Son dönemlerde inişli çıkışlı bir performans gösteren Gaziantep FK, son dönemin en formda takımı olan Trabzon ile karşılaştı Cumartesi günü. İyi oynadığı, kıran kırana geçen maçta, tek golle yenildi ama açıkçası oyunun karşılığını alamamış oldu. Trabzon, Abdullah Avcı geldikten sonra 'sabırlı oyun'la topa hükmeden bir oyun yapısı, zor gol yiyen ve takım savunmasını iyi yapan bir ekip görüntüsündeydi. Devre arası transferleri ile de önemli takviyeler yaptı. Özellikle Berat ve Bakasetas direkt olarak Trabzon'un oyununa ciddi anlamda pozitif etki yapmıştı. Gaziantep FK tarafında ise, önceki dönemdeki başarının kilit isimleri sakatlık nedeniyle olmayınca son dönemde zorluklar çekiliyordu. Örneğin, Kana Bıyık'ın olmayışı defans hattındaki tüm kurguyu ve istikrarı bozuyordu. Dicko'nun yokluğu da aynı şekilde hızlı hücumlar için önemli bir eksiklik yaratıyordu. Bu eksiklere bir de Muhammet ve Maxim'in performans düşüşü eklenince, Şahinler'in sahada verdiği mücadelenin karşılığının skor olarak alınamadığı bir periyot getirmiş oldu.İlk yarıda Trabzon 4-2-3-1 sistemiyle sahaya çıkarken Gaziantep yine 5'li savunma yaptı. Sa Pinto, forvet tercihini çift santrafor şeklinde kullanmayıp Muhammet'i tek bırakınca orta sahada 4'lü bir diziliş oluşturdu. Merkezi Rashid ve Jefferson ile kapatıp, Maxim ve Mirallas ile ofansif orta saha kurgusu düşünen Sa Pinto, 5-3-2 sisteminden 5-4-1 sistemine geçiş yaptı. Bu sistemi zorluk derecesi yüksek maçlarda kullanıyor. Böylelikle B planını, savunma merkezinin önünde çift ön libero kullanarak kapatma şeklinde kuruluyor. Bunda, sezon başından beri çok fazla yük binen Maxim'i biraz olsun ofansif kullanıp, defansa çok koşturmama düşüncesi olduğunu tahmin ediyorum ve doğru buluyorum. Bu bilgiler ışığında ilk yarıda deyim yerindeyse kıran kırana bir maç oldu. Abdullah Avcı'nın sabırlı oyununa karşılık, Gaziantep'in 'doğru pozisyon al, rakibi karşıla, hızlı çıkış yap' taktiği kıyasıya çarpıştı. Oyuncular, ciddi şekilde üst düzey performans gösterdi. Karşılıklı birer net pozisyon bulan takımlar, golü bulamayınca devreye beraberlikle gidildi.İkinci yarıda da bu oyun gole kadar devam etti. Gaziantep, savunması maç boyunca sadece 67.dk'da tam anlamıyla pozisyon alamadı. Bakasetas, Nwakaeme, Flavio 3lüsü öyle hızlı oynadı ki, 2 kez topla tekte oynamaları ve sonucunda kale önünde Bakasetas'la buluşturmaları sonucunda, bu dakikada derslik bir gol buldular. Abdullah Avcı'nın golden çok, golün hazırlanış şekline sevindiği her halinden belliydi zira sürekli 'aferin, aferin' diye bağırdığını gördük. Golden sonra Gaziantep'in oyuna ağırlığını koyduğu, hücum yaptığı, zorladığı bir maç oldu. Bu durumun ofansif anlamda yetmediğini gören Sa Pinto, oyunun son bölümünde C planına geçiş yaptı. Oğuz'u çıkarıp 4'lü savunmaya geçti, Kenan'ı sahaya sürerek çift santraforla rakibi tehdit etti. Trabzon tarafı ise, Gaziantep'in iştahlı, sert, sıkı oyununa aynı şiddette savunmayla karşılık verdi. Topu, tehlikeli bölgeye indiren, rakibinden daha fazla şut atan, daha fazla orta yapan, 2.yarının büyük bölümünde 3.bölgede oynayan Şahinler, golü bir türlü bulamadı.Trabzon deplasmanında en 1 puanı hakeden ama yenilmekten kurtulamayan kırmızı siyahlı ekip, 'toparlanmış, ne yaptığını bilen, ne oynadığını bilen, rakibini ve rakibinin etkili oyuncularını iyi analiz etmiş ve iyi hazırlanmış bir takım' görüntüsü verdi. Gaziantep böyle oynarsa ligi ilk 5te bitirmemesi için hiçbir neden yok. Yalnızca anahtar rolü üstlenecek oyuncuların performansının düşüklüğü soru işareti. Zira anahtar olmayınca kapıyı ne kadar zorlasanız da açamıyorsunuz. Trabzon maçı da bunun örneği oldu. Teknik ekip, bunu çözmek için mutlaka gereken çabayı gösteriyordur. Maxim, Muhammet ve Dicko'nun formda olduğu bir Gaziantep'in bu ligde yenemeyeceği bir takım yok. Bütün iş 'Anahtar'da.