Bir öğretmenin bir kitaptan fark nedir? Kitaplar bir konuda bize bilgi verip, o konuyu açklayan kaynaklardr. Peki ya öğretmenler? Eğer kendinizi bir öğretmen olarak, bir konuyu anlatan ve açklayan olarak tanmlarsanz, sizin kitaplardan ne farknz kalr? Adnza da o zaman öğretici anlamnda ?öğretmen? demeye gerek yok, anlatman ya da açklayc demek yeterli olacaktr. Nitekim baz üniversitelerin hazrlk snfnda yabanc dil eğitimi veren öğretmenlerin sfatlar öğretmen değil, ?okutman?. Hiçbir öğretmenin de bu yakştrmaya bir itiraz yok. Bir de ?öğretim üyeleri? gibi mizahi bir terim var. ?Öğretmen? değil bunlar, ?öğretim üyeleri?. Üniversitelerde öğretmenlik yaparlar ama adlar her nedense ?öğretmen? değil, ?öğretim üyesi?dir. Öğretim üyelerinin çoğu, kendilerini, ?anlatmak-açklamak- kavratmak? süreçlerinden sadece ilk ikisiyle sorumlu tuttuklarn pişkince hiç gocunmadan ifade edebilme hakkna da sahiptir üstelik. Zavall ilk ve orta okullardaki öğretmenler, öğretim üyesi olmadklar için, bu üçlü sürecin herhangi birini seçme şanslar yoktur. Özellikle de ilkokul öğretmenlerinin hiç yoktur. Lisedeki matematik, fizik..vs. öğretmenleri de, her ne kadar kendilerini ?kavratma? sorumluluğundan muaf görüp, ?ben anlatr, açklarm o kadar, gerisi öğrenciye kalmş? diyemeseler de, aslnda genel olarak bu zihniyettedirler. O zaman ilkokul öğretmenlerini bir yana koyup, sayn orta ve yüksek öğretimdeki öğretmenlerden şu sorunun yantn vermelerini bekliyorum, sizin kitaplardan ve görsel, işitsel bilgi aktarm medyasndan ne farknz var? Sizleri onlardan farkl olarak öğretmen ya da öğretim görevlisi klacak nitelik ?kavratma? işlemindeki rolünüz değil midir? Çünkü hiçbir medya(kitap, dergi, internet..vs) bilgi aktarma işlemini kavratma düzeyinde gerçekleştiremez. Bu öğretmenleri öğretmen yapan bir ayrmdr.
Türkçemizdeki başka bir komedi de, yüksek öğrenimin, eğitim kavramndan temizlenmiş olarak kullanlmasdr. Bu nedenle yüksek eğitim denmez, yüksek öğretimdir bunun ad. Ama öte yandan ?mühendislik öğretimi?, ?tp öğretimi?..vs. de denmez. Bunlarn ad ?mühendislik eğitimi?, ?tp eğitimi? diye geçer ancak üniversiteler eğitim kurumlar değil, yüksek öğretim kurumlardr her ne hikmetse. Üniversitelere yeni başlayan gençlere denir ki, ?siz eğitilme yaşn geçtiniz artk, sadece öğreneceksiniz!? Bu daha sonra şöyle açklanr, ?artk siz ders çalşmak zorunda değilsiniz, biz de size öğretmek zorunda değiliz!?. ?Biz anlatrz, siz cannz istiyorsa öğrenirsiniz, ama sizi artk niye ders çalşmadn diye dövme ya da herhangi bir şekilde zorlama yetkimiz yok!?
Aslnda bu durum, ?eğitim? kavramnn tanmlanmasndaki curcunadan kaynaklanr. Oysa böyle bir kavram öncelikle net ve açk bir şekilde tanmlamak zorundayz.
Eğitim, anlatma-açklama-kavratma süreçlerinin tamamlanmas sonucu ulaşlan bir bilinç durumudur.
Bu tanmlamann ne anlama geldiğini ve neyi kapsadğn açklayacağm. Ancak Türkçemizdeki eğitimle ilgi yanlş anlamalarn, hatalarn, çelişkilerin ortaya konmas, kavramlarn içeriklerinin doğru anlaşlabilmesi açsndan önemli olduğundan, öncelikle adlandrmalar üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Dilbilimcilere ve eğitim uzmanlarna soruyorum şimdi:
?Yüksek eğitim? mi? ?Yüksek öğretim? mi?
Bu sorunun yantnn verilebilmesi için, ??öğretim? nedir?? sorusuna bakalm şimdi.
Öğretim, anlatma-açklama-kavratma süreçlerinin toplamna verilen addr.
?Öğretim? kavramnn da mevcut tanmlamalar, eğitim kadar olmasa da tam ve net değildir. Öğrenilmiş olan bilinçdşdr. Ancak ?öğrenilmekte olan? bilincimizde yer alr. Örneğin siz yabanc bir dilde cümle kurarken bilinçli olursunuz ancak anadilinde cümleleri kurarken başa özne mi gelecekti, fiil hangi zamanda olacakt gibi bir bilinçlilik durumu yaşamazsnz. Konuşmanz içinde bütün imla düzenlemeleri bilinçdş düzeyde gerçekleşir. Bu bütün öğrenilmiş süreçler için geçerlidir. Eğer bir şeyi bilinçli olarak yapyorsanz onu henüz öğrenme aşamasndasnz demektir bu. Eğitim kavramnn uygulamaya yönelik oluşu bu nedenledir. Öğrenme süreci tamamlanp, bilinçdş hale geldiğinde bir eğitim durumuna ulaşlr. Buradan anlaşlacağ üzere, eğitim, öğretim gibi bir süreç olmaktan daha çok, bu sürecin sonunda ulaşlan durumu ifade eden bir kavramdr. Bu nedenle ?eğitimli biri?nden söz edilebilir, ancak ?öğretimli biri? demek yanlştr çünkü öğretim bir süreç, eğitim o sürecin sonunda ulaşlan bir durumdur.
Öğretim sürecinin aşamalar, bilgi aktarma, aktarlan bilginin anlaşlmas ve son olarak da anlaşlan bilginin kavranmas (idrak edilmesi) olarak sralanabilir. Buraya kadarki bütün süreçler bilinçli bir faaliyeti temsil eder. Bu faaliyetler bittiğinde bilgi tamamyla işlenmiş (öğrenme işlemi gerçekleşmiş) olarak bilinçaltna geçer ve bizim otomatik davranşlarmz halini alr. Biz bilginin ulaştğ bu en son işlenme durumunu, eğitim düzeyi olarak adlandrrz. Sonuç olarak öğretim bilinçli bir durumu(davranş), eğitim bilinçdş bir durumu (davranş) işaret eder. Şimdi ?öğretmen? kavramn, açk bir şekilde tanmlayabilme noktasna gelmiş durumdayz artk.
Öğretmenlik, insanlar eğitim durumuna ulaştrma mesleğidir.
Ve artk şu soru anlaml, işlevsel ve yararl hale gelir:
Siz ne kadar öğretmensiniz?
Gönlünüzce bir gün diliyorum!

[email protected]