Gaziantep şehrinin marka değeri olan Gaziantepspor’un yaşadığı sıkıntıların ardından göz bebeğimiz olan Gazişehir Gaziantep’in süper lige çıkabilmesi için bir seferberlik oluşması şart ve bu gerçek asla göz ardı edilmemeli.Ligde kalan üç haftada elde alınan sonuçlara ve oynanan futbola bakıldığında elde ki puanlar şampiyonluk adına tabi ki de yetersizdir. Bu konuda teknik direktör Yalçın Koşukavak’ı eleştirenlerden biri de benim ama bir insan eleştirilecekse bunun saygı çerçevesi ve etik kuralları içerisinde yapılması gerekiyor. Ülke ve şehir olarak futbolu çok seven bir milletiz amenna fakat kendi ailemize verdiğimiz değeri başkaları tarafından da kendi ailesine aynı değeri verdiği gerçeğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Önce ki gün teknik direktör Yalçın Koşukavak ile yapmış olduğum röportajda kendisinin haricinde eşine ve çocuğuna sosyal medyada yapılan hakaret içeren mesajların olduğunu söylerken titreyerek ağlamaklı olduğuna şahit oldum ki böyle bir durumdan gerçekten çok utandım. Eğer antrenman ortamında bu röportaj gerçekleşmemiş olsaydı belki de göz yaşlarına hakim olamayacak bir durumda olacaktı. Futbolda maç kaybedildiğinde en çok eleştiri oklarının yöneldiği merci teknik direktörlerdir ki zaten bu işi yapanlarda eleştirilere genel olarak açık olmak zorundalar. Fakat gelin görün ki bu eleştirilerin dozu aile boyutuna geldiği zaman işte orada durmak gerekiyor. Her şeyden önce eleştirilen kişi bir insan ve ondan ötesinde ise bir aile babasıdır. Türk toplumu olarak en hassas değerlerimiz ailemizdir ve bir insan eşine, çocuğuna saldırı yapıldığında kendisini tutması da çok zordur. Bırakalım Yalçın Koşukavak sadece kendi işine odaklansın, bu takımdan başarı bekleniyorsa başarıya taşıyacak bireyleri de üslubunca eleştirip kendilerine öyle çeki düzen vermelerini bekleyelim. Eğer başarısız oluyorsa da bu başarısızlık kendisine ait olacaktır. Bunda ailesinin hiç bir şekilde kabahati olmaz ve bu durumda da yönetim zaten gerekeni yapacaktır.