Faturanın yüzde 29.7`sinin dağıtım bedeli, geriye kalan yüzde 19.3`lük bölümünün ise çeşitli fon ve vergilerden oluştuğunu belirten Arıkan, “Sanayici için, vatandaşlar için, tüm aboneler için elektrik ve doğalgaz faturaları aboneyi çok zor durumda bırakmaktadır” dedi.ABONE ÇOK ZOR DURUMDAVergi ve fonlar dahil elektrik fiyatlarının yüzde 15 oranında artırıldığını belirten İslim Arıkan şunları söyledi:”Tarife bileşenlerine bakıldığında; Perakende Enerji Bedeli`ne bir önceki tarifeye göre yüzde 19.6 ; iletim, kayıp ve kaçak bedellerini de içeren Dağıtım Bedeli‘ne ise yüzde 7.3 oranında zam yapıldı. Fon ve vergilerin etkisiyle yeni tarife, konut faturalarına toplamda yüzde 15 oranında artış yansıyacaktır. Alçak gerilimden enerji alan diğer abone gruplarına bakıldığında ise Perakende Enerji Bedeli`ne sanayi aboneleri için yüzde 17.6, ticarethaneler için yüzde 18.1, şehit aileleri ve muharip malul gaziler için yüzde 23.9, tarımsal sulama abonelerine ise yüzde 17.8 artış yapıldı. Dağıtım Bedeli ise tüm abone gruplarında yüzde 7.3 oranında artırıldı. Net asgari ücretin 2020 TL olduğu düşünülürse, asgari ücretli vatandaşlar, aylık maaşının yüzde 7`sinin elektrik faturalarına ayırmak zorunda kalacaktır. Sanayici için, vatandaşlar için, tüm aboneler için elektrik ve doğalgaz faturaları aboneyi çok zor durumda bırakmaktadır””diye konuştu.CİDDİ DENETİM ŞARTElektrik enerjisinin tüm sektörler için temel girdi niteliğinde olduğu için bu artışın, mal ve hizmetlere de yansıyacağını ifade eden Arıkan, “EPDK, söz konusu artışa yol açan maliyet kalemlerini ve bu maliyetlerdeki artışları düzenli olarak kamuoyuna açıklamalıdır. Dövize endeksli olarak borçlanan şirketlerin içinde bulundukları kriz nedeniyle dağıtım şirketleri de zorluklar yaşanmaktadır. Türkiye' nin para birimi değerinin artması ve ekonomisinin büyümesi ile normalleşecek bir sürece ihtiyacımız vardır. Ülkemizde yerli ve yenilenebilir enerji üretiminde çalışmalar hızla ilerlerken;Devlete düşen görev kayıp kaçakla etkin mücadeledir. Enerji verimliliği, tasarrufu çalışmalarında başta kamu binaları olmak üzere uzman kişilerce ciddi denetim şarttır. Sanayide enerji verimliliğinin etkin uygulanması, bu konuda verilen hibelerin doğru kullanılıp kullanılmadığının tespiti gereklidir. Sanayi işletmeleri ve ticari binalar için ISO 50001 enerji yönetim sistemi belgesinin zorunlu tutulması önemlidir.”YÜZDE 50,9’U ENERJİ BEDELİ‘Kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirecek, kamu yararını esas alan siyasi ve ticari müdahalelerden uzak bir enerji yönetiminin, ilgili paydaşlarla yapılması önemlidir’diyen Arıkan, “Elektrik Mühendisleri Odası’nın tarifeler üzerinden yaptığı incelemeye göre, asgari 230 kilovatsaatlik tüketim üzerinden 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası 123TL’den 142 TL’ye çıkmıştır. 30 Haziran 2018`de geçerli tarifeden bu yana, bir yıllık zaman diliminde toplamda yüzde 42 oranında artış yapılmıştır. Konut faturalalarına yansıyan kalemlerin dağılımına bakıldığında faturanın ancak yüzde 50,9`unun enerji bedeli olduğu, yüzde 29.7`sinin dağıtım bedeli, geriye kalan yüzde 19.3`lük bölümünün ise çeşitli fon ve vergilerden oluştuğu görülmektedir. Özetle toplamda 142.2 TL olan elektrik faturasının 72.4 TL`si enerji bedeliyken, 42.3 TL`si dağıtım bedeli, geriye kalan 27.5 TL ise fon ve vergiler için tahsil edilmektedir. Toplumun huzur ve refahı için temel üretim ve tüketim maddelerini etkileyen elektrik ve akaryakıt gibi ürünlere yapılacak zamlarda, toplumun asgari geçim standartları göz önüne alınarak hareket edilmesi konusunda daha hassas davranılması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Meral KINACILAR