Benim adım acı, can yakarım.
Ciğerinden alır, yüreğine basarım.
Öldürmem toprağa gömüp ama nefes alıp verirken, bedenini sararım.
Kanın çekilmez belki fakat kederle ruhunu kökten alırım.
Benim fıtratımdır bu aslında.
Dönüp dolaşsam da sırasıyla, nedenime dönerim mutlaka.


Kimi zaman ahlâk yoksunu, ruhu sapkın ezik bir adamın elleriyle gelirim.
Kimi zaman erdem yoksunu, hak gaspçısı doyumsuz bir adamın elleri ile...
Kimi zaman edepsizliğinin adını sinir koyan bir egoistin diliyle gelirim.
Kimi zaman Allah'tan korkmaz bir münafığın dili ile...
Kimi zaman kültür yoksunu bir vasıfsızın, aşağılık kompleksiyle şekillenen tavırlarıyla gelirim.
Kimi zaman özgüven yoksunu bir sinsinin tavırları ile...
Kimi zaman bencil ve aç gözlü bir varlıklının kapkara sözüyle gelirim.
Kimi zaman kendini maşa eden bir kemiksizin sözü ile...
Kimi zaman kindar bir şeytan kopyası insanın kararıyla gelirim.
Kimi zaman çıkarcı ve hesapçı bir tüketenin kararı ile.
Kimi zaman kör beklentilerin sahibi bir zalimin hükmüyle gelirim.
Kimi zaman bu zalimlere boyun büken kuklaların hükmü ile...
Kimi zaman yalan düşkünü, gerçek düşmanı bir erdemsizle yer bulurum kendime.
Kimi zaman bu erdemsizlere çanak tutan kaçak dövüşçüler ile...

Her seferinde başka başka yerlerden gelsem de insana, en âdil yanımdır, dönerim geldiğim yere mutlaka.
Çünkü ben, nedenim olanların kaderine kazınmış bir akıbetimdir.
Şaşmaz asla terazim, bir bir hesaplamak en keskin adaletimdir.
Ne kadar zaman geçerse geçsin üzerinden, haksızlık yapmam asla!
Dönüp dolaşsam da sırasıyla,
dönerim geldiğim yere mutlaka.

Benim fıtratımdır bu aslında.
Bilen için de yoktur aramızda bir bağ ama,
bilmeyenleri yatırırım derin bir uykuya.
Sanki hiç uğramayacakmışım gibi kandırırım kolayca!
Sanki hiç sormayacakmışım gibi yaşarlar veresiye hesapla.
Başkalarında var olmama neden olanların en korkulu kâbusuyumdur esasında.
Kaçabildikleri kadar kaçarlar, onlar yolcu bense bir hancı misali döneriz etrafımızda.
Oysaki; yolun sonu her daim bana çıkacaktır,tarih bilir, yine de aksine inanarak sıvışmaya çalışırlar inatla.

Benim adım acı, dünyada her şey biter ancak ben bırakırım insanda içli bir sancı.
Benim adım acı, yakar kavururum kalıcı olmayan şu yalan dünyada eksiksiz her bir insanı.
Benim adım acı, insan olmayandan insan olana bırakırım trajik bir anı.
Benim adım acı, insanla doğar, insanla yaşar, koyarım ortaya insanla insan olmayan arasındaki farkı!

Göbek adım adalettir, yürür ardım sıra. Acının sonu kıyamettir, bitirir insanı bir anda.
Keskindir hak aşkım, bunu anlamayanlardır en büyük zavallı!
Neye sığınırsa sığınsın insan olmayan, çıkarırım onu sığındığı yerden, tecelli ettiğimde ben!



Benim adım adalet, en büyük düşmanımdır cehalet!
Benim adım adalet, yoktur kitabımda hıyanet.
Benim adım adalet, katarım insana asalet.
Benim adım adalet, ayırmam hiçbir kıyafet.
Benim adım adalet, severim hesap sormayı, azmış ise millet!


Kimi zaman bir iyinin yüreğinde yeşerir, ışık saçarım.
Kimi zaman bir cesurun sözlerinde kükrer, gölgeleri kaçırırım.
Kimi zaman bir fedakarın insanlığında ortaya çıkar, ahireti hatırlatırım.
Kimi zaman bir liderin omuzlarına biner, kanatlarımı açarım.
Kimi zaman bir masumun dilinde çırpınır, sağırlara melodi çalar, körlere güneş gibi doğarım.
Kimi zaman bir mazlumun ahında yükselir, zalime kâbus yaşatırım.
Kimi zaman bir erdemlinin dik duruşuna ilham olur, erdemsizlere kalıp yaparım.
Kimi zaman bir dürüstün cümlelerinde hayat bulur, yalancılara meydan okurum.
Kimi zaman bir mert çıkar, kalkanı olurum.
Kimi zaman bir çocuğun ses tellerine yapışır, dünyayı yıkarım.
Kimi zaman bir kadının saçlarına karışır, zalimin boynuna dolanırım.
Kimi zaman bir hayvanın insancıl göz bebeklerinden bakarım.
Asla yok olmaz varlığım, insan olmayan uğraşsa da benimle, çıkarım ortaya zamanı gelince ben.

En büyük acizliğidir nedenim olanların, kaderin üstünde olduğunu sandıkları yaşamları.
Çok sonra nasip ederse hak, zamanı gelince onlar da anlar bu dünyada oynamaz istisnasız tek bir yaprak!


Dünyanın en büyük iki gerçeğidir, biri adalet öteki acı.
İnsanlık gider gelir bu ikisinin peşinden.
Birinin varlığı, ötekinin yokluğuna mecburdur.
Huzur verir!
Birinin yokluğu, ötekinin varlığına hasrettir. Güven verir.


Benim fıtratımdır bu aslında.
Dönüp dolaşsam da sırasıyla, nedenime dönerim mutlaka.
Çünkü ben, nedenim olanların kaderine kazınmış bir akıbetimdir.
Şaşmaz asla terazim, bir bir hesaplamak en keskin adaletimdir.
Ne kadar zaman geçerse geçsin üzerinden, haksızlık yapmam asla!
Dönüp dolaşsam da sırasıyla, dönerim nedenime mutlaka.