2002-2021 aralığında adeta bir çelişkiler yumağı haline gelen bir siyasal iktidar, herhalde salt Türkiye’ye ait özel bir durum olsa gerek. Sürekli yıpranan, başlangıç ilkeleri ile topluma vadettikleri arasında bir uçurum yaratan ve fütursuz bir şekilde kadrolaşma arzusu ve yol arkadaşlarına uyguladığı siyasal recm’e rağmen her seçimin galibi bir iktidar. AKP bu gücü nereden alıyor ? Herhalde salt kendi kol gücünden ve evlere şenlik orijinalitesinden değil. Yönetmekle yükümlü olduğu ülkenin değerleriyle savaşan, devletin rejimiyle kavgalı türünün son örneği. Peki AKP’yi 19 yıl boyunca iktidar yapan hipnoz edilmiş bu toplumsal dokuyla, cambaza bak siyasetinin usta manzuraları ya da kendinden menkul siyaset dehaları mı ? Hayır. Tıpkı AKP gibi kendi değerleriyle çelişen Ana Muhalefetinden, yavru muhalefetine kadar irili ufaklı bütün partiler AKP’nin değirmenine su taşıyor. Günü birlik politikalar üreten, bir önceki gün sarf edilen sözlerin, ertesi gün tam tersinin ifade edildiği, balık hafızalara nokta atışlarının yapıldığı tirajı - komik bir tiyatroya mecbur edilmiş bir Türkiye gerçeği. Güçten güç devşiren, gücü ranta çeviren anlayışın kurduğu saadet zincirinden nemalanmak için adeta yarışan, inançsız ve zorlama bir birliktelik. İçerden ve dışardan kuşatılmış bir Türkiye gerçeğinin manzarayı umumiyesi tehlike sinyalleri vermeye devam ediyor. İstikbalinden umudunu kesen bir gençlikle, yaşama tutunma arzusunu kaybetmiş bir kitleselliğin, yeniden bir dirilişe ve silkinmeye ihtiyaç duyulan bu dönemde üstlendiği rol önemli. Halk olarak çözümü ne kadar arzuluyorsak, çözüme o oranda katkı sağlamak ve enerjimizi ortaya koymak gibi bir sorumluluğumuz ve zaruriyetimiz var. Madem ki, siyasal iktidarı dizayn etme ya da Türkiye koşullarına uygun davranış modelleri üretmeye zorlamaya gibi bir şansınız yok. O vakit iktidar alternatifi partileri kendine bir çeki düzen verme iklimine zorlama gibi bir hakkınız olduğunu unutmayın. Kamuoyu yoklamalarında yüzde 27’ye kadar gerileyen AKP iktidarının daha agresif hale geleceği muhakkak. Muhalefet partilerinin izlemesi gereken politika kavgacı, kutuplaştırıcı bir anlayışı değil, siyasete nezaket ve edep taşıyacak bir adabı hâkim kılmak olmalıdır. Kazananın ve kaybedenin Türkiye olacağını bilerek, Aklı ve bilimi duygunun önünde tutarak.