Ons altın bugün 4 bin 420 dolara kadar yükselerek rekor kırdı. Böylece altın, yıl içinde 51’inci kez tarihi zirvesini yenilemiş oldu.
Bu yıla 2 bin 620 dolardan başlayan ons altın, jeopolitik gelişmeler, ABD yönetiminin uyguladığı tarifeler ve küresel siyasi belirsizliklerin etkisiyle alış ağırlıklı bir seyir izledi. ABD’de hükümetin kapanmasına yönelik endişelerin de eklenmesiyle yükseliş ivmesi daha da hız kazandı.
Fed beklentisi altını zirveye taşıdı
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de Fed’in faiz oranlarında yeni indirimlere gideceğine işaret eden ekonomik veriler, altın fiyatlarını yukarı taşıdı. Güne pozitif başlayan ons altın, ilk kez 4 bin 400 dolar seviyesini aşarak 4 bin 420,3 dolara çıktı.
Yıl başından bu yana ons altın yüzde 68, yani 1.800 doların üzerinde değer kazandı.
Enflasyon ve istihdam verileri etkili oldu
Analistler, Fed’in enflasyon hedefinin yüzde 2 olduğunu hatırlatarak, merkez bankasının fiyat istikrarı ve tam istihdam olmak üzere ikili bir görevi bulunduğuna dikkat çekti. Son açıklanan ABD iş gücü piyasası verilerinin iş piyasasında soğumaya işaret ettiğini belirten analistler, kasım ayında yıllık enflasyonun yüzde 2,7 ile beklentilerin altında kaldığını vurguladı.
Jeopolitik riskler güvenli liman talebini artırdı
ABD hükümetinin Venezuela tankerlerine ambargo uygulamasının ardından iki ülke arasındaki gerilimin tırmandığını hatırlatan analistler, bu tür jeopolitik risklerin altın fiyatlarını desteklediğini belirtti. Dolar endeksindeki kısmi zayıflama ve merkez bankalarının altın alımlarının da yükselişte etkili olduğu kaydedildi.
Gümüş yükselişte altını geride bıraktı
Altın fiyatlarındaki yükselişle paralel olarak gümüş fiyatlarında da dikkat çekici artış yaşandı. Spot piyasada ons başına 69,45 dolara yükselen gümüş, yılbaşından bu yana yüzde 135 artış göstererek altının performansını geride bıraktı.
Faiz, dolar ve tahvil ilişkisi değişiyor
Altın, geleneksel olarak faiz indirimlerinden olumlu etkileniyor. Yüksek faiz ortamında devlet tahvilleri gibi getirili varlıklar daha cazip hale gelirken, faizlerin düşmesiyle altına yönelim artıyor. Ancak analistler, son üç yılda tahvil getirileri ile altın fiyatı arasındaki negatif korelasyonun önemli ölçüde zayıfladığına dikkat çekiyor.
Bunun nedenleri arasında ABD, Japonya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde artan borç seviyeleri nedeniyle devlet tahvillerine duyulan güvenin azalması gösteriliyor. Ayrıca Donald Trump’ın, yüksek bütçe açığını finanse edebilmek için düşük faiz politikasını savunarak Fed’e baskı yapmasının da dolara olan güveni zayıflattığı ifade ediliyor.
Yatırımcılar altın ve gümüşe yöneldi
Dolar ve ABD’nin finansal istikrarına yönelik güven kaybı nedeniyle birçok yatırımcı, bu yıl portföylerini yeniden yapılandırarak altın ve gümüş yatırımlarını artırdı. Analistler, küresel belirsizlikler sürdükçe değerli metallere olan talebin güçlü kalabileceğini belirtiyor.
