Şube Başkanı Ömer Parlakçı, uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin içinde bulunduğu koşullar dikkate alınmadığı için 2020 yılına kıyasla Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda büyük bir başarısızlık yaşandığı söyledi. Parlakçı, “YKS’ye giren 2,5 milyon adayın, çok uzun süre yüz yüze eğitimden ve okullarından uzak kalmalarına, akademik, sosyal ve psikolojik kayıplar yaşamalarına aldırış edilmeden, iki gün içinde yapılan oturumlarla ‘başarı’ göstermeleri beklenmiştir. Böyle bir sınav sisteminin her şeyden önce insani olmayan bir nitelik taşıdığı ve milyonlarca gencin üzerinde yoğun bir psikolojik baskı yarattığı ortadadır ve bu durum Sendikamız tarafından sürekli eleştirilmiş, birçok uyarı ve öneri yapılmıştır. MEB’in katılımcı olmayan ve dolayısıyla ortak akıldan uzak tutumu bu sonuçları ortaya çıkarmıştır. 2021 YKS’de sayısal adayların yüzde 58’inin; sözel adayların yüzde 40’ının; eşit ağırlık adaylarının ise yüzde 52’sinin 180 barajını aşamamış olması büyük bir sorundur.” dedi. SINAV MERKEZLİ EĞİTİM ANLAYIŞI TERKEDİLMELİ“Eğitim sürecinin bütün aşamalarında olduğu gibi, yükseköğretim alanında da eğitimin niteliği ve akademik yeterlilikler başta olmak üzere çok sayıda sorun bulunmaktadır” diyen Parlakçı, “ Yükseköğretim sisteminde yaşanan zorluklara ve eşitsizliklere rağmen, üniversiteden mezun olan gençlerimize iktidarın en somut vaadi ise ‘genç işsizliği’ olarak karşımıza çıkmaktadır. TÜİK verilerine göre üniversite mezunu her dört gençten birisinin işsiz olması, bu tespitimizi doğrulamaktadır. Türkiye’de gerek liselere, gerekse üniversiteye girişte tek sorunun merkezi sınavlar olmadığı, aksine sorunun daha köklü biçimde sınavlara odaklanmış olan eğitim sistemi olduğu ve bu konuda köklü değişikliklere gidilmeden kalıcı çözümlerin üretilemeyeceği ortadadır. Dolayısıyla ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak sınava endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması, öğrencilerimizin gerçekten nitelikli eğitim alması mümkün değildir.” HABER MERKEZİ