Kurbanın yaşadığı sıkıntıyı göstermesi zorba davranışı pekiştiriyorGenel olarak zorba olanların empatik eğilimlerinin diğerlerinden daha düşük olduğunun varsayıldığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Bu nedenle de zorbaların çok az vicdan azabı yaşadıkları ile ilgili bilgiler genelde yer almaktadır. Ancak ileri sürülen bu varsayımı doğrulamak için yapılan araştırmaların, sonuçlarının tutarlı olmadığı görülmektedir. Yapılan bazı çalışmalar zorbaların, sosyal yeterliklerinin son derece fazla olduğunu ve zorbaların, diğerlerinin düşüncelerini manipüle edebilme ve anlama becerisine sahip olduğunu belirtmektedir. Nitekim yapılan bazı çalışmalar da kurbanın yaşadığı sıkıntıyı göstermesinin zorbanın davranışlarının daha çabuk pekişmesine neden olduğu yönündedir.” dedi.Zorbalık 5 ayrı türde incelenebilirBu zorba karekterindeki araştırmalarda ortaya çıkan farklılıkların akran zorbalığınını 5 temel kuramsal yaklaşımla ele alınması gerektiğine sebep olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, zorbalığın 5 ayrı türde incelenebileceğini belirterek şunları söyledi: Öğrenciler arasındaki bireysel farkların bir sonucu olarak zorbalık: Bu görüşe göre zorbalık fiziksel ve/veya psikolojik güçleri farklı öğrencilerin karşılaşması sonucu ortaya çıkar. Güçlü olan zayıf olanın üzerine baskı uygulama güdüsü ile davranışa geçer. Gelişimsel bir süreç olarak zorbalık: Bu görüşe göre zorbalık erken çocuklukta, diğerlerinin yanında kendi varlığını gösterebilmek ve sosyal baskınlık kurabilmek amacıyla başlar. Örneğin; kendisinden güçsüz olana vurur, tekme atar. Bu durum evrim kuramıyla da uyumludur ve zorbalığı rekabet içeren bir dünyada yaşamda kalmanın bir yolu olarak kullanılması mümkündür. Ancak yıllar geçtikçe insanlar zorbalığı sözel veya dolaylı olarak daha sosyal yollarla gerçekleştirmeye başlarlar.Sosyo-Kültürel bir olgu olarak zorbalık: Bu görüş zorbalığı farklı güçlerdeki sosyal grupların varlığı ile açıklar. Burada sözü edilen farklılıklar dil, din, cinsiyet, ırk, etnik grup ve sosyal sınıf gibi tarihi ve kültürel farklılıklardır. Bu değişkenler açısından baskın gruba dâhil olanlar diğerlerine zorbalık yapma eğilimi taşırlar. Bunlar içinde en çok üzerinde durulan cinsiyet değişkenidir. Toplum genel olarak ataerkildir ve erkeklerin kadınlardan daha güçlü olduğu yönünde sosyal bir inanç bulunmaktadır. Bu nedenle zorbaların daha çok erkeklerden oluştuğunu ortaya koyan araştırma bulgusu mevcuttur.Okuldaki akran baskısına bağlı olarak zorbalık: Bu görüş sosyo-kültürel yaklaşıma yakındır, çünkü zorbalığı toplumsal bağlam içinde ele almaktadır. Ancak burada toplumsal bağlam cinsiyet, ırk, sınıf farkı gibi değişkenlerle değil, toplumdaki diğer kişilerin davranışlarıyla bağlantılı olarak açıklanmaktadır. Bir akran grubu içinde bulunan öğrenci o grubun kurallarına ve davranışlarına uyumlu davranarak zorbalık yapmaya başlayabilir. Genellikle ortak amaç ve ilgiler çerçevesinde bir araya gelen bu grup üyelerine destek verirken dışta kalanlar için bir tehdit oluştururlar. Onarıcı adalet açısından zorbalık: Bu yaklaşım zorbaların kendisini bulunduğu toplumsal yapıyla bütünleşmiş olarak görmediğini ve okulda iyi bir yere sahip olduğunu düşünmediğini öne sürmektedir. Böylece haksızlığa uğradıklarını düşündükleri bu toplumsal yapıda adaleti kendileri sağlamak ve değersizlik duygularının üstesinden gelmek üzere zorbalık yapmaya başlarlar.