Türkiye Kamu Sen Gaziantep Şubeleri olarak KAMU-Sen Genel Merkezinin almış olduğu karar gereği, 15 Ocak Perşembe yani dün lapa lapa yağan kar altında 2015 yılı için hükümetin yandaş sendikasıyla birlikte 2 milyon 600 bin Kamu Çalışanı ve 1 milyon 600 bin emekliye layık gördüğü % 3+3 maaş zammını bordro yakarak protesto ettik.

Sayımız on binler değildi, hava müsait değildi ama samimiyetimiz ve haklılığımız tüm olumsuzlukların hakkından gelecek gerçeklikteydi.

Kim ne derse ne iddia ederse etsin 2014-2015 yılı kamu çalışanları için kayıplarla anılacak bir yıl oldu.

Hani bazıları 'halinize şükredin işiniz var maaşınız var, bir düzeniniz var daha ne istiyorsunuz der' diyebilir. Doğru ama haklı bir yaklaşım değil, biz tüm ülke insanın refah seviyesinin istenildiğinde yükseltilebileceğini biliyor, samimi olunduğunda bunun mümkün olduğunu biliyoruz.

10500 dolar gösterilen yıllık gelirin benim, bizim, hepimizin cebine girdiğinde yani hakça bölüşüm yapıldığında, rantiye dediğimiz faiz lobisi ve Türkiyenin iliklerini sömürenler garibin fakir fukaranın cebinden elini çekse sorun kalmayacak.

İnsanımız layık olduğu refah seviyesinde sadaka kültürüyle kendisine yapılan yardım ve küçük desteklere ihiyaç duymadan yaşamını sürdürecek.

Biz aç gözlülük yada riyakarlık etmiyoruz, hakkımızı istiyor var olanı koruyoruz, haksızlık karşısında susan dilsiz Şeytan olmak istemiyoruz.

Çünkü bizim anlayışımızda 'Hazır olda durmadık rahat da Durmayacağız' var biat edip el ovuşturmak yok.

Bordroları yaktık gerekirse hakkımızı korumak için gemileri de yakarız.

YA HÜKÜMET YA TÜİK YALAN SÖYLÜYOR...

İl temsilcimiz Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Bekir AVAN;

'Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak 2013 Ağustosundan beri, gerçekleri dile getiriyoruz.

İmzalanan toplu sözleşmenin defolu olduğunu, memurların haklarının gasp edildiğini ifade ediyoruz.

Malum konfederasyon ise 123 lirayı, %3+3 zammı anlata anlata bitiremiyor.

Gerçekler ortada; 2014 memurlarımız ve emeklilerimiz için kara bir yıl odu.

2015 daha da zor olacak.

Şimdi malum konfederasyon, iktidarın arkasına saklanmış, Başbakana perde arkasından sufle yapıyorlar, Başbakan da 'Memurlara %17 zam yaptık' diyor.

Maliye Bakanına sufle yapıyorlar, Maliye Bakanı, 'Memura 8,5 zam yaptık; zam işini abarttık' diyor.

Sözde yetkili konfederasyonun 1,5 yıldır, memur maaşları ile ilgili bir tek açıklama yaptığını görmedik.

Allah için çıkıp da Başbakanı; Maliye Bakanını dahi düzeltmediler.

'Hayır, bizim imza attığımız maaş artışı, ortalama memur maaşına %5,2 zam demek.' diyemediler.

Bunlar, %12 ek zam talebimize de karşı çıktılar.

Lafla peynir gemisi yürümez.

Yalanla hiç yürümez.

Artık memurlar da gerçeği görmelidir: Bunların sendikacılık gemisi yalanla, lafla yürümüyor.

Gemi su alıyor; 2015 yılında batacak ama kendileriyle birlikte memurları da batıracaklar.

Memurlar adına bir tek açıklamaya imza atmayanlar,

Memuru unutup, yolsuzluğa, hırsızlığa destek verenler,

Bir yılda ailenin zorunlu harcamaları 403 lira artmışken, 123 lira zamma 'Evet' diyenler,

Hizmetlileri yok sayanlar, 4/Clilere; vekil ebe, hemşire, imam ve aile sağlığı elemanlarına üvey evlat muamelesi yapıp kadroya geçirmeyenler, öğretmeni, akademisyeni, sağlık çalışanını, maliyeciyi, adliye çalışanını unutanlar,

Postacıya, ormancıya, belediye çalışanına, diyanet çalışanına kör bakanlar,

Emeklileri, ek gösterge sorunlarını, ek ödeme sorunlarını, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakıp, 2 gün içinde memuru masada satıp kaçanlar,'Ben sendikacıyım' diyemezler.

BU VEBAL MEMNUN-SENİNDE

HÜKÜMETİN DE BOYNUNDA...

'Milli iradeye saygı' kisvesi altında, milletin kaynaklarını sömürenlere yardım ve yataklık eden ama memurun iradesini yerle bir edenler, 'Sendikacıyım' diyemezler.

Bunlar olsa olsa, yancı, yalancı olurlar.

Millete ait değerleri atıp, satıp peşkeş çekenler,

Arazileri, ormanları, madenleri yakıp, yıkıp yok edenler,

Milyonlarca vatandaşın hakkını çalıp, çırpıp iç edenler,

Çalışmadan zengin olma hevesiyle, memurların alın terini gasp edenler,

Mevki, makam ve siyasi çıkarları uğruna kamu görevlilerini masada satanlar,

Şu soğuk günlerde evinde battaniyeyle ısınmaya çalışanların, ellerini otomobil egzozlarında ısıtanların, soğuktan donan bebeklerin ahını aldılar.

Bunlar elbette yalan söyleyecekler, suçlarını, hesap bilmezliklerini kapatmaya çalışacaklar.

İş bilmeyen, sözde sendikaların, iktidarla el birliği yapıp, memurlara verdiği zararı, bizzat yaşayarak görüyoruz.

Bir yıl sonrasını dahi göremeyen ve memurların kazanılmış haklarını bile savunmaktan aciz bir konfederasyonun, 2 milyon 600 bin kamu görevlisi ile 1 milyon 900 bin dolayındaki emekliyi temsil edemediği açıktır.' diye devam eden açıklamaları hem kamu çalışanları hem Türkiyenin içinde bulunduğu durumu özetler nitelikteydi.

Hani doğru olmasa bile, Hükümet kendi çıkarları için yanlış yönlendirme yada bilgilendirme yapar da, adı SENDİKA olan bir örgüt buna nasıl mihmandarlık yapar, bu duruma nasıl sessiz kalır bilemiyorum.

Biz tebliği görevimizi yerine getiriyoruz taktir milletimizin, kamu çalışanının emeklinin asgari ücretle yaşam sürmek durumunda çalışan üreten, tüketen halkımızın...Hayırlı Cumalar...