Sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklerin yasaklandığı, düğün ve nikahların ise 1 saatle sınırlı tutulması işletmecileri adeta isyan ettirdi. Gaziantep Düğün Salonları İşletmecileri adına konuşan Hanifi Kaplan, “Madem bu salgının yayılmasının sebebi olarak görülen işletmeleriz, o zaman kira, maaş gibi sabit giderlerimizi karşılamak suretiyle işletmelerimiz kapatılsın” derken, Düğün Salonu İşletmecisi Hacı Ramazan Demir ise, “Eğer düğün salonları günah keçisiyse salonları kapatalım, kiralarımızı bir süre devlet versin. Koronavirüs vakalarının tek artış kaynağı biz isek eyvallah biz bu mesleği terk edelim” dedi.KAPLAN:DEVLETTEN HİÇBİR DESTEK GÖRMEDİKGaziantep Düğün Salonları İşletmecileri adına konuşan Hanifi Kaplan, bütün dünyayı sarmış olan COVID-19 salgın hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlerin ülkemizin her yerinde olduğu gibi ilimizde de uygulanmaya çalışıldığını söyledi. Bu tedbirlerin en radikal biçimde uygulamaya konulduğu Düğün Salonları işletmelerinin 16 Mart 2020 ile 1 Temmuz 2020 tarihleri arasında kapatıldığını hatırlatan Kaplan, “Bu sürecin işletmelerimize ağır mali külfetleri olmuştur ve olmaya devam etmektedir. İşletmelerimizin diğer sektörlere kıyasla kira giderleri çok yüksektir. Bu giderin yanında maaş, vergi, faturalar gibi sabit giderler de eklendiğinde altından kalkılamaz bir durum ortaya çıkmıştır. Sektör olarak yaşadığımız bu sıkıntıların birbirine entegre olmuş fotoğrafçılık, kuaförlük, kuyumculuk gibi diğer sektörlere de yansıması kaçınılmaz olmuştur. Burada devletten hiçbir destek görmeden ayakta kalmaya çalışan işletmeler olduğumuza da ayrıca dikkat çekmek isteriz”dedi.TEK SORUMLU BİZ GÖSTERİLİYORUZSalgının yayılmasına neden olan çok sayıda alan olduğunu belirten Kaplan şunları söyledi: ”Başta ilimiz valisi olmak üzere kamu yöneticilerinin sosyal medya hesaplarında bulaşının tek sorumlusu gibi gösteriliyoruz. Hâlbuki salgının yayılmasına sebep olan onca alan var. Örneklemek gerekirse; toplu taşıma araçları olan otobüs ve uçaklara insanların balık istifi bindirilmeleri, fabrikalarda insanların dip dibe çalıştırılmaları, kamu kurumlarında yaşanan yoğunluklar, restoranlardaki kural tanımazlıklar, sokak aralarında ve okul bahçelerinde yapılan hiçbir denetime tabii olmaya düğün organizasyonları bunların bazılarıdır. İlimiz valisiyle sektör temsilcileri olarak yaptığımız görüşmede valilik makamı bizden bu zorlu süreçte devletimize destek olmamızı istemiştir. Ancak bizler devletten güçlü değiliz. Madem bu salgının yayılmasının sebebi olarak görülen işletmeleriz, o zaman alınsın bir karar kira, maaş gibi sabit giderlerimizi karşılamak suretiyle işletmelerimiz kapatılsın ve devlet olarak bizi ve vatandaşı karşı karşıya getiren bu sürece son verilsin” diye konuştu.DÜĞÜN SALONLARINDA CİDDİ TEDBİRLER ALINIYORDüğün Salonu işletmelerinde tedbirlerin hiçbir sektörde olmadığı kadar ciddiye alındığını savunan Kaplan, “Bütün kurallara uyularak yaptığımız faaliyetleri zaten kamu idaresinin görevlendirdiği emniyet mensupları ve zabıtalar her düğün vb etkinliklerimize gelerek denetimlerini yapmaktadırlar. Bunlara rağmen pandemiye ilişkin her toplantı sonrası bizim işletmeleri daha da zora sokacak kararlar alınıyor. Sadece işletmeler değil en özel günleri olan düğün sahibi ailelerimiz ve genç çiftlerimiz de mağdur ediliyor. Bütün işletmelerin saat kısıtlamaları kaldırılırken zaten kısıtlı imkânlarla yapılan düğünlere saat kısıtlaması getiriliyor. Son olarak da düğün organizasyonu yapmayı imkânsız hale getiren kararlar alarak adeta bu işletmelerin kapatılması istenmiştir. Yaptığımız faaliyetlerin yarısından fazlasını kapsayan nişan ve kına organizasyonlarını yapmayacaksınız deniliyor, pistleri kapatıp oyun yasaklanıyor, düğünler bir saatle sınırlı kalacak deniliyor. Bu, esas olarak bize işletmelerinizi kapatın demektir. Bizler artık sektörümüzün en zayıf halka olarak görüldüğünü ve bu yüzden de bizimle bu kadar çok uğraşıldığını düşünmekteyiz. Hepimizi tehdit eden bu salgına yönelik alınan tedbirlerin devam ettirilmesini ancak bu salgının tek müsebbibi bizim işletmelerimizmiş gibi gösterilmemesini ve mağduriyetlerimizin giderilmesine yönelik adımların atılmasını saygılarımızla arz ederiz.” şeklinde konuştu.DEMİR: İCRA VE MAHKEMELERLE YOK OLMA SÜRECİNE GİRDİK6 aydan beri çok sıkıntılar çektiklerini vurgulayan Düğün Salonu İşletmecileri zor durumda olduklarını açıkladılar. Düğün Salonu İşletmecisi Hacı Ramazan Demir, bu işin çözümünün korona virüs ile mücadelede nasıl başarılı oluruzun cevabını temelde aramak gerektiğini, yasaklarla bir yere gelinemeyeceğini vurguladı. Demir; tek çare sosyal mesafe kurallarını bir kültür olarak oluşturmak zorunda olduklarını, kına, çeyiz, nişan gibi geleneksel örf ve adetlerimiz içeren fonksiyonları ortadan kaldırmanın korona virüs ile mücadelede çözümsüz olacağını vurgulayarak; daha düzgün kontrol edilebilir bir yöntemin benimsenmesi gerektiğini belirtti. HEPİMİZ ZOR DURUMDAYIZDüğün Salonu işletmecilerinin zor durumda olduğunu dile getiren Demir şunları söyledi:”Elbette zor durumda olan kiradan dolayı haciz aşamasına gelen ,mülk sahibi ile kira anlaşmazlığı yönünden mahkemeleşen işletmelerimiz var. Bende zor durumdayım. Hepimiz zor durumdayız. Günlük yevmiye ile çalışan sahne çalışanları, müzisyenler, fotoğrafçılar, gelinlikçiler, çiçekçiler inanın açlıkla karşı karşıyalar. Pandemi ile elbette mücadele edelim. Ama yasaklarla bu illet hastalığı atlatacağımız zannetmiyorum. Düğün salonlarında bizler her türlü önlemi alıyoruz. Hatta emniyetten, sağlık ekiplerinden denetim elemanlarından takdirle karşılanıyoruz. Düzeni biz sağlarken nedense yasak bizlere geliyor.”EN MAĞDUR SEKTÖR BİZİM SEKTÖRSokak düğünlerinin Allah’a emanet olduğunu belirten Demir, “Okullarda kına,nişan ,düğün yapılıyor. Sosyal medya paylaşımlarında çok vahim görüntü ve tablo ile karşılaşıyoruz. İnsanlar üst üste halay çekerken bizler yakın mesafeyi asla oluşturtmuyoruz. Sokak düğünleri Allaha emanet. Yani tek sorun biz isek zaten düğün iptalleriyle bittik. Bizler bittik ama pandemi hala giderek artıyor. Tek bulaşı nedeni demek ki biz düğün saloncuları değilmişiz. O halde pandemi mağdurlarının sektörler içerisinde tek mağduru bizleriz. Devlet önlemini alırken bizim gibi sektörleri düşünmesi lazım” dedi. DÜĞÜN SALONLARI GÜNAH KEÇİSİYSE KAPATALIM‘Sadece bu illet düğünlerde mi yayılıyor?’diyen Demir, “Yani turistik tesislerde herşey serbest. Sadece bu illet virüs düğün salonlarındaki kınada mı ,düğünde mi yayılıyor? Sahillerde, büyük otel mekanlarında, marinalarda düğünlerde nedense yasak yok, her şey serbest. Eğer düğün salonları günah keçisiyse salonları kapatalım, kiralarımızı bir süre devlet versin. Koronavirüs artışlarına birde bu açıdan bakalım. Koronavirüs vakalarının tek artış kaynağı biz isek eyvallah biz bu mesleği terk edelim” dedi. Demir, meslekten bir temsilciler kurulu oluşturup yöneticilerle görüşeceklerini de dile getirerek, “Valimizle, İçişleri Bakanımızla, Ticaret Bakanımızla,Ticaret Odamızla,TOBB başkanımızla, Kültür Bakanımızla görüşelim diyoruz. “ dedi. HABER MERKEZİ