Bugün Türkiye Kamu-Sen olarak Afrin'de çarpışan Mehmetçiklerimize ve güvenlik güçlerimize destek vermek, şehitlerimize saygı için tüm Türkiye'de kitlesel basın açıklaması yaptık.

Birlik beraberlik ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz, milli duygularımızın en kabarık olduğu bu duygusal dönemde açıklamayı dinlerken gururlanmak ve aynı fikir ve düşünce etrafında birleşen insanlar olmanın ne demek olduğunu bir kez daha anlamış oldum.

İl temsilcimiz Kemal Kazak'ın konuşmasını dinlerken bu gururu ve duygusallığı yeniden yaşadım.

Bir çoğumuzun duygularına tercüman olan ve kesinlikle katılıyorum diye düşüneceğinizi düşündüğüm bu ifadeleri sizlerle aynen paylaşmak istedim;

"Yüzyıllardan beri Ortadoğu’nun kaynaklarına göz diken emperyalistlerin hedef tahtasındaki ülkemiz, bir kez daha büyük bir saldırı ile karşı karşıyadır.

Yaklaşık 30 yıldır, yurdumuzu kuşatan şer güçler, maşa olarak kullandıkları terör örgütleri kanalıyla Türk milletini yıpratmak, zayıflatmak, yok etmek ve son darbe ile de tarih sahnesinden silmek üzere planlarını ortaya koymuşlardır.

Binlerce yıldır şehitlerimizin kanıyla sulayarak vatan yaptığımız bu topraklar, hainlerin, bebek katillerinin ve eli kanlı milletlerin yaktığı ateşle çepeçevre sarılmıştır.

Bundan yüzyıl önce olduğu gibi bugün de milletimiz bir varoluş mücadelesi ile karşı karşıyadır.

Yakın coğrafyamızda olup bitenlere baktığımızda, asıl hedefin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olduğunu görmek çok da zor değildir.

Kahraman Mehmetçiğimizin ülkemizin bekası için Afrin’de yürüttüğü bu harekât, Türk Milleti üzerinden İslam’ı boğma amacındaki alçaklara karşı yapılan bir huruç harekâtıdır.

Nasıl ki; Kurtuluş Savaşı’nda Yunan kisvesi altında yedi düvelle savaştıysak bugün de YPG/PKK kılığına girmiş, yanı başımıza çöreklenmiş ve boğazımıza sarılmak için fırsat kollayan kahpe emperyalist güçlerle savaşmaktayız.

Bu nedenle Sakarya, Dumlupınar, İnönü bizim için ne anlam ifade ediyorsa, El Bab, Afrin, Münbiç, Sincar ve Kandil de aynıdır.

Bugün Mehmetçik cephede, Türk Milletinin kaderini yeniden yazmakta, bu topraklar üzerinde yeşerecek fidanlar için gövdelerini Amerikan roketlerine, Alman anti tank füzelerine ve Fransız mayınlarına siper etmektedir.

Teröristlerin ellerindeki silahlara baktığımızda, düşmanın kim olduğunu görüyoruz. Şundan eminiz ki; Allah’ın izni ile biz bu oyunu bozacak, bu kuşatmayı yaracak ve bizlere bedel ödetmeye çalışanlara hadlerini bildireceğiz.

Hepimiz birer Mehmet, hepimiz birer askeriz. Bütün hainlere ve yedi düvele yeteriz. Birkaç çapulcuyu maşa olarak kullanıp, Türk’e diz çöktüreceklerini sananlar bilsinler ki; her bir askerimizin sinesinde 80 milyon yürek atıyor.

Türk askerinin ayak sesleri, dünyanın dört bucağında düşmanın uykusunu kaçırıyor ve hainlerin kulaklarında yankılanıyor.

Gelsinler; tanklarıyla, toplarıyla, teknolojileriyle, hile ve desiseleriyle gelsinler. Bütün maskelerini çıkarıp gerçek yüzleriyle gelsinler. Artık ak koyun kara koyun belli olmuş ve er meydanı kurulmuştur.

Türk’e rağmen, oyun kurmaya kalkanlar bilsinler ki; vatanımızın sınırları masa başında cetvellerle değil, cephede kanla çizilir.

Dost düşman, yedi düvel iyi işitsin;

Biz, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ve Arap’ı ile bir ve bütünüz. Biz biriz, biz Türk Milletiyiz.

Kimseyle bir derdimiz, kimseye bir düşmanlığımız yok. Ancak bizimle derdi olan, devletimizin ve milletimizin birliğini yok etmeye çalışanlarla görülecek bir hesabımız var.

Sanılmasın ki, Türk ordusu yalnızca silâhaltındaki askerlerimizden ibarettir. Ordu- millet derler bize, 80 milyon askerimiz var.

Şehitlerimiz var, yüreğimiz yanıyor.

Gazilerimiz var, içimiz sızlıyor.

Ama kahraman askerimizin kanı ve canı ile bu topraklarda yeni bir gelecek kuruluyor.

On binlerce kilometre öteden gelerek, coğrafyamızı kan gölüne çevirenlerden Türk Milleti hesap soruyor. Emperyalist hesaplar bozuluyor ve hain planlar yıkılıyor.

Türk Milleti, “Bozkurtların yurdunda, çakalların işi ne” diyerek askerinin yanında kıyama duruyor.

Kahraman Mehmetçik yedi düvele, Türk’ün iradesini, kararlılığını ve gücünü bir kere daha gösteriyor.

Gün bu gündür.

Büyük yürüyüş başladı.

Mazlumların gözyaşları dinsin, dostlar sevinsin; alçaklar korksun, hainler kaçacak delik arasın ve düşmanlar karalar bağlasın!

Tüm dünya bu sözümüzü duysun ve düşmanlar ayağını denk alsın. Türk Milleti bugün Mehmetçikle birlikte Afrin’e yürümeye hazırdır.

Biz, askeriyle ve milletiyle bir bütün olarak devletimizin sonuna kadar arkasındayız.

Bu bir vatan mücadelesidir.

Bu bir namus mücadelesidir.

Bu bir var oluş mücadelesidir.

Bilinsin ki; kimseye verilecek bir karış toprağımız yok.

Bilinsin ki; Afrin emperyalistlere mezar olacak!

Bilinsin ki; Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olacak!

Biz Türkiye Kamu-Sen olarak; duamızla ve bütün benliğimizle askerimizin yanındayız.

Sözlerime son verirken, bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve dua ile anıyoruz. Kahraman Gazilerimize de acil şifalar diliyoruz."