Terörde teröristte iyice azdı.

Kim ne yapmaya çalışıyor pek anlaşılamıyor görünsede BOP Planlarının tıkır tıkır işlediği aşikar. BOPun hizmetkarları, uç beyleri gariban ülkem insanının sabrını zorlayacak her türlü eylem ve söylemi dillendirip gerçekleştiriyor.

Neden BOP, oda nereden çıktı diyenlere İncirlik üssüne bakmalarını tavsiye edeceğim.

Daha dün yüzlerce ABD Askeri, savaş uçağı gelip kondu memlekete. ABD kendine yaramayan hiç bir eyleme girişmek şöyle dursun kıyısından bile geçmez. Kim neden izin verdi, neyin mutabakatına vardı.

Hangi yetkiyle derseniz BOPun karşı konulmaz gücü derim. 7 Haziranın üzerinden 64 gün geçti.

Birileri istemiyor diye meşru bir hükümetimiz bile yok. 33 gündür birileri olmayacağını bile bile hükümet pazarlığı yapıyor.

Yetkisiz yetkili hükümet durumdan vazife çıkarmak uğruna Ana muhalefet partisinin ağzına bir parmak bal çalmış. Sanırsınız evcilik oynuyorlar.

Bundan daha acil bundan daha önemli işleri varmış gibi git gel Konya 6 saat. Bugün restler çekilecek, 33 günün hesabını kim verecek.

Peki bu süre içerisinde bir şeyler yapıyormuş gibi görünen, sağa sola saldırıp kahramanlık rolüne bürünenler nasıl hesap verecek.

Oy uğruna rant uğruna koltuk uğruna genç yaşta toprağa düşen Gariban vatan evlatlarının hesabını nasıl verecek

Bir dayatma olduğu kesin… Üst akıl denilen, bizim üst akıllılarıda yöneten birileri Anadoluda Türkiye Cumhuriyetine Huzur yok diyor. Ortadoğu karışıkken, burada huzur olmaz diyor.

Suriye nasıl perişan edildiyse sıra sizde diyor.

PKK maşa, hiç ellerini yakmadan milleti birbirine kırdırıyorlar.

Sonrada barış havarisi kesilip akıl veriyorlar.

Olan şu güzelim vatanda yaşam savaşı veren gariban Milletin evlatlarına oluyor. Irakı, Libyayı, Mısırı, Sudanı , Suriyeyi, Afganistannı görmeyen, görmek istemeyen kendi yönettiği rejimi ile kavgalı bedeni burada aklıda zihniyetide satılık zavallılar

elbet bir gün hesap verecekler. Elbet ellerinde silahlarla gezip Kürt Halkının haklarını savunduğunu iddia edip en büyük kötülüğü, zulmü KÜRTlere eden eli kanlı bebek katilleri hesap verecek.

Kahbece, kalleşce katlettikleri askerin, polisin vatan evladının, er yada geç kendileri ile işbirliği yapan bölücülere ve eşkiyaya olmadık tavizi verip, sonra da hiç bir şey olmamış gibi oy avcılığına çıkanlarla birlikte verecekler.

O vakit çok uzak değil, ilahi adalet muhakkak tecelli edecek.

Askerimizin polisimizin şehidimizin kanı yerde kalmayacak... Bu yazıyı yazarken bir arkadaşımın paylaştığı Rahmetli Demirelle ilgili hatıra tam yerine oturdu.

Süleyman Demirelin onuruna Bakü de gece görkemli bir yemek veren Haydar Aliyev, Demirel için ne kadar övgüye değer söz varsa hepsini söyler. Bu övgü dolu sözlerinin içinde Haydar Aliyev, Demirel için 'pezevenk' sözcüğünü çok sık vurgular,

Azeri dilinde pezevenk sözcüğünün kelime anlamı 'başarılı yetenekli anlamındadır'. Böylesi görkemli yemekte Haydar Aliyev Süleyman gardaşım dünyanın gelmiş geçmiş en başarılı siyasi pezevenği der, Kadehimi de değerli pezevenk gardaşımın ve heyetinin onuruna kaldırıyorum,diye yudumlar.. Bu sözler Demirel ve heyetinde bulunan siyasiler, gazeteciler arasında Türk heyetinde büyük gülüşmelere neden olur. Haydar Aliyev den sonra konuşma sırası Demirele gelir, Demirel de devlet erkanına yakışır diplomasi bir dille konuşmasını yapar. Ama aklı Haydar Aliyevin kendisini dünyanın gelmiş geçmiş en yetenekli büyük pezevenklerinden sözüne takılır; Demirel kendine münhasır espri yeteneğiyle Haydar Aliyeve döner 'sen de az pezevenk değilsin' der... Birileri bu nukteli hikayeyi üzerine alına...