Başkülekçi, “Gazze yanarken, dünyanın susması kabul edilemez. Biz susmayacağız. Çünkü susmak, suça ortak olmaktır” dedi.
İNSANLIK DUYGUSU AĞIR YARA ALDI
7 Ekim sabahı Gazze’ye düşen ilk bombaların sadece bir şehrin üzerine değil, insanlığın vicdanının tam ortasına düştüğünü belirten Başkülekçi şunları dile getirdi:”O gün orada ölen sadece çocuklar değildi; adalet, merhamet ve insanlık duygusu da ağır yara aldı. Aradan geçen zamana rağmen, Gazze hâlâ alevler içinde. Yıkılmış evler, enkaz altında kalmış bedenler, acıdan donmuş gözyaşları. Her gün bir annenin feryadı, bir çocuğun son nefesi ekranlardan kalplerimize dokunuyor.
DÜNYA HALA SEYREDİYOR
Ama dünya, bu acının karşısında sessizliğini sürdürüyor. Birleşmiş Milletler toplandı, büyük devletler açıklamalar yaptı, ama hiçbirinin sesi masum çocukların çığlıklarını bastıramadı. Gazze’de artık ne gıda var, ne ilaç, ne de umut. Elektriksiz hastanelerde doktorlar çaresiz, aç ve susuz çocuklar nefessiz… Ve dünya hâlâ seyrediyor. Bugün yaşananlar bir savaş değil, bir insanlık sınavıdır. Bu sınavda kaybeden sadece Gazze değil, tüm insanlıktır.
GAZİANTEP’TEN SESLENİYORUZ
Bir milletin onuru, bir coğrafyanın geleceği, vicdanların sessizliğinde yok ediliyor. Biz Gaziantep’ten, Anadolu’nun vicdanından sesleniyoruz: İnsan olan herkes, bu acıya duyarsız kalamaz. Çünkü Gazze’deki çocukların gözyaşı, insanlığın ortak utancıdır. Bizler inanıyoruz ki; adalet susarsa zulüm büyür, merhamet ölürse insanlık yok olur. Bugün ne yazık ki dünya, çıkar ilişkilerini vicdanın önüne koymuştur. Menfaat uğruna sessiz kalmak, insanlığın çürümesidir.
BU TÜM DÜNYANIN İMTİHANI
Ekonomik ve siyasi hesaplarla yapılan her iş birliği, masum kanların dökülmesine zemin hazırlıyor. Sessizlik de, görmezden gelmek de bu zulme ortak olmaktır. Her gün biraz daha kararan bu dünyanın yeniden aydınlanması için, herkesin elini vicdanına koyması, insana ve yaşama sahip çıkması gerekiyor. Bugün Gazze’de yaşanan acı, sadece bir halkın değil, tüm dünyanın imtihanıdır. Ve bu imtihanda sınıfta kalanlar; suskun kalanlar, sessiz kalanlardır.” Meral KINACILAR ERBEKTE
