsiyetler... Bir hususiyetleri de 'akil' olmalarıdır bu ağırların.


- KALKINMACILAR: Kişisel kalkınmalarının gayet iyi olduğunu düşünen, bu yüzden iktidarla çekişmenin kişisel ikballerine zarar vereceğini düşünen fabrika falan sahibi kişiler.


- OSMANLICILAR: İdeologluğunu Kadir Mısıroğlu'nun yaptığı bozgunda fetih rüyaları görmeye yatkın kesimler...

- ULEMA: İmamlardan müezzinlere, ilahiyat hocalarından geleneksel alimlere din hizmetleriyle uğraşan arkadaşların kahir ekseriyeti...


- ALTERNATİFSİZLER: 'Ne yapacağız kardeş? Bunlardan iyisi mi var Allah aşkına? CHP'ye, MHP'ye oy verip başımıza iş mi alalım?' diyen orta ve orta alt sınıflar.


- KURTLAR: Vadi'yi izleyip 'vurdu mu oturtuyor mübarek' tepkisi vermeye yatkın, destanlara meraklı, inceden lümpen tipler.


- CEMAATLER: Dini gruplar, irili ufaklı tarikatlar, her türden cemaatler ve uhrevi yapılar... (Tabii ki 'The Cemaat' hariç).


- RADİKALLER: 'Başımızda İsrail'e posta koyan bir hükümet var, daha ne isteriz' diyerek ufak tefek meseleleri sorun etmeyen eskinin bilcümle radikal İslamcıları.


- MERKEZ SAĞCILAR: Eskiden ANAP'a ya da DYP'ye oy veren, AK Parti'yi CHP ve MHP'ye göre görece merkezde bulan tüm merkez sağcılar.


- İŞ BULANLAR: AK Parti'yle aralarında ideolojik hiçbir hısımlık bulunmadığı halde AK Parti döneminden bir biçimde nemalanan envai çeşit ara kademe elemanları.

Hepinize iyi haftalar