Nevruz Kutlamaları sırasında Pkk paçavralarının serbest, başka yerler de Türk Bayrağı açmanın neredeyse suç olduğu bir dönemde, terörist başına bebek katili demek bile tahrik unsuru sayılabilir, ama ne yapalım dilimiz birileri gibi mübarek insan muamelesi yapamıyor, oluşabilecek tepkilerede şaşırmayız ancak 30 yıldır kan akıtmış, on binlerce insanın kanına girmiş birine devlet olarak millet olarak nasıl güveneceğiz merak ediyorum... Burada cevabını ilgilileri tarafından acilen verilmesi gereken toplum için hayati önem arz eden birkaç soru var; -Varsayalım ki olumlu sonuçlar alındı, bunun devamlılığının garantisi var mı? -Bu süreç karşılığında Bebek katiline hangi sözler verildi, durumu ne olacak ? -Öcalan talimatıyla silah bırakanlara yine "silahlanın" dediğinde ne olacak? - Pkk'lılara ülke dışına çıkmaları karşılığında bir devlet güvencesi verildi mi? -Olup bitenden muhalefetin dahi haberinin olmadığı düşünülürse, Kürtler ve Türkleri daha tehlikeli bir süreç beklemiyor mu? -Pkk'nın yerine başka bir örgütün kurulmayacağının garantisi var mı ? -Nevruz bahanesi ile bir araya gelmiş bölücülerden TÜRK BAYRAĞI bulundurmasını beklemek biraz saflık, toplumun duygularıyla dalga geçmek olmuyor mu? -İsrail ve ABD'nin bu işte parmağı var mı -İsrail'in Mavi Marmara gemisinde yaşatmış olduğu vahşetten dolayı özür dileyip, ardından Suriye'yi bombalamasının olup bitenlerle bir bağlantısı var mı ? -Özür karşılığı ABD ve İSRAİL'in bizimle işbirliği yaparak İran ve Suriye'yi vurması söz konusumu? -Bebek katilinin yazdığı iddia edilen MEKTUP iddia edildiği gibi Sn.Başbakana yakın biri tarafından mı yazıldı? -Sahi bu ülkede suçu ve suçluyu övmek diye bir suç var mı? -Varsa NEVRUZ süresince olup bitenlere göz yummak suç değil mi ? ÖLÜMÜNÜN 4 YILINDA MUHSİN YAZIOĞLU DAVASI NE OLDU ? Bu günlerde (25 Mart 2009) Büyük Birlik Partisinin Merhum Genel Başkanı, değerli dava ve siyaset adamı Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU ve arkadaşlarının şehadetinin 4. Yılını yaşıyoruz. Bu elim olayla ilgili karanlıkta kalan tüm soruların bir an önce cevap bulmasını bekliyoruz. Normal bir kaza olma ihtimali bile varken, bunu bir cinayet, bir sabotaja dönüştürüp ardından, toplumu aydınlatmamak Büyük Türkiye Cumhuriyetine Adaletine yakışmaz. Olayla ilgili her ne biliniyorsa ortaya konmalıdır. Kimseyi zan altında bırakmadan olayın gün yüzüne çıkarılması; hem rahmetli ve arkadaşlarının kemiklerini sızlatmaz, hem de sevenlerinin yaşadığı üzüntüyü biraz olsun hafifletir... Bir hemşerim ve bir dava büyüğüm olarak Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını rahmetle özlemle anıyor, sevenlerine ve ailelerine sabırlar diliyorum. TÜRK MİLLETİNİN yaşanan bu süreçte sana daha çok ihtiyacı vardı, bu yüzden yokluğuna daha çok üzülüyor, daha çok özlüyor ... Ruhun şad olsun Muhsin Başkan...