Alevi Kültür Dernekleri Gaziantep Şubesi Kadın Kollarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Yeter Eyyupoğlu Mart Dünya Kadınlar Günü olması nedeniyle düzenlediği toplantı nedeniyle bir açıklama yaptı. Eyyupoğlu yaptığı açıklamada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e bu güzel günü kendileriyle paylaştıkları için teşekkür ederek dünyada kanının ve kadın haklarının önemine vurgu yaparak, “Kadına saygı da, saygısızlık da ailede öğrenilir. Yaşamda ilk öğretmen kadındır, anadır. Kadınlar insan dünyasının bir diğer yarısıdır. Dünyanın bir yarısı erkek, diğer yarısı kadındır klasik bir söz vardır. ’Hayatta her başarılı erkeğin arkasında bir kadın olur’ denir. Başarı bir ekip işi. Başarmak için önce eğitim şart.Tahsil demiyorum, eğitimden söz ediyorum. Kişinin ilk öğretmeni anasıdır. Yani kadındır. Zor durumda kalındığında çocuğun ilk yardım çığlığı hep 'anne' olmuştur. Kadın haklarını toplumun daha iyiye gitmesi için savunuyoruz. Ama her nasılsa iyisinin de, kötüsünün de faturası kadına çıkıyor. Barış deyince de daha çok, kadın akla geliyor. Adaletin simgesi olan adalet heykelinde her bir elinde terazi tutan figürün sembolü de kadındır. Farklı milletlere, dine ve mezhebe mensup insanların birlikte huzur ve mutluluk içinde yaşadığı ortamı sağlayanlarda kadınlardır. Erkek öfke yüklüdür, kadın yürek doludur. Yüreği ise yufka yüreklidir. 8 Mart dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri bir gündür. Kadın adam olmadan önce insan olabilmenin en temel unsurudur. Cumhuriyet ile kazanılmış haklar ve özgürlüklerle birlikte yaşamın her alanında başarıyla yer almış kadınlarımızın Dünya Kadınlar gününü kutluyorum” dedi.
“Bu gönül sofrasında birlikteyiz”
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yaptığı konuşmada Devletin farklılıkları, inançları, yaşam tarzlarını korumak için var olduğunu ifade ederek, devletin meşruiyetinin de gerekçesinin farklılıkları bir arada tutmak olduğunu vurguladı. Sorunlarla mücadele etmenin her bireyin görevi olduğunu belirten Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Toplumun her kesiminde kadın hakları bağlamında böyle bir bilincin olması ve oluşan sorunlarla mücadele edilmesi her bireyin vazifedir. Esasen kadınların toplumsal hayatta, hayatın her kademesinde siyasi temsilden tutun, eşit bir şekilde kadın bizim için her anlamda yaşamın en güzelidir. Bu konuda alınması gereken mesafeler var. Ve bunu söylerken kadınlara verilen haklar bir lütuf olarak asla görülmemelidir. Kadınlar varlığından kaynaklı olarak haklara sahiptir.Hiçbir şekilde özellikle erkekleri arkasında olduğu için ya da bir takım ifa edildiği için değil kadın kadın olduğu için bu haklara sahiptir ve arkasında erkek olduğu için değil arkasında ufuk olduğu için, adalet olduğu için bu haklara sahiptir. Ve hukukun gereği, adaletin gereği de bu hakları da genişletmektir Bizler bu anlamda Türkiye’de çok önemli mesafeler katlettik Yılmaz Demirdelen bey de anlattı Bugün aramızda bu ülkenin Kurucu Aile Bakanı Fatma Şahin hanımefendi var. Ve Gaziantep’li bir Büyükşehir Belediye Başkanı kadın olarak kimsenin aklına gelmezdi. Ama hep beraber gördük görüyoruz, toplumun her kesiminde, siyasal katılımda nerede olursa olsun kadınların varlığı ve gücünün etkisi inanmasıdır.Elbette bu hepimizin temel yaklaşımıdır. Umarım kadınlar günü vesilesiyle sadece bir gün değil, hayatımızın her anında, her gününde kadınların kendi ayakları üzerinde hakları olan alanlarda daha geniş haklara sahip olmasını temenni ediyoruz. Çok değerli hazirun gerçekten çok güzel bir gönül sofrasında birlikteyiz. Türkiye’nin Esasen en büyük gücü farklılıklarımızla birlikte bir arada olmaktır. Vahdet bizim için en büyük güzelliktir. Allah akıl vermiş; elbette aklı niçin veriyor; aklınızı kiraya vermeyin, düşünün herkes düşündükçe farklı şeyler elbette düşünüyoruz ve yaklaşımlarımız farklı oluyor Çoğulculuk demokrasi farklılıklarla beraber bir birey olmaktır. Devletin görevleri de bu farklılıkları korumaktır. Hiç bir anlayış, devlet, adalet, hukuk benim gibi düşüneceksin, benim gibi ifade diyeceksin, benim gibi yaşayacaksın demez; bu faşizm olur. Nasıl istersen öyle düşüneceksin, nasıl istersen öyle ifade edeceksin, nasıl istersen öyle yaşayacaksın.Hukuk devleti insanlara şablon çizemez. İnsanlar istediği gibi davranır, istediği gibi yaşar. Devlet ise baş üstüne der. Bu alandaki engelleri kaldırır ve özgürlüklerini teminat altın alır. Bireyler nasıl isterse haklarını ve özgürlüklerini kullanabilir. Devlet bu inançları, yaşam tarzlarını korumak için vardır, devletin meşruiyetini budur. Bugün bizim en değerli Hacı Bektaşi Veli’mizin, Hacı Bayram Veli’lerimizin bize tarihten getirdiği değerlerimizi, hiçbir güç, hiçbir otorite bu zenginliklerimizi ortadan kaldıramaz. Bize düşen bu zenginlimizi hep beraber korumaktır. Zaten bizi millet yapma olgusu da bu zenginliklerimiz, farklılıklarımızdır. Herkes aynı şekilde olsa bizim işimize düşen de bunları korumaktır.Bugün Antep’te bunu hep beraber yaşıyoruz. Keşke Gaziantep’teki bu modeli hep beraber hep her yerde yapabilsek. Bu da insandan geçiyor, eğitimden geçiyor. Özgüvenle ancak sağlanabiliyor. Değerli arkadaşlar bugün cemevi ile ilgili projeyi keyifle izledik. Mimarlar Odası başkanımıza, emeği geçenlere, herkese çok teşekkür ediyoruz. Bu eseri görmüş olmak bizim için büyük bir memnuniyet. Gerçekten çok zorluk yaşadık, bu alan bir eğitim, okul yeri idi. Ama bakanımıza da ben söyledim o zaman “burası bir okul yeri ise cemevine zaten bir okuldur .Burası da benim okulumdur biz bunu istiyoruz, Gaziantep’e bu eseri kazandırmak istiyoruz” dedik.“Buradan doğru insanlar çıkacak, bu ülke için yetişmiş gençlerimiz olacak. Buradan ülkenin sevgisi, hoşgörüsü, saygısı çıkacak, güzellikler çıkacak Biz burayı alıp da imar değişikliği yapıp kaç kat çıkacak, ticari alan yapacak, AVM yapacak değiliz, Cemevi olacak. İnsanlar toplanacak birbirini görecek. Sevgi, hoşgörü olacak Gaziantep’te. Biz bunu istiyoruz” diye bakanlarımıza bunu söyledik. Sağ olsunlar bakanlarımız ve Cumhurbaşkanımızın desteği ile bugün bu eseri gördük. Ve Gaziantep için çok güzel bir eser haline gelecek. Biz Alevisi ,sünnisi ile Kürdüyle ile beraberiz . Sazıyla, sözüyle Türküsü ile şarkısıyla bu zenginlikler hepimizin ortak yönüdür. Bu zenginlikleri hep beraber koruyacağız. farklılıklarla beraber güzeliz. Bu farklılıkları, güzellikleri İnşallah hep birlikte koruyacağız. Bizler de hükümet olarak, büyükşehir belediye başkanımız, yerel yönetim olarak ne sorun varsa bunu beraber yapacağız. O ki Gaziantep’te beraber yaşıyoruz.82 milyon tüm Türkiye’de; 2 milyon Gaziantep’te yaşıyoruz. Hepimiz eşitiz, birimiz bir öncesinden bir sonrasına farkımız yoktur. Hepimiz vergimizi veriyoruz, hepimiz bu ülkede her türlü kültürel imkanlardan faydalanacağız. Bunu korunması, geliştirmesi hepimizin görevidir. Bu tesisin olmasından dolayı çok keyif aldım, bu eserin ortaya çıkmasında çok büyük bir memnuniyet duydum. Bu duygu ve düşünce ile tekrar kadınlar gününüzü kutluyorum de inşallah bu güzel tesisin en kısa zamanda bu vesileyle Gaziantep’e kazandığımızda ve gençlerimizin Gaziantep’li hemşerimizin istifade etmesini büyük bir heyecanla bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Valisi Davut Gül ise yaptığı konuşmada; bir olmanın, farklılıkların zenginliğe dönüşmesinin bir kalkınma modeli olduğunu vurguladı.
“Bu toprakların, medeniyet topraklarının kadın medeniyetine ihtiyacı var”
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise yaptığı konuşmada ise, “Ne yazarsa yazsın hepimiz anneyiz, hepimiz kadınız, bizi biz yapan değerler de çok ortak düşüncemiz var. Partimiz, yaşam şeklimiz, inancımız ne olursa olsun 2 dakika sonra anne dili ile konuşuyoruz 2 dakika sonra kadın dili ile konuşuyoruz. Kendimize dair çok özel duygularımız var. Bu güzel bir etkinlikte kadının bir emek olduğunu, kadının bir yürek olduğunu, fedakarlık olduğunu, kadının duygusal zekasının vicdanı ile, sevgi ile, hayata bakışı ile aslında dünyaya ne kadar yürekli olduğunu yeniden görüyoruz. Geçmiş zamana baktığımız zaman savaşlar, gözyaşları en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. O yüzden savaşlar olmasını istemiyorsak, gözyaşı bitsin istiyorsak anne bakışına ihtiyacımız var.Bebeğimize bakar gibi dünyaya bakmamız lazım. Şehrimize bebeğimize bakar gibi bakmamız lazım. Bu bakış dünyaya yayıldığı zaman bütün sorunları nasıl çözeceğiz ve dünyayı nasıl inşa edeceğiz hakkında konuşacağız. Biz hazırız. Toplumun yarısının haklarıyız. Toplumun yarısının vicdanı ve kalkınmanın bir parçasıyız artık. Kadın meselesi duygusal mesele olmaktan çıkmıştır. Kadınların sadece kadınların sorunları konuşulduğu bir mesele olmaktan da çıkmıştır. Dünyayı analiz ettiğimiz zaman kadınlarla ve erkeklerle bir kalkınmaya dönüştürüldüğü zaman, her zaman dünyada söz sahibi olunmuştur O yüzden biz de bunun da bir kalkınma modeli olarak, ekonomik olarak görmediğimiz sürece yalnızca birbirimize ne kadar çok sevdiğimizi ve ne kadar önemli olduğunu konuşuruz; çayımızı içer gideriz Öyle bir dünya yok Biz büyük bir milletiz, hedefleri olan bir milletiz ve biraz önce Yılmaz başkanın da söylediği gibi bu toprakların, medeniyet topraklarının kadın medeniyetine ihtiyacı var.Bu dünkü bir medeniyet değildir. Özellikle İslam’ın doğuşuna baktığımız zaman çocukları diri diri gömülürken onların cennet annelerin altındadır denilen kadın devrimidir. Sadece kadınların hayatını tek tek incelediğimizde biz çok okuyan bir topluluğuz. O yüzden sizi çok tebrik ediyorum, okuduğunuz zaman, çoklu düşündüğünüz zaman, kimin ne dediğinin önemi yok. Doğruyu çok rahat yakalıyoruz. Çok büyük başarı hikayesi var ve kadınlar ile birlikte bir başarı hikayesi var. O günün şartlarında sadece kadınların hayat şartlarını inceleyin, kendi adımı taşıdığı Hz. Fatıma’nın hayatına bakın; Ali Şeriati kitabında diyor ki; eş dosttur annedir, ama sevgili Peygamberimiz onu tanımlarken Fatıma bir mücadeledir diyor.Hiç bir şey kendiliğinden olmadı o yüzden bizim mücadelemiz önemli. Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk’ün mecliste daha ilk kadın vekilleri yüzde 4,4 idi. Yine Yılmaz başkanımız söyledi; Kurtuluş Savaş’ında cephede kadınların müdahalesi hepsi birbirinden önemli. Biz hiç kimseyi kutuplaştırma, hiç kimseyi ötekileştirmemeliyiz. Hepsi bize ait. Anadolu budur, medeniyet budur. Buradan aldığımız güç ile geleceği, bu çocukları, bu evlatlarımızı daha güzel dünyada yaşatmak umuduyla bugün hep birlikteyiz. O yüzden Hacı Bayram Veli de bizim, Hacı Bektaşi Veli de bizim. Pir Sultan Abdal da bizim, Yunus Emre de bizim. Hepsi bizim. Biz gücümüzü birleştirip, yeni Yunus Emre’ler nasıl çıkartacağız, yeni Hacıbektaş Veliler nasıl çıkartacağız diye derdimiz bu olması lazım. Derdimiz bu birlikleri oluşturmak. Tam da burada biz bir Gaziantep modeli oluşturduk Çünkü İpekyolu bunu bize zaten getiriyor. Çok inançlı, birlikte iş yapmaya , ticaret yapmaya , ticaret yaptığın zaman bilmediğin tanımadığın insanlarla görüşmek; bugün bu masada oturmak.Hep ön yargılarla hareket ediyoruz; en büyük tehlikelidir dünya için. Ağrı Dağı’nı oynatmak kadar zordur kafadaki ön yargıları silmemiz. Ön yargıları silmemiz lazım. Hepimiz eşrefi mahlukatız, yaratılmışların en üstünü bu yüzden en büyük gücümüz budur. İşte Gaziantep modeli birlikte yaşam modelidir. Bugün havrası, kilisesi, camisi olan sayılı şehirlerden bir tanesiyiz. Atalarımız bunu başarmış yüzden İpekyolu Kalkınma yolu, kardeşlik yolu olmuş. Bizim derdimiz bir araya gelmek yerine, iş yapmak yerine “ acabalar “ ile uğraşıyoruz. Herkesin kendi kafasında bir acaba var. Benim kafamda hiçbir acaba yok. Ben medeniyet okullarından aldığım güçle bugün durduğum makamı, bu modeli nasıl geliştirebilirim diye bakıyorum. Başka hiç bir derdim yok ve bu konuda bizimle yol gidecek herkesle varız. Gideceğimiz çok yolumuz var. Bu çocuklara daha güzel bir dünya bırakmaktan başka bir derdimiz de yok.Cemevi yeri için Adalet Bakanıma çok teşekkür ediyorum Ankara mücadelesinde bizlere çok destek verdi ve bugün gelinen noktada emekleri var, Bu çok önemli bir takım çalışmasıdır. Ben inanıyorum ki; böyle güzel bir tasarım yok. Böyle bir kubbe bir yerde ben görmedim Bütün Türkiye’yi dolaştım acayip bir estetik var, acayip bir tasarım, başarılı tasarım. Türkiye’nin en güzeli olacak; zaten bize yakışan da bu. O yüzden birlikte olacağız. Cem ne demek birlikte bir araya gelmek demek; herkesle bir araya gelmek demek. Benim bir sözüm var; bir sevdam var diyen herkese bir araya gelmek. O yüzden burada güzel bir eseri hep beraber çıkartıyoruz hem de 8 Mart’ta bu güzel hafta bu güzelliği konuşmaktan bir başkan olarak çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum.Çocuklarımızı daha güzel bir dünya da daha güzel bir şehirde yaşasın diye tüm gücümüzü birleştirelim. Ne olur ön yargılarımıza müsaade etmeyelim. Birbirimizi Allah için sevelim; sevgi tohumu olalım. Hz Mevlana Ne diyor Barış kaçta başlar diyor Yunus Emre ne diyor Biz gelmedik kavga için diyor, dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldik diyor. O yüzden memleket işi Gönül İşi diyorum ve Gönül Belediyesinde gönlümüzü birbirimize sıcak tuttuğumuzda çok güzel sonuçlar olacağına inanıyorum” diye konuştu.