Açıldığı günden bu yana binlerce çocuğun ve yetişkinin hayatına dokunan Ferit Ginol Kültür ve Sanat Merkezi, Gaziantep’in kültür ve sanat hayatına katkı sunmaya devam ediyor. ‘Şehirleri yaşanılabilir kılan o şehirlerin sosyo kültürel yaşamıdır’ diyen Ferit Ginol Kültür ve Sanat Merkezi sahibi Rauf Akıncı, “Bir şehir kültür sanatta ne kadar ileri olursa o kadar gelişmiş olur. Gaziantep çok güzel, çok modern bir şehir, gastronomi kenti, ama kültür sanatta çok ileride değiliz. Bu şehirde sanatla uğraşan ne kadar çok kişi olursa o zaman bu şehirde mutluluk, barış olur, kavga olmaz. Maalesef bilimle sanat takdir görmediği yerden göç ediyor. Gaziantep’te bunun birçok örnekleri var. Mesela Prof. Dr. Mehmet Mutaf Bodrum’a taşındı. Ayşa kaseti 1 milyon 200 bin sattı. Üniversitede akademisyen kalmadı, gidiyorlar” dedi.

MÜZİKTEN BÜTÜNLEMEYE BIRAKAN EFSANE ÖĞRETMEN

Ferit Ginol Kültür ve Sanat Merkezi sahibi Rauf Akıncı ile merkezin çalışmaları ve Gaziantep’te kültür sanatı konuştuk. Gaziantep’in ilk müzik öğretmeni Ferit Günol’ın adını yaşatmak için eşi Nazlı Belgin Akıncı ile birlikte kurdukları kültür sanat merkezinde bir çok sosyal sorumluluk projesine imza attıklarını belirten Rauf Akıncı, bu şehrin sosyo kültürel yaşamını önemsediklerini söyledi. Ferit Ginol’un Gaziantep’te iz bırakmış bir müzik adamı olduğunu belirten Akıncı şunları söyledi:”Eşim Ferit Ginol’un torunu. Ferit Ginol Gaziantep’in ilk müzik öğretmeni, nam-ı diğer ‘Kel Ferit’. Müzikten bütünlemeye bırakan efsane bir öğretmen. Öğrencileri tekerleme yazmışlar do-re-mi-fa-sol-la-si, Kel Ferit’in kellesi şak şak eder sillesi’ diye. Birde bunu bestelemişler. Vali’nin çocuğunu bile bütünlemeye bırakmış, kendi kızını korodan gönderen bir adam. İdealist, kimseye eyvallahı olmayan biri. 41 yıl Gaziantep Lisesi, emekli olduktan sonra da 5 sene Gaziantep Koleji olmak üzere tam 46 yıl bu şehrin kültürel yaşamına yön vermiş. Aynı zamanda birçok büyüğümüzün de müzik öğretmeni.”

HER ALANDA EĞİTİM VERİYORUZ

4 Yıl önce ‘Ses Ver Gaziantep’ adlı proje hazırladıklarını, burada üç Gaziantep türküsünü Türk ve batı sazlarıyla buluşturduklarını anlatan Akıncı, “Uluslarası virtüözler, Azerbaycan devlet sanatçıları var, yurtdışından gelen profesyoneller var, Türkiye’den Fahri Karaduman var, 100’den fazla kişi yer aldı projede. Kısmet olursa ikincisini de yapmayı düşünüyoruz ama böyle organizasyonlar sponsorlarla yürüyor. 20’nin üzerinde hocamız var, her alanda eğitim veriyoruz, her türlü enstrüman dersleri, resim, heykel, modern dans, bale, jimnastik, çocuk zumbası, yetişkin zumbası,çocuk tiyatrosu, yetişkin tiyatrosu, oyunculuk dersleri, yaratıcı drama, kayıt stüdyolarımız var. Yine çok sesli korolar, koro çalışmaları, kültür sanat alanına giren her alanda hemen hemen eğitim veriyoruz” dedi.

SANAT ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÖNEMLİ

‘Bu şehri önemsiyoruz, bu şehrin sosyo kültürel yaşamını önemsiyoruz onun için varız’ diyen Akıncı şöyle konuştu:”Binlerce çocuğun ve yetişkinin hayatına dokunduk. Sanat aslında biraz insanların hayatına dokunmaktır. Mutluluğun sırrı sanattaır. Amerika’da 1940’lardan bu tarafa müziko terapi ve sanat terapisi diye bir meslek dalı var. Biz Türkiye’de bunu yeni yeni öğreniyoruz. Biz sanatın insan hayatındaki önemini anlatıyoruz, bıkmadan, usanmadan. Bir lisan bir insan diyoruz, bir enstrüman da bir insan. Dünyanın neresine gitseniz geçerli. İyi bir enstrüman çalıyorsanız dil bilmesesiniz bile insanlarla iletişim kurabilirsiniz. Sanat, sosyallaşmek için çok önemli. Çocukların özgüvenini geliştirmek için çok önemli, sınav başarısı için çok önemli. Binlerce çocuğun hayatına dokunduk hatta güzel sanatlar fakültesine hazırlayıp kazandırdığımız, bitirip bizim merkezimizde eğitim veren çocuklarımız artık öğretmen oldu, hocalarımız var.”

GAZİANTEP YAŞANABİLİR ŞEHİRLER ARASINDA 57. SIRADA

Uluslararası festivaller yapmayı düşündüklerini, senfoni orkestra kurma hayalleri olduğunu belirten Akıncı, “Hayalimizde Ferit Ginol adına Gaziantep’te Bilkent gibi bir batı konservutarı açmak var. Senfoni orkestraları kurulabiilir. Bu arada bir batı konservutarı olduğu zaman bu şehrin sosyo kültürel yaşamı değişir. Bir opera bale olsa, bir batı konservatuar olsa, bu şehir sosyo kültürel anlamda daha yaşanılabilir olur. Eskiye nazaran bu yönde bir artış var ama istenilen düzeyde değil. Bir Adana’yla kıyasladığınız zaman maalesef biz sosyo kültürel anlamda o kadar ilerde değiliz. Bu şehir çok güzel, çok modern bir şehir, gastronomi kenti, ama kültür sanatta çok iyi yerde değil. Yaşanabilir kentler arasında 57. sırada bu üzücü. Şehirleri yaşanılabilir kılan o şehrin sosyo kültürel yaşamıdır. Kültür sanattır. Bu şehir ne kadar kültür sanatta ileri olursa o kadar gelişmiş olur. Yani biz o eksikliği tamamlamaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar” diye konuştu.

GAZİANTEP’TE ÇOK SESLİLİK YOK

‘Bir şehirde sanatla uğraşan ne kadar çok kişi olursa o zaman o şehirde mutluluk, barış olur, kavga olmaz’ diyen Akıncı, “Bunları anlatmak lazım, siyasilere, yerel yöneticilere çok büyük görevler düşüyor. Gaziantep’te çok seslilik yok. Kültür çok sesliliktir aslında. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Antakya medeniyetler korosu. Amatör ruhla kuruldu dünyayı gezdi. Gaziantep’te biz çok sesli Gaziantep türküleri korosu niye yapamayalım ? Yöneticiler söylesin bütün altyapısı hazır, bütün hepsini yapabiliriz biz. Yani o donanıma, o hocalara sahibiz. O ekibe sahibiz. Ama birilerinin ön ayak olması itici güç, destek olması lazım. Kültür sanat demek sadece sinemaya gitmek, tiyatroya gitmek veya kitap okumak değil. Düşünsenize bu şehrin yüzde 10’ununenstrüman çaldığını sokak çalgıcılarının olduğunu. O zaman insanlar çok daha mutlu, çok daha yaşanılır bir şehir olur. Çünkü sanatın bir pozitif enerjisi var. Mesela bir tane tır kiraladık üzerine bir orkestra kurduk bütün şehri geziyor. Çok mu zor, çok basit yapabiliriz. Bu kültürü aşılamak lazım. Enstrümanın, resmin önemini anlatmak lazım. Veya bir hobinin sporun önemini anlatmak lazım.” dedi.

MUTAF BODRUMA TAŞINDI

Bilimle sanat takdir görmediği yerden maalesef göç ediyor. Bunun birçok örnekleri var. Mesela Prof. Dr. Mehmet Mutaf. Ayşa 1 milyon 200 bin sattı. Ancak Bodruma taşındı. Üniversitede akademisyen kalmadı, gidiyorlar. Yoksa Gaziantep çok güzel bir şehir. Bu şehrin coğrafyası, şehir plancılığı çok güzel. Ödüllü piyanist Tofig Shikhiyev hoca Gaziantep’e aşık oldu hava, atmosfer, şehir planı, yemekler. Gaziantep’e bir Avrupa kenti gibi diyor. Kendisi Almanya’da, İspanya’da, İngiltere’de, Amerika’da, İtalya’da bulunmuş birisi bu şehre hayran kaldı. Ama içini doldurmak lazım. Uluslararası festivaller var yapmak istiyoruz ciddi anlamda. Senfoni orkestrası kurma hayalimiz var, çok sesli korolar kurma düşüncemiz var. Eskiye nazaran tabi artış var ama yeterli değil. Hedef kitleyi doğru belirlemek lazım. Geniş kitlilere yaymak lazım” dedi. Meral KINACILAR