Köylü evinin önüne gelmiş, eşeğinden inmiş, eşeğinin boynuna sarılmış öpmüş, sevmiş, okşamış, teşekkürler etmiş, seni çok seviyorum, sen bir tanesin!” gibi laflarla ahırına sokarken, bunu gören komşusu : “Yahu komşu sen ne yapıyorsun ?diye merak ve hayretler içinde sormuş.

Köylü :“Bu hayvancağız, beni taa tarladan buralara kadar hiç sesini çıkarmadan sırtında taşıdı, evime kadar getirdi… onun için ona teşekkür ediyorum…” demiş.

-İyi, güzel de komşu, o bir eşek senin dilinden, teşekküründen ne anlasın, o bir hayvan…

-Valla komşu, ben insanlığımı yapayım da , o ister anlasın, ister anlamasın…

Bu fıkrayı bir çok şeye uyarlayabilirsiniz!

Adamlara sizin sağlığınız, toplumun sağlığı için dışarı çıkmayın, ya mikrop kzaparsınız,ya mikrop saçarsınız,lütfen evinizde kalın, gerekirse biz sizlere gereksinimlerinizi evinize kadar getiririz…diyorsunuz. Belki de usun zamandır evinde yatalak, ve de yakınlarına olmaz eziyetleri eden dizleri tutmuz,gözleri görmez, elleri titrek, gözü toprağa bakan ihtiyar…Güneş alacağım, temiz hava alacağım, bana bişey olmaz , benim de parklarda, açık havada dinlenmeye , göz banyosu yapmaya hakkım var diyerek elde baston, dilde anlaşılmaz dualar, ayakları sürçerek,yüreği güm güm atarak, öksürüp yere tükürerek, burnunu mızrak gibi kullanıp iki metreye sümkürerek ilk bulacağı banka oturmaya gidiyor.

Polis, ya da zabıta;” Emmi, baba ,dede, hökümet evlerde kalınız diye emir çıkarttı ya, bilmiyor musun :

• Bilmez olur muyum,biliyon…

• Eee, niye çıktın öyleyse?

- Dışarı çıkmayın demedi ki, evde kalın dedi… Ben emirlere uyarım..Ben askerliğimi çavuş olarak yapmış bir…!!!

-Dedeciğim niye evde kalmadın? Bak…zaten yaşını yaşamış, dişini dişemişsin..

+Sen görünüşe bakma, daha imanım sağlam, benim camime hangi çılgın zincir vurmuşmuş şaşarım…O kapıyı kırar gene namazımı eda ederim…

• Dede,corona hastalığı…

Kur’anın hastalığı olmaz, hep bunlar laiklerin uydurması, o dinsizler, imansızlar…