Bu durumun yalnızca bir “çocukça şaka” ya da “ufak tefek çekişme” değildir; aksine uzun vadede özgüven kaybına, sosyal kaygıya, akademik başarısızlığa ve ruhsal sorunlara zemin hazırlayabileceğini belirten Uzm. Psikolog Turan, şöyle devam etti: “Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde, okulda, mahallede, parkta ya da sanal ortamda kurulan arkadaşlıklar gelişimin, paylaşımın ve öğrenmenin en önemli alanlarından biridir. Ancak bu sosyal alanların gölgesinde, çoğu zaman fark edilmeyen bir sorun sessizce varlığını sürdürür: Akran zorbalığı. Bu durum yalnızca zorbalığa maruz kalan çocukları değil, içinde bulundukları tüm sosyal çevreyi etkileyen görünmez bir tehdittir.”

FARKLI BİÇİMLERDE ORTAYA ÇIKAR

Gaziantep’e grip aşısı geldi
Gaziantep’e grip aşısı geldi
İçeriği Görüntüle

“Zorbalık yalnızca okulda değil, mahalle oyunlarında, parkta, arkadaş gruplarında veya sosyal medya aracılığıyla da farklı biçimlerde ortaya çıkabilir” diyen Uzm. Psikolog Turan, bu durumları şöyle sıraladı: Okul öncesi dönemde, oyuncak paylaşmama, dışlama ya da fiziksel itme-çekme gibi davranışlar gözlenebilir. İlkokul çağında, lakap takma, alay etme, gruptan dışlama, sözel ve sosyal zorbalıklar öne çıkar. Ergenlik döneminde ise sosyal medya üzerinden tehdit, dedikodu yayma, mesajlaşma gruplarında dışlama veya sanal alanda küçük düşürme gibi dijital zorbalık yaygınlaşır. Mahalle ve oyun arkadaşlıklarında ise “bizden değilsin” diyerek dışlama, gruba almama, oyunlarda sürekli hedef gösterme gibi davranışlar görülür.”