Gaziantep diğer konularda olduğu gibi, bu konuda da çok şanssız bir şehir.. Yanıbaşımızdaki Adana'dan daha pahalı uçmak zorunda bırakılan bir şehir insanı.. Aslında Fatma Şahin ve GTO Başkanı Tuncay Yıldırım başta olmak üzere ellerinden geleni yapanlar oldu zamanında, haklarını inkar edemem.. Ama yetmiyor, çünkü şehirde bütünlük sağlanamadı bir türlü. Baksanıza Ankara'da sağlık konulu toplantı yapıldı, tüm milletvekilleri çağrılmadı bile.. Üstelik 3 doktor bir eczacı milletvekili var iken, onların çağrılmadığı sağlık sorunu toplantısı.. Geçmişte yaşadığımız ve Gaziantep gücünü varlığını devlet ve tüm kurumlarda hissettirdiğimiz için, şimdilerde öyle bir tabloyu özlüyorum gerçekten.. Bakanıyla, Milletvekilleri, Valisi, Belediye Başkanları ve Oda başkanlarıyla gür bir ses çıkaramadık bir türlü.. Masaya yumruk vurulamadı, Gaziantep'in uçak seferlerinde çok yüksek fiyatla yolculuk yapmak zorunda bırakılmasına.. Bu dağınıklık elbette kurum o kurum yetkililerine cesaret veriyor. Düşünün bir kere THY yönetimi, karşısında el ele vermiş bir güç gördüğünde bu kadar keyfi hareket edebilirmi.. Bu dağınıklık yeni terminal binasının yapımını da etkileyecek bakın göreceksiniz.. Eski DHMİ'nin genel müdürü Funda Ocak, bizzat arayarak terminalin tam zamanında bitirileceğine söz vermişti. Ama o kadıncağızı görevden aldılar. İnşallah yanılırım..ŞİKAYETLER NİYE ARTAR ?Yıllardır dikkat ederim.. Yaşadığımız kent Gaziantep’te şikayetler çoğalıyorsa, bilin ki yönetim ve idare sıkıntısı var.. Şikayetler ne kadar azalıyor ise, bilin ki şehri yönetenler başarılı ve kentte yaşayanlar durumdan memnun.. Maalesef özellikle son dönemlerde vatandaştan inanılmaz şikayetler gelmeye başladı. Eskiden doğrudan mailime gelirdi bu şikayetler.. Şimdi işin şekli değişti ve sosyal medyadan gelmeye başladı. Hepsi de doğru elbette.. Bunun içerisinde her şey var. Belediyelerin hizmetleri, trafik, elektrik, su, gürültü ve hırsızlık baş sırayı işgal ediyor..Aslında şehir inanılmaz şekilde büyüyor.. Artan nüfus belediyeleri ve güvenlik güçlerini çok sıkıntıya soktu. Bunun da farkındayız.. Çünkü Suriyeliler ile birlikte bu şehirde tahmini 2,5 milyona yakın insan yaşıyor.. Kolay değil yönetmesi.. Merkezdeki caddeler sokaklar aynı, ama araç sayısı tavan yapmış.. Kullanılan su kapasitenin üzerine çıkmış.. Güvenlik desen mevcut emniyet personeliyle bu işlerin düzelme ihtimalini zayıf görüyorum.. Bundan en çok arsız ve illegal iş yapanlar yararlanıyor.. Zaten üzülerek belirtmeliyim ki, Uyuşturucu ve fuhuş sektörü için adeta cennet bir şehir haline döndürüldü Gaziantep.. Gerçek olan bir şey varsa, bu nüfusa bu polis kadrosu yetmez.. Elektrik sorunu zaten başlıbaşına bir bir mesele.. Hele sıcaklar nedeniyle çalıştırılan klimalar yüzünden biraz da yetersiz alt yapı nedeniyle ciddi ciddi sıkıntılar yaratıyor, trafolar yetersiz kalıyor..ZENGİNLERİN ŞEHİRLE İLGİLİ YETERLİ BİLGİLERİ YOK, TÜM OLUMSUZLUKLARI VATANDAŞ YAŞIYORBir şey daha var.. Daha önce de yazdım, Herkes mutsuz şehirde.. Tamam şehrini seviyor, tamam burada yaşamak istiyor.. Ama yaşanan gelişmeler, olumsuzluklar bir çoğunu mutsuz ve huzursuz ediyor. Ekonomisi iyi olan zenginler için fazla sorun yok. Atlıyor uçağa, gidiyor yazlığına veya yurt dışına..Şehirde olup bitenlerden genellikle haberi bile olmuyor. Dolmuşa, otobüse binmiyor, cadde ve sokaklarda gezmiyor, esnafın ne durumda olduğunu bilmiyor. Pahalılıktan haberi yok. Bir nohut dürümünün 8-10 liraya fırlaması onlar için önemli değil.. Bozuk ve dar hatta işgal edilmiş kaldırımında yürümüyor. Adeta işgal edilen parkların halini göremiyor.. Hastanelerine gitmiyor.. Giderse de özellerden özel muamele görüyor.. Yani onlar için no problem.. Ama bizler için her şey sıkıntı.. Yani şehirdeki tüm olumsuzlukları vatandaşlar yaşıyor..ERSİN ARSLAN HASTANESİNDEKİ DOKTORLARA ACIYORUMHastane dedim de, şu Ersin Arslan Devlet Hastanesinin doktorlarına gerçekten acıyorum.. Şimdi bunları yazıyorum diye, yine ayrımcılık yapıyor diyecekler ama, varsın desinler, çünkü ben gidip neler olduğunu, o doktorların neler çektiğini, yaşadığını gözlerimle görüyor kulaklarımla işitiyorum.. Cihazları iyi, doktorları mükemmel ama gelin görün ki, bizlerden çok Suriyeli kardeşlerimize öncelik tanınıyor.. Bir doktorun ağlamaklı şekilde “Ya Ökkeş bey, Suriyeliler ayrıcalıklı hale geldi. Türk vatandaşlar geri plana itildi. Biz korkumuzdan Suriyelilere ağırlık veriyoruz, çünkü işi öğrenmişler, hemen şikayet ederim seni diyorlar. Sabahtan akşama kadar nefes alamıyoruz” demesi, diğerlerinin bunu onaylaması, gözlerimle gördüklerimin perde arkasının fotoğrafı oluyor adeta.. O koridorlar var ya, nefes alamıyorsunuz resmen.. Ne zaman gitsem “Allah doktorların da, görevlilerin de yardımcıları olsun” diyorum..ŞEHİR HASTANESİ NE OLDU ? A. YÜKSELHASTANESİNDEKİ REZALETİN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZHadi gelin yine hastane işini devam ettirelim.. Sahi bu Şehir hastanesi ne oldu arkadaşlar.. Bir bilen varsa söylesin lütfen.. Yapım durmuş veya iyice yavaşlatılmış deniliyor.. Bir Allahın kulu açıklama yapar mı acaba.. Bir de Abdülkadir Yüksel Hastanesi var tartışılacak.. Açıldı diyorlar ama bizi kandırdıklarını sanıyorlar.. Her taraf dökülüyor resmen.. Klimalar ve havalandırma sistemi doğru düzgün çalışmıyor. Ameliyathane ve acil hazır değil, araç gereç ve ilaçlar temin edilemiyor.. En basitinden enjektör vakası yaşanıyor. Doktorlara kendiniz alın diyecek noktaya gelinmiş. Zaten oradaki doktorlar başka yerlere kaçmak için çırpınıp duruyor.. Niye dediğinizde, ”ya burada boş boş oturuyoruz.” şeklinde konuşuyorlar.. Yetkililerden ricam, lütfen bunları yalanlamak için boşuna çaba göstermesinler. Ben her şeyi gidip yerinde görüyorum vatandaş olarak..İŞ BAŞINDAN YANLIŞ YAPILMIŞGerçek şu ki, yumuşak tarım zemini olan, hatta dere yatağına kondurulan bu hastanede işler baştan yanlış yapılmış.. Her şey için ayrı ihale açılmış.. Haliyle müthiş bir kargaşa yaşanıyor. Bu konuda tecrübeli bir yöneticiden aldığım bilgi, “Ökkeş bey böyle şey olmaz, parça parça mal alınıyor, tabii onlar için ayrı ihaleler yapılıyor. Oysa ‘Toptan Hizmet sunum’ ihalesi yapılsa sorun olmayacak. Birçok ilde bu yöntem uygulanıyor ve böyle rezil edilmiyor hastaneler. Böyle yapılsa o firmaya 1 yıl işletim yetkisi verilir, o da her şeyi kendisi yapar ve böyle rezalet yaşanmaz” şeklinde..MİLLETVEKİLLERİ VE VALİ’NİN BUNDAN HABERİ VAR MIDIR ?Peki Abdülkadir Yüksel Hastanesi böyle de, ya çocuk hastanesindeki trajikomik durumu bilen var mı.. Vallahi duyarken nasıl şaşkın ve öfkeli isem, yazarken de aklıma gelince öfkeleniyorum.. Niye mi? Çünkü şehrimizde çok önem arzeden Çocuk Kalp Damar cerrahi bölümü açılmış.. 3 tane da aslanlar gibi uzman getirilmiş.. Ama alt yapı eksikliği nedeniyle bu doktorlarımız boş boş oturuyorlar biliyormusunuz.. Ne ameliyat yardım ekibi, ne hemşire, ne de perfüzyonist var.. Haliyle yeterli derecede cihaz da yok.. Bundan eminim ki ne Milletvekillerinin, nede Sayın Vali’nin haberi vardır.. Ama duyuruyorum onlara bu rezaleti… Belki harekete geçilir de, çok önemli olan bu bölüm aktif hale getirilir..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR