Karagümrük karşılaşması sonrasında Gaziantep FK’ nü değerlendirirken takımın Sumudica sonrası gibi olduğunu, iyi olmadığını, hocanın etkisini görmediğimizi belirtmiştik.Beşiktaş karşılaşmasında takım iyi gibi göründü, goller kaçırdı, hemen herkes sevindi ve takımdan hoşnutluklarını belirttiler, bu hoşnutluk Malatya karşısında kazanma isteğini doğurdu. Oysa sevinenler yanılıyordu; çünkü Beşiktaş karşısında oynadığımız oyunla Karagümrük ve Malatya karşısında oynadığımız oyunlar aynı değildi, yani Beşiktaş karşısındaki oyunumuz aslında her karşılaşmada uygulamamız gereken oyundu ama Karagümrük ve Malatya karşındaki oyunlarımız bizim takıma uymayan ve yenilmemize neden olan oyun biçimiydi. Açıklayalım; Beşiktaş karşısında takımımız oynaması gerektiği biçimde oynadı, yani geriye yaslandı, topu rakibe bıraktı, savunmayla orta alan yakın ve geride oynadı, rakibin oyun kurmasına fırsat vermedi ve yakaladığı toplarla kontra yaparak gol fırsatları yakaladı. İşte bizim takımın oyuncu tapısına uyan oyun biçimi de böyleydi, aynı Sumudica dönemindeki gibi. Bu oyun anlayışımıza ek olarak Beşiktaş’ın etkili oyuncularının takıma geç katılmaları ve Beşiktaş’ı etkisiz kılmaları bizim berabere kalmamıza yardımcı oldu. Rakibin durumu ne olursa olsun bizim takım yukarıda belirttiğimiz gibi topu rakibe bırakıp, iyi savunma yaparak ve kontra ataklarla gol arama biçiminde oynatılırsa hemen her karşılaşmadan puan alabiliriz, çünkü oyuncularımız bu tarzda oynamaya göre seçilmişler adeta. Orta alandan topu alıp da rakibin üzerine gidebilen kaç oyuncumuz var? Maxim ve Jefferson dışında yok gibi, bir de Recep Niyaz var sanki. İşte bu nedenlerle kapalı oynamalı ve kontra denemeliyiz.Karagümrük karşısında yapılan yanlışlar Malatya karşısında da yapıldı ve yenildik; Karagümrük karşılaşması sonrası yazımızda savunma arkasına atılan topların yarattığı sorunu belirtmiştik, Malatya karşısında da aynısı oldu, savunma arkasına atılan iki topla rakip iki gol buldu ve kazandı. Yine Karagümrük karşısında yaptığımız gibi Malatya karşısında da açık ve atak oynamaya çabaladık, üstelik oyuncu yapımız savunma oynaya yönelik olan orta alan oyuncularımızla. Orta alanda Recep Niyaz ve Jefferson dışında atak oynayabilen oyuncu yok gibiydi, Stelıos Kıtsıu sağ tarafta etkisiz kaldı, sol tarafta Hamza Mendyl özellikle savunmada yetersiz kaldı, ortada Merkel etkisiz kaldı, özellikle de yeni golcü Joao Fıgueıredo’nun varlığını hiç görmedik. Rakibin iki golünde de savunmamızın en iyi oyuncuları Dijilobodji ve Tosca’nın geriye atılan toplarda çaresizliğe düşüşlerini izledik, oysa kapalı savunma yaparak oynatılsaydık her iki oyuncu da rakibe fırsat vermezlerdi. Aslında kapalı oynayıp topu rakibe bırakarak oynasaydık oyuncularımız böylesine yetersiz kalmayabilirlerdi, ve belki de kontra toplarla gol de bulabilirdik. Bizim yerimize Malatya kapandı ve iki kontra topla golü buldular, bizim oynamamız gereken oyunu Malatya oynadı ve kazandı.Takımımız Malatya karşısında çok dağınık görüntü verdi, ilk yarı bastırıyor gibiydik, dan dun şutlarla gol bulmaya çalıştık, pas yaparak rakibin üzerine gidemedik. Oyuncular takım oyunu görüntüsü veremediler, bireysel oyun sergilediler. Erol hocanın Malatya ve Alanya takımlarındaki hocalığı döneminde takımları böyle görüntü vermiyordu. Yeni gelen oyuncuların takıma geç katılmaları ve takıma uyumda gecikmeleri neden olabilir, umarız öyledir. Malatya karşısında aldığımız yenilgide oyuncu ve teknik ekibin yanlışlarından çok yönetimin transferde gecikmesi ve yanlış transferleri daha çok etkili oldu. Malatya takımındaki Adem Büyük ve Tetteh gibi sonucu belirleyen oyuncuları takıma kazandıramayan, elimizdeki sol ayaklı ve yetenekli oyuncuyu( Güray Vural) takımda tutamayan, geçen yıldan beri sorun çıkaran Kana Bıyık’ı gönderip yerini dolduramayan yönetim yenilginin asıl sorumlusudur. Kayseri takımı yöneticileri Emrah Başsan ve Mame Thiam gibi oyuna ve sonuca doğrudan etki yapabilen bilindik oyuncuları takımlarına kazandırırken bizim yönetim bu liğde ne yapacağı bilinmeyen Joao, Merkel ve Mendyl gibi oyuncuları getirdiler, ayrıca geç getirdiler, bu oyuncuların önümüzdeki süreçte takıma ne verecekleri de belirsiz. Ayrıca takıma doğrudan giremeyen Torgeir Borven gibi oyuncuları getirirken, geçen sezon takım başarısına doğrudan katkısı olan Muhammed Demir’i getiremeyen yönetimi yetersiz bulduğumu belirtmek istiyorum. Borven’i getireceklerine Andre Felipe takımda tutulabilirdi, nasıl olsa her ikisi de yedek oyuncu olarak tutuluyor. Takımın orta alanında sol ayaklı oyuncu sayısının az olduğunu geçen sezon da yazmıştık, aynı sol ayaklı oyuncu eksiği bu sezon da var, takıma orta sol ayaklı oyuncu getirileceğine elimizdeki sol ayaklı oyuncular (Güray ve Andre Sousa) gönderildi, sağ ayaklı orta alan oyuncusu yığıldı (Vetrih, Jefferson, Furkan, Recep Niyaz, Maxim, Merkel, Mirza, Doğan). Savunmanın önündeki orta sol alan bu nedenle bir türlü rakiplere kapatılamıyorUlusal takımın karşılaşmaları nedeniyle verilen arayı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor, yoksa işimiz çok zor, alt sıralara takılıp kalırsak bir daha yukarılara çıkmak zor oluyor.