“Ne kadar özgürlük, o kadar başarı” tezi çöktü

Açık lise uygulamasının paralel olarak 70’li yıllarda açık evlilik şeklinde uygulandığını, iki tarafın da evli olmasına karşın sevgilisi olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu yaklaşımlarda yani açık evlilik ve açık sınıf politikalarında bir çocuğun disiplinli olmayı istemedikçe o çocuğun disiplinli olmadığı anlaşıldı. Çocuk gelişimi alanında yaptığı çalışmalarla bilinen İsviçreli psikolog Jean Piaget’in bir tezi vardı: “Ne kadar özgürlük o kadar başarı.” Yok öyle bir şey. Özgürlük ve sorumluluk dengesi lazım. İçinde sevgi olan disiplin olacak. İçinde sevgi olan disiplin çocuğu hayata hazırlar.” diye konuştu. Bağımlılık salgını tesadüf değil…

İç disiplini olmayan bir kimsenin zevk tuzaklarına kolayca düştüğünü belirten Tarhan, “Zevk tuzaklarından en önemlisi ise maddedir. Şu anda bütün dünyada, gelişmiş ülkelerde özellikle bağımlılığın salgın derecesinde olması bir tesadüf değildir. Amerika’da düzenlenen kongrelerde 100 tane bildiri varsa 60-70’i bağımlılıkla ilgili. Bağımlılık o kadar yaygın ki artık bütün psikiyatri camiası bağımlılığa çare arıyor.” şeklinde konuştu.

“Ben oturuyorum ama içim oturmuyor…”

Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin de bağımlılıkla ilgisi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çünkü bu kişiler dürtü kontrolü yapamıyorlar. Birincisi, dikkat ve odaklanma sorunları var. Mesela 4 yaşında bir kız çocuğu ile ilgili bir örnek var. Hiperaktivite diye öğretmeni veyahut da psikolog ödev veriyor. Çok hareketli bir çocuk, her şeyi çok karıştırıyor ve yerinde duramıyor. ‘4 dakika oturma cezası verin’ diyorlar. Annesi 4 dakika boyunca oturmasını istiyor. Çocuk oturuyor. ‘Anne ben oturuyorum ama içim oturmuyor. Ceza oluyor mu?’ diyor çocuk. İçi kıpır kıpır çocuğun.” dedi.

Erişkinlerde ‘içten acelecilik’ şeklinde görülüyorBenzer durumun erişkinlerde de görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Erişkinlerde bu ‘içten acelecilik’ diye geçiyor. Erişkinlerde dıştan acelecilik pek yoktur. İçten vardır. Kıpır kıpırdırlar ama dışarı pek belli etmezler. Büyüdükçe olgunlaştıkları için içten acelecidirler.” dedi.
Hiperaktivite tanısı için birçok test uygulanıyor

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun çocuklarda görülme sıklığının % 5-7 olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Overdose hipnoz dediğimiz aşırı tanı alıyor yani birçok meslektaşım her gelene hemen hiperaktivite tanısı koyuyor. Hâlbuki hiperaktivite tanısı bir kere görüşmeyle koyulmaz ki. Çocuk evde nasıl, okulda nasıl? Yaş grup öğretmen bilgi formunu alıyoruz. Birçok dikkat testleri yapılıyor. Çocuğun ya da kişinin hem dikkatini ölçüyor hem de zamanlaması ölçülüyor. Yani zaman yönetimi nasıl? Zamanı iyi kullanıyor mu? Aceleci mi? Sabırsız mı? Bunu belirlemeye çalışıyor.” dedi.Karmaşık ve amaçsız hareketllilik dikkat eksikliği belirtisiSözkonusu testlerle bir yandan da kişide çeşitli davranış bozuklukları olup olmadığının tespitine çalışıldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sonunu düşünmeden hareket etme, devamlı aklına ilk gelen şeyi yapma, son duyduğuna inanma şeklinde davranışları araştırılır. Erişkin hiperaktiviteleri de vardır. Bunları yaparlar. Burada hareketliliği şuradan ayırıyoruz; karmaşık ve amaçsız hareketlilik olursa dikkat eksikliği oluyor. Fakat amaca yönelik hareket olursa o normal değerlendiriliyor. Örneğin çocuk amaçsız sınıfta sıralar arasında dolaşıyor. Arkadaşlarına silgi fırlatıyor, çok konuşuyor, herkese müdahale ediyor ve gürültücü. Bu hiperaktivite olarak değerlendirilebilir.” şeklinde konuştu.