Okuyucumuzun evladı kimyasal madde kullanıyor. Bu yüzden bağımlı evladını Amatem’e yatıran annesi, bir süre sonra oğlunun Amatem’den kaçtığını ve tedavisinin yarıda kaldığını belirterek yardım istiyor. TCK ( Türk Ceza Kanununda) tedavi zorunlu değil. Bu konuda aileler oldukça sorun yaşıyorlar. Şöyle ki, tedaviye yanaşmayan birey kullanım yoksunluğundan dolayı bir süre sonra evde zorbalığa varan davranışlar sergiliyor. Başta anne ve babası olmak üzere kardeşlerine, komşularına ve akrabalarına da madde temini için baskı, şiddet ya da zorba davranışlar içine girebiliyor. Bağımlıların bir çoğu ruhsal olarak örselenmiş durumda. Profesyonel destek alınması şart. Bu konuda yasaların yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Gerekirse zorla tedavi yöntemlerinin uygulanması ailelerin tek isteği. Amacımız bize e posta gönderen yüzlerce ailenin sesine ses olmakUnutulmamalıdır ki, Alkol ve madde bağımlılığı beraberinde birçok psikolojik problemi de getiriyor. Depresyon, intihar riski, kaygı, panik atak, uyku sorunları, ruhsal travma, dikkat eksikliği, hiperaktivite, düşünmeden hareket etmek, öfke kontrol problemi, kendine zarar verme davranışları; alkol ve madde kullanımına eşlik eden en yaygın problemlerdir. Bağımlı kişiler, genellikle sorunlarıyla baş etme yöntemi olarak alkol veya maddeyi kullanmaya başlamışlardır. Kişinin bağımlılığı ve yaşadığı psikolojik problemler kısır döngüye girer. Kişi alkol ve madde kullandığı için problem yaşamaya başlar ama bir yandan da bu problemleri yaşadığı için de kullanmaya devam eder. Çoğu zaman kişiler madde ya da alkolün kendilerine iyi geldiğini, sıkıntılarını azalttığın düşünerek kullanmaya başlar ve devam ederler. Ama kısa bir süre kendilerini iyi hissetmelerini sağlasa bile bir süre sonra bu etkisi geçer ve kişinin problemlerine bir problem daha eklenmiş olur. Tedavide bu kısır döngünün bir yerden kırılması gerekmektedir. Kişiye yaşadığı ya da yaşayabileceği problemler hakkında bilgilendirme yapılır, bunların arasındaki döngü anlatılır. Örneğin, depresyon kişide alkol ve madde kullanımı artırır çünkü kişi kendini daha iyi hissetmek için içer ya da depresyonda olduğu için kendini denetlemesi daha da zorlaşır ve kullanımını kontrol edemez. Öte yandan, alkol ve madde kullanımı depresyonu artırır çünkü alkol ve madde ilk süreçlerde kişiye kendini iyi hissettirse de zamanla depresyonu tetikler ve antidepresan ilaçların etkisini azaltır. Bu kısır döngü bu şekilde devam eder. Bunun kişiye aktarılması ve bu süreçte alkol ve madde kullanımının sıkıntıları ile baş etmek için doğru çözüm yolu olmadığını görmesinin sağlanması önemlidir. Kişiye doğru baş etme yöntemleri öğretmek de tedavinin bir parçasıdır. Bu nedenle bağımlı kişinin tedavisinde psikolojik desteğin önemi çok büyüktür.Bunun yanı sıra psikolojik desteğin önemi, alkol ya da maddeyi bıraktıktan sonra tekrar kullanmayı önleme sürecinde de gereklidir. Bağımlılık, düzelir ama tamamen iyileşmez.