*Özekşi “İdlip’teki olaylardan bahsederek şehrin güvenlik sorununu” dile getiriyor. Ertesi gün savcılık talimatıyla Emniyet tarafından ifadeye çağrılıyor.* Gaziantep Barosu Başkanı ve avukatlarıyla 3 maymunu oynamamız beklenmesin .Bugün eğri oturup doğruları konuşma günüdür”* Avukat Tuğba Abacı ve Mesut Karavelioğlu sosyal medyada eleştirilerde bulunuyor, ertesi gün savcılık talimatıyla ifadeye çağrılıyor. Baro'dan sert çıkışBektaş Şarklı, Özekşi'nin ifadeye çağrılmasını eleştirdi, aynı durumun bazı avukatlar için de geçerli olduğunu söylediGaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, adli yılın açılışı nedeniyle yapmış olduğu açıklamada, yargının vatandaşlara yaşattığı korku ve gözdağı ile siyasi iktidarın silahı haline getirilmiştir." dedi. Şarklı Gaziantep Barosu Başkanı olarak kendisine gelen veya ulaşabildiği bazı bilgileri paylaştı ve "Gaziantep 27 gazetesi yazarı Ökkeş Özekşi , geçen hafta pazartesi günkü yazısında yanı başımızda cereyan eden, “İdlip’teki olaylardan bahsederek şehrin güvenlik sorununu” dile getiriyor. Ertesi gün savcılık talimatıyla Emniyet tarafından ifadeye çağrılıyor."dedi. Şarklı aynı durumun avukatlar için de yapıldığını ileri sürerek, "Avukatlara uygulanan sistematik işkence olayları ,bir de yargılama ve soruşturma süreçlerinde sırf hakim yada savcıyla duruşmada tartıştığı için, hakim talimatıyla “duruşma düzenini bozduğu” gerekçesiyle özel güvenlik yada kolluk tarafından sürüklenerek salon dışına atılan maalesef onlarca olay gerçekleşmiştir"diye konuştu. DOĞRULARI KONUŞMA GÜNÜGaziantep’te, 2019-2020 Adli Yıl açılıș töreni yapıldı. Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı adli yılın açılışı nedeniyle baroda yaptığı açıklamada sert konuştu. Şarklı, Türkiye’de bir çok insanın yargıdan umudunu kestiğini belirterek, “Türkiye’nin yargısal ekonomik, Güvenlik gibi yapısal problemi varken hem TBMM hem de adliyelerin tatile girmesi anlaşılabilir bir durum değildir. Yargıdaki sorunlar kangren durumuna düşmüştür.Keşke çevre, eğitim, kadın cinayetlerinin olmadığından bahsedebilsek. Cinsel taciz dosyalarının, çocukların-gençlerin uyuşturucu madde kullanımının azaldığından bahsedebilseydik. Yapılan yanlışlara seyirci kalmamızı kimse bizden beklemesin.Gaziantep Barosu Başkanı ve avukatlarıyla 3 maymunu oynamamız beklenmesin .Bugün eğri oturup doğruları konuşma günüdür” dedi.KEŞKE GÜZELLİKLERDEN BAHSEDEBİLSEYDİK‘Keşke daha önceki adli yıl açılış konuşmalarından farklı konulardan bahsedebilseydik’diyen Bektaş Şarklı, “Keşke Türkiye’de İnsan Hakları İhlallerinin artık olmadığından bahsedebilseydik.Keşke Türkiye’de çevre sorunlarının olmadığından hatta ve hatta bu konuda gelişmiş dünya ülkelerini solladığımızdan bahsedebilseydik.Keşke Türkiye’de eğitim sorunun halledildiğinden ,çocuklarımızın ve gençlerimizin Uluslarası eğitim ve spor başarılarından bahsedebilseydik.Keşke Türkiye’de adil yargılanma ilkesine uyulduğundan her kim olursa statüsünden bağımsız olarak tarafsız mahkemelerce makul sürede yargılandığından bahsedebilseydik. Keşke göz göre göre geliyorum diyen kadın cinayetlerinin olmadığı, cinsel taciz dosyalarının azaldığı, çocukların-gençlerin uyuşturucu madde kullanımının azaldığı bir ülkeden bahsedebilseydik.Kısacası keşke güzelliklerden bahsedebilseydik. Kim bilir belki uzun yıllar sonra başka bir baro başkanı adli yıl açılış konuşmalarında bu güzel şeylerden bahseder”dedi.KANGREN HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜRBugün Türkiye’de yaşayan milyonlarca insanın nasıl artık parlamentodan umudunu kesmişse aynı şekilde adalet inancını da yitirdiğini öne süren Bektaş Şarklı şöyle konuştu:”Ülkenin yargısal ,ekonomi,güvenlik gibi o kadar yapısal problemi var iken hem TBMM’nin ,hem de adaletin (adliyelerin) tatile girmesi anlaşılır bir durum değildir.Bugün yargıdaki sorunlar kan kaybını aşmış adeta kangren durumuna dönüşmüştür. Yargı tamamıyla siyasi iktidarın denetimine girmiş hakim-savcı atmalarında liyakat yerine partili olanların yer aldığı siyasi kadrolar oluşturulmuştur. Böylece yasama-yargı-yürütme aynı çatı altında aynı siyasi gücün denetimine tabi kılınmıştır.Bugün bu saatlerde Beştepe’de yapılan Adli Yıl açılış töreni de bu birlikteliğin tescili ve ilanıdır .Ancak aynı zamanda bu ilan “yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının” da ruhuna okunan “fatiha”dır.Yargının bağımsız ve tarafsız olmasının yanı sıra yargı görüntü olarak ta bağımsız görünmelidir” dedi.KİMSE BİZDEN BEKLEMESİNHiç bir makamla veya seçilmiş yöneticiyle herhangi bir sorunlarının olmadığını belirten Şarklı, “Yürürlükte olan Anayasa’da hala geçerli olan hakim-savcı tarafsızlığına ve bağımsızlığına da herhangi bir makamın halel getirecek davranışlarda bulunmasına da sessiz kalmamız düşünülemez. Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu olarak seçildiğimiz günden bugüne kadar 1 yıl içerisinde Adalet ve Hukuk adına olumlu gördüğümüz davranış , kim tarafından sergilenirse destekledik, arkasında durduk.Ama yapılan yanlışlara da seyirci kalmamızı kimse bizden beklemesin.Gaziantep Barosu Başkanı,YK ve avukatlarıyla 3 maymunu oynamamız beklenmesin .Bugün eğri oturup doğruları konuşma günüdür. Bir yandan “Yargı Reformu Strateji Belgesi” nde hakim-savcı teminatı deyip bir yandan ilk kararnameyle Gaziantep’te çalışkanlığıyla insanlığıyla tüm avukatların gönlünde taht kurmuş Gaziantep 2.İş Hakimi Zafer Ertürk’ü tutup ta Edirne’ye sürerseniz samimi değilsinizdir” dedi.ŞARKLI ŞU ÖRNEKLERİ VERDİŞarklı konuşmasını şu örneklerle sürdürdü: “Bir yandan tutuklamanın tedbir olduğundan bahsedip bir yandan bir itirafçının beyanıyla sabaha karşı baskınla alınan Gaziantep Barosu üyeleri “Aytaç” çiftini 8 aydır mahkeme yüzü görmeden tutuklu bırakırsanız samimi değilsinizdir.(Üstelik bu çift hakkında hakim-savcı sınavına cemaat evinde hazırlandığı iddiası ise bu arkadaşların zaten sınavı kazanamadıklarını ve avukat olduklarını da bilmeyenlere /sormayanlara hatırlatmak isterim. Bir yandan hukuk fakültelerinin taban puanı 100.000 olacak deyip, üniversite kontenjanlarının düşürüleceğini söyleyip Beştepe’deki toplantının üzerine en son Çankırı olmak üzere 4 tane hukuk fakültesi açarsanız samimi değilsinizdir. Özel kanun olan Avukatlık Kanununda ceza soruşturmaları ve yargılamalarında Avukatlık Kanuna aykırı olarak kalemlerce tutanak düzenleme zahmetinden kaçmak adına veya başka bahanelerle Avukat meslektaşlardan dilekçe ve hatta daha ileri giderek kimlik fotokopisi isterseniz samimi değilsinizdir.GÖZ YUMMAYINİcra dairlerinde borçların tahsili için gerekli tedbirler almak yerine örneğin kayıt dışılığı önlemek yerine bir de burayı haksız kazanç kapısı haline getirirseniz samimi değilsinizdir. (Bugün 100.-Tl alacağınız için dahi bir araç üzerine yakalama isterseniz en az 2000-TL civarında parayı icra kasasına yatırmak zorundasınız. Yine bakanlık emriyle “şimdilik” uygulanmayan /ertelenen borçlu mallarının icra dairesi aracılığıyla sorgusunu paralı hale getirirseniz samimi değilsinizdir. Sözüm ona arabuluculuk adı altında, aslında yargı faaliyetinin resmen çökertildiğinin ilanı olan uygulama ile yıllarca emeğini vermiş işçilerin ihbar ,kıdem gibi kazanılmış haklarının işverenler tarafından masada gasp edilmesine göz yumuyorsanız samimi değilsinizdir.SAMİMİYET İSTİYORUZAradığımız tek şey samimiyettir!Türkiye’nin önünü açacak olan yargı ve demokratikleşme sorunudur.Şunu biliyoruz ki, demokratikleşme ,hak ve özgürlüklerin korunması ve güvence altına alınması, Türkiye yargısının da ,savunma mesleğinin de önünü açacak temel etkenlerdir. Bugün savunma mesleği olarak yaşadığımız bir çok sorunun kaynağı da Türkiye’nin gün geçtikçe demokrasiden uzaklaşmasıdır. Örneğin ,bir gecede çıkarılan ve üstelik yargı denetimi AYM tarafından dahi yapılmayan/yapılamayan KHK’lerle 125 bin civarında insan işinden gücünden edilmiş, haklarında takipsizlik kararı verilenler dahi bu süreçten aynı şekilde nasiplerini almışlardır.Bunların tazminat ve işe iadeleri şu an fiilen mümkün olmadığı gibi zaten ağır işleyen yargı sürecinde en iyi ihtimalle süreç 10 yılı bulabilecektir.Peki yıllar sonra gelen adaletin sizce nasıl bir anlamı olacaktır?Yıllar sonra gelen “pardonun” nasıl bir önemi olacaktır?ÖZEKŞİ İFADEYE ÇAĞRILDIBugün maalesef yargı vatandaşlara yaşattığı korku ve gözdağı ile siyasi iktidarın silahı haline getirilmiştir.Daha dün, iktidar değilken 367 krizini yaşayanlar ,o zamanki bürokratik yapıyı toplum mühendisliğine soyunmakla suçlayanlar ,bugün aynı süreci düşman gördüğü diğerlerine yaşatmayı tercih etmektedir.Yani kötüyü emsal almakta sakınca görmemektedirler. Peki bunu nasıl yapıyorlar? Gaziantep Barosu Başkanı olarak sadece bana gelen veya ulaşabildiğim bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Köşe yazılarını takip ettiğim Gaziantep 27 gazetesi yazarı Ökkeş Özekşi , geçen hafta pazartesi günkü yazısında yanı başımızda cereyan eden , “İdlip’teki olaylardan bahsederek şehrin güvenlik sorununu” dile getiriyor.Ertesi gün savcılık talimatıyla Emniyet tarafından ifadeye çağrılıyor.NEDEN HEMEN İFADEYE ÇAĞRILIYOR?Gaziantep Barosu üyesi genç bir meslektaşım Av.Tuğba Abacı, geçtiğimiz aylarda Suriye’li bir grup tarafından öldürülen gencin tesadüf duruşmasına şahit oluyor ve kamuoyunun ilgisizliğine işaret etmek maksadıyla “ Suriyelileri 10 tane avukat savunuyor, ölen genci ise sadece 1 avukat temsil ediyor” şeklinde bir tweet atıyor, ertesi gün hop savcılık talimatıyla ifadeye çağrılıyor. Yine Gaziantep Barosu üyesi Av.Mesut Karavelioğlu ekonomiyle ilgili siyasi iktidarı eleştiren bir facebook paylaşımı yüzünden hemen ifadeye çağrılıyor. Yukarıdaki örnekler gibi, size bana ulaşan onlarca şikayet sayabilirim.Bunlar tamamıyla rastlantısal diyorsanız , zaten diyecek bir şey bulamıyorum.KRAL ÇIPLAKBu sokaklarda kamu görevlisi olan kolluk tarafından Avukatlara uygulanan sistematik işkence olayları ,bir de yargılama ve soruşturma süreçlerinde sırf hakim yada savcıyla duruşmada tartıştığı için, hakim talimatıyla “duruşma düzenini bozduğu” gerekçesiyle özel güvenlik yada kolluk tarafından sürüklenerek salon dışına atılan maalesef onlarca olay gerçekleşmiştir. İsyanımız bu adaletsizliğedir. İsyanımız bu çifte standartlaradır.İsyanımız yargı ayakları arasındaki bu eşitsizliğedir. Evet! Biz kimseyi kandırmadan aslolan gerçeği, sadece gerçeği “Kral Çıplak” demeyi tercih ediyoruz. Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” Haber Merkezi