'Huzur Teknesi'nde dikkatimi çeken şiirlerden biri, Muammer Karadeniz bu şiirinde benzetme sanatına kendi yaşam felsefesini de koyarak dizelerini felsefik söylemlerle güçlendiriyor.

Belki de şiirlerindeki albeni ve karşı koyulmaz çekiciliğin sırrı da izlediği bu yolda gizli. Ne dersiniz?

duymasınlar dilimdeki eyvahlarımı
ecdat ağlıyor, millet kanıyor yürekten

_

kör şeytan ne mutludur şimdi
hergün başka hezeyan görmekten

_

birer birer koptu inanç halatları
kalkmıyor yerinden fikir katarı (Eyvah, sayfa 32)

Muammer Karadeniz bu ilk kitabında, Zaman, Mekan ve İnsan Müsellesine göndermelerde bulunduğu hicivleriyle de öne çıkıyor.

'Akıl Özgürlüğü' Sayfa 19, 'Kopyacı' Sayfa 23, 'Ruh ve Beden' Sayfa 31, 'İstifa Et' Sayfa 46, 'Kolay ve Zor Savaşı' Sayfa 47, 'Özlenen Senfoni' Sayfa 53.

karakaş, ceylan göz, aktan ak bir yüz
sırtlayacak nice dağları
heybetiyle güçlü bir çınar 
dikensiz, budaksız
…………………..
…………………..
Yırtık lastik ayakkabılar, yokuşları yol yaptı
arkadaşı karabaş ve kuzulardı
……………………
……………………
'Vatan, bayrak, namus' dedi
helallik istedi
tüm kınalı kuzular için
……………………
……………………
Ey şehit!
sen rahat uyu (Şehidimize, Sayfa 57-58)



Otuz yıldır çözülemeyen, cevabını arayan kanlı bir bilmece. Yeni bir Haçlı kalkışmasına meydan veren yönetim erk'inin gaflet, delalet ve hıyanetle hüküm olunacak basiretsizliğinin acı meyvesi. Yirmisinde kiralanan, yirmibirinci baharını yaşamayan garip ve yitik Memed.

Muammer Karadeniz'in sesinde, soluğunda insanlığın sonunu hazırlayan emperyalizme ve onun kanlı propagandası haksız savaşlara, işgallere ve katliam senaryolarına isyan var.

'Cüce Vicdan, Yüce Masumiyet' sayfa 60, 'Yarasalar' sayfa 61, 'Hürriyet mi?' sayfa 62-63, şiirlerindeki çığlıklar insanlığın ortak çığlıkları olarak yükseliyor. Hümanizmin ortak ve enternasyonel sesiyle insanlık emperyalizmi ve savaşı yenecek.

(Devam edecek)