Tabanı toprak, tavanı toprak bir evde doğdum, büyüdüm. Bahçesi olan bu evler sanırım şimdiki lüks dediğimiz evlerden daha sağlıklıydı.Mahallemize elektrik direkleri dikilmeye başlamıştı. Bizim canımız sıkılmıştı. Elektrik telleri çekilecek biz bundan sonra rahat rahat uçurtma uçuramayacak tık.Elmacı çarşısı, Bedesten arası bir kahvede lambalı kocaman bir radyo vardı. Şerbetçilerin olan bu kahvede radyoyu görmeye gitmiştim İŞTE İLK RADYOYU BEN BÖYLE GÖRDÜM.Hava anteni toprak anteni çok şatafatlı bir kuruluşu olan bu radyoyu görmeye giderdik.Birde aynı alanda iki katlı kahvede radyo vardı.Gaziantep çok küçüktü. 100-120 bin nüfuslu, Şehre küstü nün yanında Ünaldı yeni oluşuyor. Yavuzlar mahallesi, Şıhın dağı denen bu alandan Saçaklı dan Yani Şehrin her yerinden Radyosu olan çarşıdaki kahvelere akşamları ajans (Haber) dinlemek için gelinirdi.Evlere elektrik geldi. Önce yeşil su parkının altında kocaman jeneratörler elektrik üreten Elektrik fabrikası denilen merkezde elektrik üretilirdi.Günün belki saatleri elektrik verilirdi.Ben birazda eğitimde kullanılan görsel araçlardan bahsetmek istiyorum.Işık kaynağı gaz lambası (Denizci feneri) olan projeksiyon makineler vardı. Elektrik yaygınlaşınca Bu gaz lambası ışık kaynağı olan projeksiyon makinaları rafa kaldırıldı.Yerine elektrikli lambalarla çalışan projeksiyon makineleri. Sinema makineleri, episkoplar, tepegözler eğitimde kullanılırdı. Bunlarla tarih, Fen bilgisi, matematik, biyoloji gibi dersleri görüntülü olarak işledik.Önce sessiz optik filmler Sonra görüntü optik ses mağnetik filmler Daha sonra ses ve görüntü optik filmler gelişti.Sinema makinesi projeksiyon makinesi gibi görsel araçlarla ders işlemek öğrencinin ilgisini celp ettiği için başarı oranını artırıyordu. Bugün her evde bilgisayar ve İnternet var.AMA O ZAMAN BU GÜNKÜ GİBİ FATURAMIZ YOK Nereden nereye geldik. Elektrik yok su ya evin kuyusundan veya komşunun kuyusundan taşınıyor.Belediyenin köşe başlarına koyduğu devamlı akan çeşmelerden su taşınıyor.Evin masrafı sadece gıda. giyinme, ısınma masrafları Çocuklar çok evde; ilk okuldan sonra okula gitmez.Meslek öğrenmek için bir usta yanına gider Terzi Tornacı marangoz olur.Böyle bir hayat.Dönelim tekrar radyonun ilk günlerine Evlerimize yavaş yavaş elektrik geldi. Evimizdeki elektrik önceleri Tek bir sarı lamba dan ibaretti Evlerde elektrikle çalışan alet olmadığında firiz de yok.Sonra Evlere de radyo geldi. 1960 yıllında babam bir radyo aldı. O radyonun babamın 1 aylık maaşına bedeldi. Komşularımız radyoyu görmek için hediye alıp hayırlı olsun a geldiler.Sonra 1963 lü yıllarında halk içinde televizyonun sesi haberi gelmeye başladı. Deniliyordu ki bir radyo gelecek haberi okuyacak spiker radyoda gözükecek denilirdi. 1968--1970 yıllarında da televizyonla tanışmaya başladık. Yıllarca tek kanal, TV -TRT radyoda o günkü sanatçıları hala hiç unutmadık.