Bir insan sürekli aynı konudan bahsediyorsa sürekli aynı konuyu tekrarlama ihtiyacı duyuyorsa bahsettiği konu aslında hiç olmayan sorun olan bir konudur.

Yaptığı tüm eylemler hiç var olmayan bir şeyi varmış gibi gösterme çabasıdır.

Bu çabalar asla sonuç vermez.

Mesela birisi sürekli birlik beraberlik vurgusu yapıyorsa Sürekli birlik beraberlikten dem vurup böyle olduğunu ispat etmek için adeta kendini paralıyorsa biriz beraberiz ayni gemideyiz diyorsa orada hiç olmayan şeydir birlik beraberlik.

Bu Söylemlere kimse inanmaz.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Bu Söylemlere sadece menfaatleri için bir kazana atıp kırk gün kaynatsan birbirine karışmayan beş benzemezler inanır.

Aslında onlarda inanmaz menfaatleri gereği inanır gibi gözükürler.

Ama onlar cin gibidirler her ortama uyum sağlamada Üstlerine yoktur omurgasızdırlar, hareketleri çok esnektir her şekle çok rahat girerler fıtratları gereği hep eğilirler.

Üstad bir santim yükselmek için bir metre eğilen başlar derken bunları kastetmemiş kesinlikle çünkü bunlarda eğilmenin mesafesi yok zaten şartlar değiştiğinde menfaatleri bittiğinde ilk onlar terk eder o hiç olmayan birlik beraberlik gemisini.

"Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu herkes parmaklarını çapraz yapar yuvarlarken herkes biliyor, savaşın bittiğini herkes biliyor, iyi adamların kaybettiğini

herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir hep böyle gider herkes biliyor.

herkes biliyor, geminin su aldığını herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini herkeste bu buruk duygular sanki babaları ya da köpekleri ölmüş gibi herkes ceplerine konuşur herkes bir kutu çikolata ve uzun bir gül ister"

Değerli bir arkadaşım sayfasında gördüğümde "Aman Allahım dedim bu bir de javu olmalı" aynı şeyleri daha önce bende yazmıştım, yada bir yerde okumuştum.

Aslında herşey Everybody Knows un ünlü şiirinde anlattığından ibaret.

Herkes herşeyi biliyor!

Herkesin bildiği ama bir takım çıkarlar uğruna sessiz kaldığı, çıkar ve menfaati kesildiğinde ses yükselttiği bir dönemdeyiz.

Körlerin sağırların birbirini ağırlayıp, kuzunun kurda, ciğerin kediye emanet edildiği günlerden geçiyoruz.

Kimin kimi neyi kastettiğinide üzerine alınanlar iyi biliyor.

"Hak haklının değil ki

Hak kuvvetli olanın

Öyle bir dönemdeyiz

Şansı yok yorulanın..."

Bitmez tükenmez enerjilerini çıkarlarına borçlu olanlar karşısında.

Hakkı hak bilip o uğurda yol yürüyenlerin yorulmaya hakkı yoktur. Hayırlı Cumalar