Son günlerde bazı çevrelerce AK Parti İl Başkanı Ökkeş Eruslu'nun yapılacak olan yerel seçimlerde büyükşehir veya ilçe belediye başkanlığına aday olacağı ve bu yönde kesin kararlı olduğu iddia ediliyor.. Ben bu tür söylentilere gülüp geçiyorum, sanırım Sayın Eruslu'da gülüyordur.. Ama, ciddiye alanların olabileceğini varsayarak, bu yöndeki görüşümü, çok erken filan demeyip hemen ifade etmek ve bu söylentilere soruyla karşılık vermek istiyorum..
-"Ökkeş Eruslu niye il başkanlığını bırakıp belediye başkanı adayı olsun ki ?"
Evet.. Niye olsun veya olmak istesin..
Her ne kadar bazen bir uygulamaya kafası bozulduğunda, "Ben belediye başkanı olsam şöyle yapardım" diye konuşur ama, bunun gerçeğe dönüşmesi bana göre imkansızdır.. Çünkü;
1- Eruslu'nun il başkanlığı konumu etki yönünden daha üst düzeydedir, 2- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Üniversite mezunlarını istiyor, 3- AKP'ye göre Gaziantep problemsiz iller arasındadır ve Eruslu'nun böyle bir teşebbüsüne izin verilmez.
Bu arada Sayın Ökkeş Eruslu için "3 dönem başkanlık yaptı bundan sonra yapamaz, bu nedenle belediye başkanlığına aday olacak" diyenler ve öyle bilenler için küçük bir ayrıntıyı belirtmek istiyorum.. AKP tüzüğünün 26. maddesinde, "İl Başkanı il kongresi tarafından gizli oylama ile tek derecede seçilir. Aynı kişi, en fazla üç olağan dönem il başkanı seçilebilir" denilmektedir. Buna bakıldığında, üç dönemdir başkan olan Sayın Eruslu'nun bundan sonra aday olmaması gerekir diye düşünülebilir.. Ancak Eruslu'nun durumu farklıdır.. Çünkü, iki kongreden geçmiştir.. Birinci Başkanlığı Sayın Ahmet Uzer'den boşalan koltuğa atanmasıyla gerçekleşmiştir. Yani seçilmemiştir.. Bu nedenle daha bir kongre hakkı daha vardır ve istediği takdirde 2008 yılındaki kongrede başkanlığa tekrar aday olabilir. Tüzükte bu yönde bir engeli yoktur.. Peki tüm bunlara rağmen, Sayın Eruslu il başkanlığından olmaktan vazgeçip belediye başkanlığına aday olabilir mi ? Ben doğmamış çocuğa don biçmek adına da olsa görüşümü peşin söylemeliyim ve "tanıdığım kadarıyla bu hatayı yapmaz" demeliyim.. *ASIM GÜZELBEY TEKRAR ADAY OLUR MU ? Madem yerel seçimlerden ve belediye başkanlıklarından söz açtık, isterseniz devam edelim.. Bu söyleyeceklerim her ne kadar bir öngörü olsa da, siz bu yazdıklarımı bir kenara kesip saklayın.. Önce Büyükşehir ve Asım Güzelbey ve de tekrar adaylığını koyup koymayacağı.. Bazıları "koymaz", bazıları "olmaz", bazıları "aday yapılmaz" diye konuşabilir.. Ve yine bazıları bu koltuğa Eruslu'nun aday olacağını iddia edebilir.. Elbette her görüşe saygı duymak lazım.. Şimdiki yazacaklarım da benim görüşüm. Erkene alınacağını ve önümüzdeki yıl yapılacağını düşündüğüm yerel seçimlerde Sayın Asım Güzelbey, kesin olarak aday O- LA -CAK- TIR.. *ŞEHİTKAMİL VE ŞAHİNBEY NE OLACAK ? Bu düşüncelerim ve öngörüm, Büyükşehir'de gözü olan başta Metin Özkarslı olmak üzere bazı kişilerin canını fena halde sıkacaktır.. Ama son dönemlerde Şehitkamil'le yetinmediğini gözlemlediğim Sayın Özkarslı'ya, "valla başkan mevcut durumun devam ederse yat kalk şükür et" demeliyim..
Şahinbey için fazla birşey söylemeye görek duymuyorum... AK Parti genel merkezinin yaptırmış olduğu anketler dahil olmak üzere tüm anketlerde, Ömer Ca'a hiç şans tanınmıyor.. Şahinbey için şimdiden sadece AK Parti'de yönetim kademesinde ve etkili isimlerde 20'den fazla kişinin hazırlık yaptığını duyuyor biliyorum.. Aynı durum Şehitkamil için de geçerlidir.. Metin Başka'ın bundan sonra ayağının altında muz ve buz parçacıkları eksik olmayacak.. Ki, buna biraz da kendisi sebep oluyor, çünkü son dönemlerde oldukça prim kaybediyor.. *NEJAT KOÇER'İN DİŞİ VE TIRNAKLARI

Bu tabiri kullandım, çünkü Sayın Nejat Koçer, kısa adı TOBB olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkan yardımcılığı görevine dişiyle tırnağıyla gelmiştir.. Bu görev Sayın Koçer'e anasının ak sütü kadar helal olduğu gibi, bu makama aynı zamanda hakederek gelmiştir.. Bugün TOBB Başkan yardımcılığı öyle sıradan bir makam değildir, bu görevde şu anda Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan oturmaktaydı.
İşte bu koltuğa, yerel yöneticilikle yetinmeyen, ama bu anlayışı taşırken asla arkasına dönüp bakmamazlık etmeyen, hedefini ulusal ve dünya ölçeğinde var olmaya yönelik çizgiye taşımak, sanayi dünyasını teşvik edici yeniliklere açmak, üretmenin, yenilikçi olmanın, markalaşmanın önemini anlatarak körelmiş ve dar ufukta kalmış birçok kesimin önünü açıcı teşebbüslere imzasını koyan bir hemşehrimiz oturdu.. Sayın Koçer'in sadece Gaziantep için değil, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin üst seviyede ilk temsilcisi olma gururu kendisinden çok bizlere aittir.. Hatırlarsanız 3 Eylül tarihinde şehrimizde milletvekili adaylarının tesbitinde, siyasilerin seçici olması gerektiği konusunda bir yazı yazmıştım.. Bıkmadan usanmadan, sürekli belirttiğim gibi milletvekili olacak kişinin BAKANLIK yapabilecek vasıflara sahip olması gerektiğini ifade eder dururum.. İsterseniz, 3 Eylül'deki haftaya bakıştaki şu bölümü tekrar okuyalım: *"NEJAT KOÇER MİLLETVEKİLİ OLSAYDI BAKANLIK YAPAMAZMIYDI ? Özellikle iktidar partilerinin il teşkilatları parlamentoya gönderecekleri isimlere çok dikkat etmek zorundalar. İsimlerde seçici olmalı, her zaman yazıp söylediğim gibi, milletvekilliğine aday olan kişilerde bakanlık yapabilecek vasıflar aranmalıdır.. Dostluk ahbaplık, iş veya saygı ilişkileri başka, teşkilatlarda iyi çalışma, iyi selam verip ceket düğmeleme, sessiz olma, "evet efendim"i daha fazla söyleme gibi nitelikler başka, bir kenti temsil etme gibi büyük bir misyon yüklenme vede gerektiğinde bakanlık yapabilecek vasıflara sahip olmak başkadır.. Ben bu konularda farklı yaklaşım gösteriyorum.. Söylediklerim veya düşüncelerim bazılarına ters gelebilir.. Hepsine saygı duyarım, ama onlardan da bu görüşlerime saygı beklerim.. Bakın sadece bir örnek vermem gerekirse, (böyle bir düşüncede adını zikrettiğim ve belki de zor durumda bıraktığım için için hoşgörüsüne sığınıyorum) bir Sanayi Odası Başkanı Sayın Nejat Koçer ikna edilip sıralamaya konulabilinirdi.. O zaman ben dahil hiç kimse "bakanlık yapabilecek nitelikli milletvekilimiz mi var?" diyemezdi.. Bu sadece bir örnek.. Eğer istenirse bu kentte kendini yetiştiren birçok değerli insanlarımız var. Hemde her meslekte, her sektörde.. Yeterki siyasetçilerimiz ve karar verici noktalarda olanlarımız etraflarındaki duvarı aşıp gerçeklerle yüzyüze gelsinler.."
İşte bu yorumum aradan geçen bir hafta sonra çok önemli hale gelmiştir. Çünkü Nejat Koçer, şu anda Sanayi Bakanı olan Zafer Çağlaya'ın boşalttığı koltuğa layık görülmüştür.. Kaldı ki, eğer Gaziantepli siyasetçilerimiz şu partili, bu partili demeden kendini yetiştiren ve geliştiren insanlarımıza kucak açsalardı, belki de Koçer gibi çok sayıda değerli insanımız şimdi mecliste şehrimizi daha farklı platformlarda temsil eder, hatta hükümette görev alabilirdi.. Elbette bunlar önümüzdeki yıllarda gerçekleşebilir.. Sadece Koçer değil, başka isimler de yükselip kentimize ve ülkemize yararlı işler yapabilir...
Yeterki bu insanlarımızın önünü kesmeyelim.. Birbirimize destek olalım, kıskançlıkla, ahlaksızlıkla, insanlara iftira atma huyundan vazgeçip, onları yıldırmayalım, küstürmeyelim.. Bu konuda yazacak ve söyleyeceklerim çok fazla.. Bu şehirde azıcık birşeyler yapmaya çalışan ve kendini geliştiren insanların maalesef önü kesiliyor... Bunda kent yöneticileri başta olmak üzere, şehrin ileri gelenlerine, abilerine, büyüklerine çok önemli görevler düşüyor..
Üç-beş dedikoducunun, kendini aşamamış, yerelde kalmış, ama bu kalmasıyla birlikte kentine asla yararlı olabilecek işlere imzasını atmamış insanların prim görmemesi gerekli.. Örnek o kadar çok ki, ama ben sadece şu anda sadece Nejat Koçer'i göstermek istedim.. O'nu da kimsenin icazeti olmadan, sadece dişiyle tırnağıyla, salt kendi yetenekleriyle, kurmuş olduğu iyi ilişkileriyle, kendini geliştirmesi ve sosyal yönlü çalışmalarıyla yaptığına inanıyorum..
Hepinize İyi Haftalar