Şükrü Saraçoğlu stadının asansörlerindeyiz.. İstanbullu meslekşatlarımızla birlikte 6. kattaki basın tribününe çıkacağımız anda, Fenerbahçe as Başkanı Nihat Özdemir, İbrahim Kızıl, Ertuğrul Ahi ve Ömer Çelik'inde bulunduğu grup kapıdan beliriyor ve böylece birlikte asansöre biniyoruz. Elimde liste var, Sayın Özdemir hemen "bizim kadro tamamen gençlerden oluşuyor, nasıl buluyorsun"diye soruyor..
-"Gaziantepspor için Tehlikeli" diyorum. Hayretler içerisinde "ne demek, biz yedek kadroyla çıkıyoruz, Gaziantepspor daha avantajlı" diye karşılık veriyor.. Ben bu kez "Sayın Özdemir, sizin yedek dediğiniz isimler şu anda süper ligde hangi takıma gitse kurtarıcı olur. Üstelik bu onlar için kadroya girebilme adına büyük şans. Çok hırslı olurlar, bu nedenle Gazinatepspor'un işi zor"diyorum. Gülüşüyoruz, Sayın Kızıl "valla Ökkeş Bey haklı söylüyor"diyor ve gülüşüyoruz..
Onlar 3. katta iniyor biz yukarı çıkıyoruz..Uzun süreden beri görüşemediğimiz ulusal basındaki meslektaşlarımızla kucaklaşıp hasret gideriyoruz, ama enteresandır, onlar da "Gazinatep avantajlı"diyor...Tabii ben yine "hayır"diyorum.. Aralarında Zeki Çol, Alattin Metin, Gürcan Bilgiç, Metin Tükenmez, Mehmet Ali Sabuncu ve Yılmaz Vural'ında bulunduğu sohbetlerde Gaziantepspor kadrosunun da hep yenilerden oluştuğuna dikkat çekiyorum...
Onlar, Fenerbahçe'nin yedeklerden kurulu onbirine takılmışlar elbette. Ama bende Gaziantepspor onbirinde, geçen seneden kalan ve oynayan futbolcu arıyorum..
Kaleci Ömer yoktu, Deumi, yoktu, Özgür Bayer yoktu, Volkan yoktu, Ali Bayraktar yoktu, Uğur Yıldırım yoktu. Ne yaptı bunların sayısı: 6
Gelelim var olupta geçen sene yokları oynayanlara..
Mehmet Çoğum ara sıra oynuyordu, Metin vardı ama onbirlerde yoktu, Nigris oynatılmıyordu, Özgür tıpkı Ekrem gibi yedek kalıyordu..
Şimdi gözünüzün önünden tekrar geçirin kadroyu ve yedek ama kaliteli oyunculardan kurulu Fenerbahçe ile Gaziantepspor'u tekrar kıyaslayın..
Bizim bir dostumuz telefonda sitem ediyor ve;
"Bu Fener onbiri doğru dürüst bir araya gelip maç yapmadı, toplama takım gibi, Mesut Hoca bunları sezon başından beri hazırlayamıyormu?"diyerek tepki veriyor..
Haklılık payı yok mu ? Elbette var..
Ama ben iddia ediyorum, küçümsenen Feneri yenmesini beklediğimiz Gaziantepspor'un hangi oyuncusunu o yedek kadroya alıp oynatırlar ?
Bir Colin Kazım'ın 3,5 milyon euro olduğunu söylememiz bile yeter..
Tüm bunlara karşın ben "Keşke Fenerbahçe'nin geçen hafta Büyükşehir'e karşı sahaya sürdüğü kadro olsaymış"diyorum..
Bu hem Gaziantepspor'lu oyuncuların konsantrasyonunu bozmamış olacaktı, hemde bilindik ve izlenmişlik yönüyle teknik adamların işine yarayacaktı..
Şimdi gelelim bu maç için söyleyeceklerime...
Şu an için yukarıda bahsetmeye çalıştığım gerçekler sizi tatmin etmeyebilir.. Doyurucu olmayabilir..
Haklılık payınız olduğunu zaten biliyorum..
Bundaki nedeni şöyle bağlayabilirim..
Defansta Mehmet Polat'ın yokluğunda keşke Mesut Hoca Afanou'yu affetsemiydi diyebilirim.. Özgür Bayer'in 90 dakika boyunca ne yaptığını maçın kasedini izleyerek, bu kadar hata yapma lüksünün olmadığını görmesini isteyebilirim..Mehmet Çoğum'a "şansını zorluyorsun", Meti'e ve Ali Bayraktar'a "hayatta eline geçmeyecek fırsatları tepiyorsun" diye söyleyebilirim..Volka'a "senden Tarık El Taib olmanı istemiyoruz, riskli iş yapma, basit oyna, kafanı kaldır sağına soluna bak," derken, Özgür'e ise "sana ne oluyor böyle?" diye seslenebilirim..
Ekrem'e şansını zorlamamasını, oyuna sonradan giren Faruk'a ateşle oynamamasını, Zurita'ya dikkatli olmasını ve ciddiyet kazanmasını, Erdal'a ise "küsme, darılma, kendin gibi oyna" diye uyarıda bulunabilirim..
Tüm bunların ötesinde Mesut Hoca'ya, sistem ve taktik konusunda mevcut kalitenin yapısını da gözönünde bulundurmasını, ayrıca kendisine hak verdiğim disiplin adına arkasında durduğum ama takımın menfaatleri söz konusu olduğunda icabında özveride bulunmak gerektiğine inandığım şu
Afanou olayına farklı şekilde bakmasını söyleyebilirim..
Yeter mi ?
Yok yok, ama bugün yerimiz bu kadar, söyleyeceklerimiz devam edecek..