"Asi'nin kıyısında bir ahşap evde doğurdum seni" derdi annem. Irmaklara düşkünlüğüm ve kendi çapında bir 'asi' oluşum, bundandır herhalde. Ve göbekbağım hala üzerimde: Doğduğum toprağa aşkla bağlanışım da bundan olmalı... Yaşam serüvenini anlatmaya bu sözcüklerle koyuluyordu Burhan Günel. Bense başka bir alemde, başka bir zamanda yeni bir başangıç olan ölüm için bir yazı kaleme alıyorum onun için. Doğu Perinçek'in "Aydınlık"taki yazısına iliştirdiği (25 Aralık 2012) küçük başsağlığı ilanıyla işitiyorum, aramızdan bir yıldız gibi kayışını. Yıllarca birbirimizi takip ettik sessizce. "Karşı Edebiyat"tan başlayıp adını anımsayamadığım sayısız dergiye, kitaplara, imza günlerine ve dahi çeşitli etkinliklere varıncaya kadar uzayıp giden bir serüven. Uzun yıllara varan bildikliğe ve tanışıklığa rağmen Toplumcu Demokratik Parti (TDP) adına görüşmek ve partinin Gaziantep ayağını oluşturmak üzere gelişiyle ilk kez yüzyüze olmuştuk. Dr. Sema Pişkinsüt'ün tarafıma gönderdiği bu özel ulakla uzun ve derinlemesine siyasal tartışmalarımızın sonunda, bu usta edebiyatçı, ancak acemi siyasetçiyi elleri boş göndermiştim gerisin geri. Ne de olsa önceden verilmiş söz ve ilkeler hatırdan daha önemliydi benim için. "Ökse" adlı ilk romanı 1972'de yayınlandı. Daha sonra öyküleri, şiirleri, romanları, deneme ve çocuk kitaplarıyla sürekli üreten bir yazar oldu. Kültür Bakanlığı Çocuk Ödülleri Başarı Ödülü (1979), Türk Dil Kurumu öykü ödülü (1981), bir üçüncülük ve birde birincilikle Mehmet Ali Yalçın Roman Ödülünü 1981 ve 1982 yılında kazandı. Nevzat Üstün Öykü Başarı Ödülü (1983) Ömer Seyfettin Öykü Ödülü (1994) Üç kez ise Yunus Nadi Roman Ödülü (1997, 2000, 2005) ve Truva Kültür Sanat Ödülleri/Yılın Edebiyatçısı Ödülü (2005) kazandı. Edebiyat alanındaki ürünlerinin dışında, çeşitli formatlarda 800 bölümü aşkın radyo oyunu TRT radyolarında seslendirildi ve yayınlandı. 90'lı yılların başlarından beri resim eleştirileri ve sergi yazılarıyla tahlillerde bulundu. 21 Aralık 2012 tarihinde kaybettiğimiz Türkçemizin bu asi ve bilge delikanlısıyla son birlikteliğimiz Gaziantep'te Suriye, Türkiye ve İranlı yazarların katılımıyla yapılan "1. Kardeş Edebiyatlar Buluşması'nda oldu. Bu Uluslararası Buluşma'ya sunduğum bildirgeyi ilk tebrik edenlerdendi. Güngör Gençay'ın acısı henüz küllenmeden, Burhan Günel'in bize yaşattığı hüzün iklimiyle bir kez daha sarsıldık. Gökyüzü yatağı, yıldızlar yorganı olsun.