Eyüpspor, Beşiktaş son darbeyi de Kayserispor’a vurduk. Eyüpspor maçını anımsayan, beraberliğe razı olmayan, rakip mağlup olunca Teknik kadrosundan tutta, takım kaptanına kadar adeta çıldırdılar, mağlubiyeti hazmedemediler. 

Beşiktaş maçını anlatmaya gerek yok.. Spor kamuoyu Gaziantep FK’yı alkışlarken, futboluda vitrin yaptı ve aman nazar değmesin diyoruz. 

Tebrikler bizim takım.. 

Ayağınıza, yüreğinize sağlık sözümüz Kayserispor maçı bitimi ile devam etti. Bravo bizim çocuklar. 

Kaleci Burak’tan tutta sol açığa kadar bitmedi övgü sözlerimiz. Oyuna sonradan girenlerde aynı duygularımız içinde. Son yılların en başarılı en mutlu Gaziantep FK için sevinç yumağı olduk adeta. Ve sırada Kayserispor vardı. Rakibin durumu, futbolcularımızı rehavete düşürürdü sorusu kafalarımızda kurgu oluşturmuştu. Ama Gaziantep FK rakibinin kim olduğunun hesabını yapmadı, kendi oyununu disiplin içinde oynayıp kazanmasını bildi. Bir gol, üç puan, kaçan pozisyonları ve kalecimiz Burak’ın geçit vermediği, gol posizyonlarını izlerken işte takım bu dedirtti. Bizim takım bu böyle olmasını beklerdik sabrı ile ulaşıldı bu başarılara. 

İnişli çıkışı yolculuk oldu, kötümser de olmadık değil ancak teknik kadro ve futbolcularımız azmi ile puanlarını yükseltirken hedef içinde yeni ufuklar belirlendi. 

Maça dönelim..

İlk yarısı iki takım içinde temkinli yaklaşımını oyuna yansıttılar, kaza golüne teslim olmak istemediler. İlk yarıda oyun adeta beraberlik için oynanıyor izlenimi veriyordu. 

İkinci yarıda Selçuk İnan hamlelere hemen başları Ogün ve Sorescu’yu sahaya sürdü. Tempoyu arttıran Gaziantep FK oyunda ağırlığını hissettirdi. 52. Dakikada Okereke rakip savunmanın hatasını affetmedi, maçın altın golünü attı. 

Rakip risk almaya başladı ama futbolcularımız ikinci golden çok, skoruda korumak için direncini hiç kaybetmedi. Rakip beraberlik için şuursuz baskı kursada Gaziantep FK akıl içinde mücadelesini hakemin bitiş düdüğüne kadar sürdürdü. 

Ve tek golle haklı bir galibiyet daha alıp, yeni bir halka daha eklemiş oldu.